Günlük ve hatırat gibi mektup da insanların özel hayatını veya sadece yazıldığı kişilerle ilişkilerini ilgilendirdiği için dorudan doruya bir ebediği tür sayılmaz. Bu metinleri ebedi bir tür olarak kabul edilmesi için dil üslup kompozisyon ve belli bir nisbetle kurmaca özelliği taşıması gerekir. Ancak mektup şeklinde yazılan bir çeşit deneme eleştiri yazısı sayılabilicek metinlerle[Nurullah Ataç, Okuruma Mektuplar, istanbul 1958] manzum mektuplar [Necip Fazıi Kısakürek, “Zindandan Mehmed’e Mektup] klasik mesneviler ve [Şeyh Gâlib’in, Hüsn ü Aşk’mda Hüsn’ün ve Aşk’in birbirine mektupları] romanlardaki mektuplar, hatta tamamen mektuplardan İbaret romanlar (Halide Edip Adıvar, Handan) hakkında bir edebî türden veya edebî anlatım tekniğinden bahsedilebilir. Edebiyatçılar arasında belli bir konu üzerinde ve yayımlanması niyetiyle yazılmış mektuplar da ayrı bir kategori teşkil eder.[Muallim Naci -Beşir Fuad, İ-tikâd, İstanbul 1304] Bu örneklerin dışında itinalı bir üslûpla yazılan özel mektuplar da edebî bir değer atfedilerek muhafaza edilmiş ve yayımlanmıştır. Bir edebiyatçının kaleme aldığı mektupların bir gün neşredilebileceğini düşünmesi, hatta sağlığında kendisi tarafından yayımlanması gibi durumlar özel mektupları edebî bir tür olmaya yaklaştırır. Bugün mektubu edebî tür olarak benimseyenler yanında makale, tenkit, deneme, roman veya şiir türlerinde kullanılan ifade tekniklerinden biri olarak kabul edenler de vardır.
Bütün bu nitelikleri dikkate alınarak özel mektupların bir edebî tür olmanın dışında netice itibariyle birer belge değeri taşımalarının daha ön planda geldiği görülmektedir. Mektuplar tarihî, içtimaî, askerî, siyasî, dinî-tasavvufî, fikrî-felsefî ve edebî konularda dönemlerine, kişilere, kişiler arasındaki İlişkilere, sanat eserlerinin arka planındaki çok defa bilinmeyen oluşum safhalarına ışık tutan, dolayısıyla monografik / biyografik araştırmalarda önemli kaynaklardan birini teşkil etmektedir.
Batı’da XVI. yüzyıldan itibaren özel mektuplar derlenip yayımlanmakla beraber bunların edebî bir tür olarak benimsenmesi XVIII. yüzyıldan sonradır. Bu dönemden sonra gittikçe artan bir ilgiyle siyaset adamlarının, sanatkârların ve özellikle edebiyatçıların mektupları külliyat halinde neşredilmiştir.
Türk divan edebiyatı geleneğinde resmî ve özel mektuplar inşâ sanatı içinde kabul edilmiş, itinalı bir dil ve üslûpla yazılan mektuplar münşeat mecmualarında derlenmiş, hatta bu gibi mektupların kimlere nasıl bir tarz ve protokol üslubuyla yazılması gerektiği hakkında didaktik mahiyette eserler kaleme alınmıştır. Bu tarzın mektup örnekleri Tanzimat’tan sonra da bir süre devam etmiştir.
Türk edebiyatında özel mektupların herhangi bir yazı veya kitap içinde yahut bir kişiye ait toplu olarak yayımlanması Batılılaşma süreciyle başlamıştır. Bunlar arasında, Ebüzziyâ Mehmed Tevfik’in Numûne-i Edebiyyât(-ı Osmâniyye)’\nda bulunan Akif Paşa’nın Şeyh Müştâk’a, Şinâsi’nin Paris’ten annesine ve Nâmık Kemal’in değişik kişilere yazdıkları, edebî bir değer atfedilerek veya belge kabul edilerek yayımlanan İlk özel mektuplardır. Daha sonra edebiyatçıların Özel mektupları zaman zaman dönemin dergilerinde ve özellikle antoloji mahiyetindeki kitaplarda neşredilmiştir. Cumhuriyetten önce bir kitapta derlenmiş pek az örneği bulunan mektup külliyatı yayınları arasında Beşir Fuad – Fazlı Necib arasında Mektûbât, Ahmed Midhat – Muallim Naci arasında Muhâberât ve Muhâverât ile Abdülhak Hâmid’in Mektupları sayılabilir. Cumhuriyet döneminde özellikle 1960’lı yıllardan sonra okuyucu ve araştırmacılardan gördüğü ilgi üzerine hatırat türü kitaplarla beraber mektup külliyatlarının yayımında da büyük artış olmuştur. Bunlardan Önemli sayılanları şunlardır: İbrahim Alâeddin Gövsa, Süleyman Nazif, Cahit Sıtkı Tarana, Ziya’ya Mektuplar, Ziya Gökalp, Limni ve Malta Mektupları, Namık Kemal’in Hususi Mektupları, Nazım Hikmet, Kemal Tahir’e Mahpu-saneden Mektuplar, Nazım Hikmet, Bursa Cezaevinden Vâ-Nû’lara Mektuplar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mektuplar Yahya Kemal, Mektuplar-Makaleler Ahmed Hâşim, Bütün Eserleri Mehmet Kaplan, Âli’ye Mektuplar Abdülhak Hâmid’in Mektupları, Bedrettin Tuncel’e Mektuplar, Tahir Olgun, Edebî Mektuplar, Cevdet Kudret’e Mektuplar (1995) Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Mektupları ve Tiyatro Eleştirileri, Mektuplarla Tevfik Fikret ve Çevresi Behçet Necatigil, Serin Mavi Bedri Rahmi – Eren Eyüboğlu, Aşk Mektupları Memduh Şevket Esendal, Kızıma Mektuplar Arif Nihat Asya’nın Sevgi Mektupları İsmet Binark, Samiha Ayverdi’nin Mektupları M.Orhan Okay, Mehmet Kapîan’dan Hatıralar, Mektuplar.
Tercüme dergisinin mektup özel sayısı olarak yayımlanan sayılan, çeşitli milletlere ait mektup örneklerinin yanında mektup türü ve bu türün tarihî gelişimiyle ilgili yazıları ihtiva etmesi bakımından önemli bir kaynaktır. Ayrıca Türk Diii’nin antoloji ağırlıklı bir sayısıyla aynı mahiyette olarak Türk Dil Kurumu’nun “Güzel Yazılar” dizisinde Mektuplar, Batı dillerindeki mektuplar için de İnci Asena’nın Mektuplar’ı ile (İstanbul 1994) 1983 yılından itibaren Düşün Yayınevi tarafından çıkarılan yirmiden fazla mektup külliyatı zikredilebilir.
- Mektup Nedir -Tasavvufta-
- Mektup Nedir -Osmanlı Bürokrasisinde-
- Mektup Nedir -Arap Edebiyatında-
- Mektup Nedir -Fars Edebiyatında-
- Mektup Nedir, Tarihçesi, İslamda, Tarihte
TDV İslâm Ansiklopedisi