Mesh -Kuran'da Maymuna Çevrilme, Çevrilen Kavim- Hakkında Bilgi

Mesh. Allah’ın bazı insanların şeklini veya ahlâkını çirkin hale dönüştürmesini ifade eden bir Kur’an terimi.

Sözlükte “bir şeyin şeklini çirkinleştir­mek, bir yiyeceğin tadını bozmak” gibi an­lamlara gelen mesh kelimesi. Kur’an’da yalnız bir yerde fiil sîgasıyla geçer.[Yâsîn 36/67] Kelimeyi müfessirler “inanmayanları ol­dukları yerde hareketsiz oturtmak, helak etmek,”yaratılışlarını değiştir­mek, taşa veya hayvana dönüştürmek” şek­linde açıklamışlardır. Bu âlimler Kur’an’­da, İsrâiloğulları’ndan cumartesi günü avlanma yasağını çiğneyen bir grubun maymuna [Bakara 2/65-66; A’râf 7 /163-166]ve domuza [Mâide 5/60] dönüştürüldüğünü bildiren âyetleri de mesh terimi kapsamında değerlendirmiştir. Âyetlerde sözü edilen maymuna ve domuza dönüştür­me olayı, Medyen ile Eyle arasında deniz kıyısında bulunan ve halkı balıkçılıkla ge­çinen bir yerleşim bölgesinde avlanma yasağına uymayanların başına gelmiştir.

Erken dönem müfessirleri meshe yal­nız “taşa ve hayvana çevirme” anlamı ve­rirken Râgıb el-İsfahânî kelimeyi “insanın yaratılış ve ahlâkını çirkinleştirmek ve onu bir şekilden diğerine dönüştürmek” ola­rak tanımlamıştır. İsfahânî’ye göre kişi­nin köpek gibi hırslı, domuz gibi obur ve öküz gibi anlayışsız olması ahlâkî türden bir dönüşümün sonucu olup Kur’an’daki, “Allah onların bir kısmını maymuna, bir kısmını da domuza çevirdi” mealindeki âyet [Mâide 5/60] bedenî dönüşümü, “Eğer dilesek oldukları yerde onların şe­killerini değiştirirdik” âyeti de [Yâsîn 36/ 67] hem bedenî hem ahlâkî dönüşümü ifade eder.

Müslüman âlimlerin çoğu hayvana dö­nüştürme işinin fizikî olarak gerçekleşti­rildiği görüşünde olup âyetlerin zahirî mânasını dikkate almış, bu açık anlamlı nasların mecazi mânaya hamledilemeye-ceğini ileri sürmüştür. Dönüşümün nite­liğini yorumlayanlar ise olayı aklîleştirmeyi, bir bakıma evrenselleştirmeyi amaçla­mışlar, günahkâr insanların manevî ola­rak insanlıklarını kaybetmiş olabilecekleri, dolayısıyla kendilerini her an sorgulama­ları gerektiği mesajını vermek istemiş­lerdir. Nitekim tabiîn müfessiri Mücâhid b. Cebr’in bu dönüşümün bir temsil ve teşbih olduğunu ileri sürdüğü rivayet edilmiştir. Ona göre maymun ve domuza çevrilme “bu hayvanların karakterine bü-rünme” anlamındadır; dönüşüme uğra­yan onların bedenleri değil ruhları ve kalpleridir. Fah­reddin er-Râzî, Mücâhid’in bu görüşünü, “Nassın zahirine aykırıdır, fakat tamamen uzak bir görüş değildir” şeklinde değerlendirmiştir. Dö­nüşümün manevî olarak gerçekleştiğini kabul eden Reşîd Rızâ, bu kimselerin in­san suretinde kalmalarına rağmen may­mun sîretine ve ahlâkına büründüklerini belirtmektedir. Aksi halde söz konusu olan İsrâiloğullan’nın nesilleri devam ede­mezdi. Zira bu cezanın sonradan gelen­lere öğüt olabilmesi, onları terbiye ede­bilmesi için devamlı olması gerekir. Bu ise dönüşümün manevî olması ile mümkündür.

Hadislerde de mesh kelimesinin türev­leri “Allah’ın bazı varlıkların durumunu daha kötü hale çevirmesi, onları bazı hay­vanlara dönüştürmesi” anlamlarında kul­lanılmış. Kur’an’da İsrâiloğulları’ndan bir kısmının maymuna ve domuza çevril­diğinden bahsedildiği halde hadislerde onların fare, keler, kertenkele ve daha başka canlılara dönüştürüldüğünden de söz edilmiştir. Ni­tekim Hz. Peygamber, kertenkele yiyen birini gördüğünde Allah’ın İsrâiloğullan’ndan bir nesle lanet ettiğini ve onları yer­yüzünde debelenen hayvan kılığına sok­tuğunu, bu kertenkelenin de onlardan olabileceğini, bu sebeple onu yemeyece­ğini, fakat yemeyi yasaklamayacağını söylemiş ayrıca, “Allah hayvana dönüşen bir ümmet İçin soy sop bırakmamıştır. demiş, maymun ve domuzların Allah’ın meshettiği insanlardan olup olmadığı soruldu­ğunda. “Allah Teâlâ bir kavmi helak etti mi ona nesil vermez. Maymun ve domuz­lar daha önce de vardı” şeklinde cevap vermiştir. İsrâiloğulları için söz konusu olan meshin dışın­da Resûl-i Ekrem’in kendi ümmetinden günah işleyenlerin bir kısmını Allah’ın geceleyin dağı üzerlerine indirmek suretiyle helak edeceğini, bir kısmını da kıyamete kadar maymun ve domuza dönüştürece­ğini ifade ettiği rivayet edilmiştir. Mesh kelimesi hadis sarihleri tarafından mecazi mânaya da hamledilerek Kur-‘an’ın kalplerden silinmesi, insandan gü­ven ve huşu duygusunun alınması şek­linde yorumlanmıştır.

Elmalılı Muhammed Hamdi, bedenî dö­nüşümün manevî ve ahlâkî dönüşümden daha önemli olmadığını söyleyerek insan­lık değerlerinin kaybolduğu bir bedenin maymun şeklini almasının tabii görüle­bileceğini belirtmiş, hayvanların içinden maymunun seçilmesinin önemi üzerinde durarak insanla maymun arasındaki gerçek farkın akıl, mantık ve ahlâkta aran­ması gerektiğini söylemiş, maymunun bütün hünerinin taklitten ibaret bulun­duğunu, manevî dönüşüme tâbi olan in­sanların da kör bir taklitten öte bir şey yapamaz hale geleceklerini ifade etmiş­tir. Kur’an’da insanî değerlerini kaybet­miş kimselerin hayvanlara benzetildiği [A’râf 7/176-179; Furkân 25/44; el-Cum ‘a 62/5]dikkate alındığı takdirde ma­nevî dönüşümün her zaman söz konusu olabileceği görülür.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski