el-Muhkem. Ebû Amr ed-Dânî’nin (Ö. 444/1053) mushafların harekelenmesi ve noktalanmasına dair eseri.
Tam adı el-Muhkem fî nakti’l-meşâhif olan kitabın kısa mukaddimesinde müellif eserini mushafların harekelenmesi ve noktalanması ile kullanılan diğer işaretlerin tarihî gelişimini, âlimlerin bu meselelere dair görüşlerini, ihtilâf ve ittifak noktalarını, Seleften bu işle uğraşanların usullerini açıklamak üzere kaleme aldığını belirtir.
Konuların bab ve fasıllara ayrılarak incelendiği eserde önce mushaflarda uygulanan hareke, nokta, tahmis ve ta’şîr işaretleri, sûre ve âyet başlarında işaret kullanmanın tarihçesi, bu konuda sahabe ve tabiînden nakledilen görüşler ve daha sonraki gelişmeler ele alınarak bunların değerlendirilmesi yapılmıştır. Ardından he-câ harflerinin sayısı, yazılış biçimi, tertibi, bunlara nokta konmasının sebepleri, harekelerin mahiyeti, konuluş yerleri, ihtilas, ihfâ, işmâm, revm, şedde, sükûn, med, tenvin, idgam vb. için kullanılan işaretler anlatılmış; hemzenin tek veya çift olarak bulunması, elif, yâ ve vav ile olan ilişkisi üzerinde durulmuştur. Bir kelimede bulunan iki elif, iki yâ ve iki “vav”dan birinin hazfedilmesiyle ziyade kılman eliflerin durumu, yazıdan hazfedilen harflerle ziyade kılınan harflere konulan işaret ve lâm-ı ta’rifin hemzesi hakkında bilgi verilmiştir. Eserin sonunda müellif Basra ve Küfe ekolüne mensup bazı nahivcilerin, özellikle Halîl b. Ahmed, İbn Mücâhid, İbnü’l-Münâdî ve İbn Eşte’nin görüşlerine yer vermiş, âlimlerin harekelemede benimsediği usullerle elif, hemze, vav ve lâmelif üzerinde durmuştur.
el-Muhkem’in kaynaklarını başlıca üç grupta ele almak mümkündür. Birinci grup Dânî’den önce yazılmış olup günümüze ulaşmayan eserlerdir. Bunlar arasında Ebû Hatim es-Sicistânî, İbn Sahnûn, İbn Mücâhid, İbnü’l-Münâdî, İbn Eşte gibi âlimlerin çalışmaları zikredilebilir. İkinci grup kaynakları müellifin İnceleme imkânı bulduğu çeşitli bölgelere ait eski mushafiar teşkil eder. Bu mushafiar daki imlâ özelliklerinin aktarılmış olma; esere ayrı bir değer kazandırdığı gibi te rihî yazma mushafların bu hususiyetlerin bakarak hangi dönem ve bölgeye ait olduklarını tesbit etmek mümkündür. Üçüncı grup kaynak, Dânî’nin sahabe ve tabiîm ulaşan senedlerle hocalarından naklettiğ bilgiler olup bu malzeme kitapta önemi bir yer tutmaktadır. Müellif aktardığı bil gileri değerlendirerek tercihlerde bulun muş; bu arada Ali b. Hamza el-Kisâî, Halî b. Ahmed, Yahya b. Ziyâd el-Ferrâ, Sibe^ veyhi ve Ahfeş gibi dilcilerin görüşlerini belirtmiştir. Yer yer soru-cevap metodum kullanmış, ayrıca Medine, Küfe, Basra, Endülüs gibi bölgelerdeki farklı uygulamalara işaret etmiştir.
Ebû Amr ed-Dânî’nin et-Tenbîh ‘ale’n-nakt ve’ş-şek! adlı eseriyle resm-i mushafla ilgili olarak kaleme aldığı el-Mukni’m sonunda yer alan ve el-Muhkem’in özeti durumunda olan Kitâbü’n-Nakt ve’ş-şekl isimli bir çalışması daha vardır.
İzzet Hasan tarafından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanesi’nde bulunan 71-80. varaklan eksik bir nüshaya dayanılarak neşredilen eseri Ganim Kaddûrî Hamed, eksik olan kısmını bir başka nüshadan tamamlayıp Meceiletü KüUiyyeti’l-İmâmi’l-A’zam’da “Evrâkun ğayru menşûre min Kitâbi’l-Muhkem” başlığıyla yayımlamıştır. el-Muhkem, Meymûn b. Müsâid el-Masmûdî (ö. 816/1413) tarafından ed-Dürretü’l’Celiyye adıyla nazma çevrilmiş olup bunun bir nüshası Dâ-rü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’de kayıtlıdır.
TDV İslâm Ansiklopedisi