Mekke İsminin Anlamı, Eski İsmi, İsimleri, Hakkında Bilgi

Mekke adının geçtiği bilinen en eski belge Batlamyus’un II. yüzyıla ait Coğrafya adlı eseridir. Burada Mekke, Asya’nın altıncı haritasında Macoraba şeklinde anılır. Fakat bu tarihten çok daha önce Mekke’nin diğer bir ismi olan Bekke’nin Ahd-i Atîk’te yer aldığı ve bunun çeviriler sırasında tahrif edildiği ileri sürülmektedir. Ahd-i Atîk’te Hz. İbrahim’in ha­yatı anlatılırken yapılan tasvirlerle Kur-‘ân-ı Kerîm”de verilen Hz. İbrahim’in aile­siyle birlikte Mekke’ye geldiğine dair bilgi­ler arasında benzerlik var­dır. Yine Ahd-i Atîkte Hz. İbrahim’in eşi Hâcer’den bahsedilirken anılan su kaynağı da Mekke’deki Zem­zem Kuyusu olmalıdır. Sebe ve Habeş dilinde “mukaddes ibadet mahalli, tapınak” gibi anlamlara gelen Macoraba, aynı mânada olmak üzere seslilerin belirtilmediği Gü­ney Arabistan yazısıyla “mkrb” şeklinde yazılan mekverab kelimesinden türemiş­tir ve Arapça kurb kökünden makreb (kurban yeri, mihrap, mukaddes yer) kelime­sine dayanmaktadır. Di­ğer bir görüşe göre ise Arapça “mkk” (ev) ile “rbb” (ilâh) masdarlarının bir araya gelmesiyle makreb şeklini almıştır. Her iki durumda da Mekke adı Kabe ve şeh­rin dinî merkez olmasıyla ilgilidir.

Mekke’ye Kabe’yi barındırması ve kut­sal bir belde sayılması sebebiyle pek çok ad verilmiştir. Mekke’nin yanında [Feth 48/24] Bekke [Âl-i İmrân 3/96] ve yeryü­zündeki bütün yerleşim birimlerinin mer­kezi ve müslümanların kıblesi kabul edil­mesinden dolayı “ümmülkurâ [En’âm 6/92; Şûrâ 42/7] adları da Kur’an’da şehrin diğer isimleri olarak yer alır. Yine bazı âyetlerde Mekke için “karye [Nahl 16/112] “meâd  [Kasas 28/85]el-beledü’l-emîn [Tîn 95/3] ve “el-beled” [Beled 90/1] gibi adlar da kullanıl­mıştır. Kur’an’da hem Mekke hem Bek­ke adlarının yer almasından dolayı ismin ilk harfinin hangisi olduğu ve kapsadığı alanlar tartışılmış, Bekke’nin Kabe’ye ve­ya çevresine ya da şehrin bir bölümüne, Mekke’nin ise Mekke Haremi’nin tama­mına karşılık geldiği ileri sürülmüştür; ancak Araplar’ın telaffuz yakınlığı sebe­biyle mim harfini “be”ye dönüştürerek kullanmalarından dolayı Bekke’nin şehrin diğer adı olduğuna hükmedil mistir. Mekke’ye bunların dı­şında “salâh, bâsse. bessâse, el-besâse, nâsse, el-beledü’l-harâm, el-mescidü’l-haram, arş (arîş), kadîs, kâdise, makdese, kûsî, harem, berrâ, mu’tışe, ratec, ümmü rahm, ümmü’r-rahmân, ümmü zahm, ümmü subh, büsâk, re’s, nâbiye, beniyye, Bathâ. fârân, tâc, sebbûha” gibi şehrin kutsallığı ve Kabe’ye bağlı olarak düzenlenen merasimlerle ilgili adlar da verilmiştir. Bazı adlar Mekke, Kabe ve Medine için ortak olarak kullanılmıştır. Mekke İle Kabe’nin isimleri arasında otuz tanesinin bu özelliği taşıdığı kaydedilmek­tedir.

Mekke’nin asıl önemi, Allah’a kulluk maksadıyla yapılmış ilk mâbed olan Ka­be’nin [Âl-i İmrân 3/96] burada bulunma­sından kaynaklanmaktadır. Kur’an’da, Allah’ın evi kabul edilen Kabe’nin yer al­dığı Mekke ve çevresinin her türlü tecavüzden korunmuş güvenli bir yer (harem) ve insanların manen temizlenip arındığı bir mahal olduğuna işaret edilmiş, bu alanla ilgili birtakım özel hükümler konu­larak çevresi “alem”lerle sınırlanmıştır. Mekke bizzat Allah tarafından harem kı­lınmış ve bu durum, şehrin emin bir yer yapılması için dua eden [Bakara 2/126; İbrâhîm 14/35] Hz. İbrahim tarafından ilân edilmiştir. Kabe’yi kuşatan Mescid-i Haram ile çeşitli dönemlerde yenilenen alemler arasındaki uzaklık 6-18 km. ara­sında değişmektedir.

  • Mekke Tarihi -Mekke Emirliği-
  • Mekke Tarihi -Bugünkü Mekke, Nüfusu, Ekonomisi vd. Özellikleri-
  • Mekke Tarihi -Literatür, Kitapları-
  • Mekke Tarihi -Osmanlı Dönemi, Devri-
  • Mekke Tarihi -Mekke’nin Fethi-
  • Mekke Tarihi -İlim ve Kültür Hayatı, Osmanlı Devrine Kadar-
  • Mekke Tarihi -İslam Fethinden Sonraki Dönem-
  • Mekke Tarihi -Başlangıçtan Mekke Fethine Kadar-
  • Mekke Tarihi -İmar Faaliyetleri, Osmanlı Devrine Kadar-
  • Mekke Coğrafi Konumu, Özellikleri,

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski