A) Erken
Devir. Mısır’ın fethinden sonra Fustafta yaptırılan Amr b. Âs Camii zaman içinde birkaç defa genişletilmiş ve çeşitli tamirler görmüş olup günümüze kadar gelmiştir.[bk. Amr b. Âs Camii]
B) Tolunoğulları Devri.
Fustat’ın kuzeyinde Ahmed b. Tolun’un kurduğu Katâi’ adlı merkezde 262-265 (876-879) yıllarında İbn Tolun Camii inşa edilmiştir. Caminin yakınında yer alan sarayla Dârülimâre, Meydan Sarayı) 600 metrelik bir sokak vasıtasıyla bağlantılı idi. Bu yapılardan cami günümüze gelmiş olup saray mevcut değildir.[bk. İbn tolun camii]
C) Fatımî Devri.
Camiler. Kahire camilerinin en eskisi Ezher’dir. 359-361 (970-972) tarihli olan caminin pek az kısmı orijinaldir. Esasında bir eğitim müessesesi olarak kurulmamışsa da açılışından kısa bir süre sonra Fatımî davasının propaganda merkezi olmuştur. 380-403 (990-1013) yıllarına tarihlenen Hâkim Camii revaklı avlulu şeması, mihraba paralel neflerden oluşan harim kısmı ile İbn Tolun Camii geleneğine bağlıdır ve Kahire’deki camiler arasında Arap cami mimarisinin estetik ve tezyinat bakımından en değerli ilk örnekleri arasında yer alır.[bk. Hâkim Camii] Dikkat çeken diğer Fatımî binaları arasında Akmer Camii (519/1125) Vezir Me’mûn el-Batâi-hî’nin eseridir. Kıble duvarına paralel olmayan ve sokağın durumuna uygun biçimde tanzim edilen eğimli cephe teşkilâtıyla farklı olan cami, daha sonra Kahire’de yaygın biçimde uygulanacak olan bu anlayışın ayakta kalmış ilk örneğidir.[bk. akmer camii] Vezir Talâi’b. Rüzzîk’ın 555 (1160) tarihli camisi Kahire’deki son Fatımî eseridir. Çağımızda yanlış biçimde tamir ve tâdil edilen bina mimari açıdan ilginç özellikler ihtiva eder. Cephesindeki sütunlu son cemaat yeri ve dükkânlar bulunan zemin katıyla göz dolduran bina zengin iç stuko süslemeleriyle de dikkat çekicidir. 699’da (1300) Emîr Begtemür el-Çûkândâr (Çevgandar) tarafından kısmen tamir ettirilmiş ve 702’de (1302) bir minber konulmuştur. 844’te (1440-41) el-Melikü’z-Zâhir Çakmak ve 882’de (1477) Kayıtbay devrinde iki defa daha onarılmıştır.
Türbeler, Meşhedler. HânÜ’l-Halîlî bölgesinde bulunduğu bilinen Fatımî sarayı içindeki halifelere ait türbeler Fâtımîler’-den sonra tahrip edilerek yok edilmişse de bazı özel kişilerin kubbeli mezar âbideleri ayakta kalmıştır. 400’de (1010) Hâkim Biemrillâh tarafından öldürtülen şair Ebü’l-Kâsım Hüseyin b. Ali el-Mağri-bî’nin aüe efradına ait olduğu teşhis edilen ve Hâkim-Bİemrillâh tarafından 403 (1013) civarında yaptırıldığı anlaşılan Fustat harabelerinin güneyindeki, esasında aitı türbeden oluşan Seb’a Benât bunlardan biridir. Kahire’nin en dikkat çekici mezar âbideleri, XI. yüzyıl sonu ile XII. yüzyıldan kalma gruplar halinde güney mezarlığında yer alan meşhedlerdir. Burada kesin tarihi bilinen tek eser olan Seyyide Rukıyye (527/1133), yaklaşık S4S (1150) tarihli Yahya eş-Şebîhî ve yanındaki 550 (1155) öncesine tarihlenen Üm-mü Külsûm meşhedleri en iyi korunmuş olanlarıdır. İçinde bir veya daha çok sayıda kabir bulunan, üzeri tromplu kubbelerle örtülü mihraplı ve zengin stuko tezyinatlı küçük binalar olan meşhedlerin, Karâfetülkübrâ harabeleri arasında yer alan ve Hâkim Biemriliâh devrinde 406 (1015-16) yılında yapılan Kabrü Lü’lüe bint Mukavkıs gibi değişik örneklerine de rastlanır. Bu bina her katında bir mihrap bulunan üç katlı bir mesciddir.
Saray. X. yüzyıldan XII. yüzyıla kadar Kahire’nin siyasî, dinî ve idarî merkezi olan Fatımî sarayı tamamen ortadan kalkmıştır. Ancak eski kayıtlardan bilgi edinebilmek mümkündür. Sarayın merkezî bir birim olan ve iki tarafında eyvanlar bulunan, ortası alçak uzun bir hol ve buna bağlı birimlerden oluşan kısımlardan teşekkül ettiği anlaşılmaktadır. Bu kısımlardan, Dârülkutbiyye olması muhtemel bölümün kalıntıları 196O’li yılların sonunda Kalavun Medresesi’nde yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılmıştır.
Kaleler. Kahire’nin mevcut Fatımî devri tahkimatları Halife Müstansır-Billâh dönemine tarihlenir. Hatta bunlar, duvar kalınlığında çapraz olarak yerleştirilmiş kalın kolonlar ihtiva eden takviyeli ve kare taşlardan oluşan. Kahire tarzından çok Suriye özelliği gösteren çeşitli kısımlardaki Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin yaptırdığı ve yenilediği duvarlardan önceki bir merhaleye aittir. Hâkim Camii’nin kuzey duvarı ve kuzey kapısının da içine girdiği kuzey surlarından kalan yegâne kısımlar.
480 (1087) tarihli kulelerle takviyeli Bâbünnasr ve Bâbülfütûh’tur. Doğuda ise aynı tarihli Bâbülberkıyye’nin kalıntıları 1950’deki kazıda ortaya çıkmıştır. Güney tarafında bulunan Bâbüzüveyle de 484 (1091) yılında yapılmıştır.
- Kahire Mimari, Tarihi Eserleri -Memlükler Dönemi-
- Kahire Mimari, Tarihi Eserleri -Osmanlı Dönemi-
- Kahire Mimari, Tarihi Eserleri -Eyyubiler Dönemi-
- Kahire Şehri Mimarisi, Kahire Mimari
- Kahire Şehri Tarihi
TDV İslâm Ansiklopedisi