Tarih öncesi dönemlerde iskân edildiği anlaşılan Moritanya topraklan Romalılar zamanında onlara bağlı bir krallık tarafından yönetiliyordu. En önemli hükümdarlarından biri ülkenin Helenistik kültür alanına girmesini sağlayan, Marcus Antonius ve VII. Kleopatra’nın kızları olan Kleopatra Selene’nin kocası XI. Juba idi.
Arap coğrafyacılarının başlıca üç bölgesine Gâne, Tekrûr ve Şinkit adlarını verdikleri bugünkü Moritanya topraklarına göçebe Berberîler’in girmesi III. yüzyıl dolaylarına rastlamaktadır. O sıralarda ülkede görülen yerleşik topluluklar ve şehir hayatı güney ve güneydoğudaki siyahı krallıkları karakterize eden özelliklerdendi. Bu siyahî krallıklar ilk dönemlerinden itibaren altın ve köle arayan Arap ve Berberî tacirleri çok iyi tanıyorlardı. Bunlardan Güneydoğu Moritanya’daki. Gâne unvanıyla da anılan krallarının debdebe ve zenginlikleriyle ünlü Gâne ülkesi onlar için özellikle altın üzerinde yoğunlaştıkları en önemli ticaret alanı idi. Bölgeye İslâmiyet’in ne zaman girdiği kesin biçimde belli değilse de VIII. yüzyılın sonlarında müslümanlarla çok sıkı olan ticarî bağlar bunun o dönemde gerçekleşmeye başladığını düşündürmektedir. Putperest olmalarına rağmen müslüman topluluklarının kendi topraklarında barınmasına izin veren Gâne kralları, bu tutumlarıyla bir kısmı çok erken dönemlerde İslâmlaşan Berberîler’in kendi halklarıyla kaynaşmasına ortam hazırladılar. Daha sonraları Senegal nehrinin etrafındaki War Dyabe [War Ndyay, ö. 1041] gibi siyahî müslüman krallar İslâm’ın yayılmasında etkin rol oynadılar. Berberi kabilelerinin tamamının müslüman olması, Murâbit Devleti’nin kurucusu Abdullah b. Yâsîn tarafından çok kısa bir zamanda gerçekleştirildi. Abdullah b. Yâsîn’in bölgeye yerleştirdiği Mâlikî mezhebi bütün Batı Afrika’ya yayıldı; o dönemden itibaren tarikatlar da Moritanya’nın dinî hayatında gittikçe artan bir biçimde önem kazanmaya başladı.
XIII. yüzyılın ortalarından XV. yüzyılın ortalarına kadar Merinîler’in yönetimi altında kalan Moritanya topraklan XVII. yüzyılda Tagan ve Hoz’un bir bölümü hariç, XIII. yüzyılda Mısır’dan bölgeye gelip yerleşen Benî Ma’kıl’in önemli bir kolunu teşkil eden Hassânîler’in eline geçti. Kuzeyden gelen Pöl baskısı karşısında Berberîler’in dinî lideri Nâsırüddin Avbek ci-had ilân ettiyse de 1674te Tin Yifdad savaşında Öldürüldü. XVIII ve XIX. yüzyıllarda Moritanya’nın Trarza, Brakna ve Adrar bölgelerindeki Hassânî emirleri Fas’ın Şerif yöneticileriyle ilişkilerini bazan ittifak ilân edecek derecede yakın tuttular.
1854’te Fransızlar Moritanya’ya girdi; ancak ülkenin içlerine doğru nüfuz etmeleri XX. yüzyılın başlarında gerçekleşti. Böylece Mağrib’den koparak ekonomik bakımdan Saint Louis ve Senegal’deki Dakar’a bağlanan Moritanya Fransızlar’ın vesayetini kabullendi. 1950’Ii yıllarda bağımsızlık faaliyetleri hızlandı. 28 Eylül 19S8’de ülke Moritanya İslâm Cumhuriyeti adı altında Fransız Birliği’nin özerk bir üyesi olarak kendini kabul ettirdi. 23 Haziran 19S9’da millet meclisi Muhtar Olad Daddah’ı başbakan seçti. 28 Kasım 1960’ta Moritanya İslâm Cumhuriyeti bağımsız bir devlet olarak ilân edildi. Muhtar 20 Ağustos 196l’de seçimleri kazanarak ilk devlet başkanı oldu. Moritanya 1969’da İslâm Konferansı Teşkilâtfna, 4 Aralık 1973’teArap Birliği’ne, 1975’te Arap Ekonomik Birliği Konseyi’ne katıldı. Saygın bir kişiliğe sahip bulunan ve Moritanya’yı Mağrib ile Siyah Afrika arasında bir köprü konumuna getirme İdealini kısmen gerçekleştiren Muhtar, Fas’ın İspanya’nın eski İspanyol Sahrâsı’ndan çekilmesinin ardından kayıp topraklar gözüyle baktığı yerleri geri alma çabasına karşı verilen mücadelede başarılı olamadı. 14 Kasım 1975’te Madrid’de yapılan antlaşma ile İspanya Batı Sahrâ’dan çekilmeyi ve bölgeyi Fas ile Moritanya’ya bırakmayı kabul etti. Nisan 1976’da imzalanan bir antlaşma ile de Batı Sahra Fas ile Moritanya arasında taksim edildi. Muhtar 10 Haziran 1978″de askerî bir darbe ile devrildi. O tarihten bu yana ülkede pek çok hükümet değişikliği ve etnik mücadele gerçekleşti; 14 Kasım 1975 antlaşmasını tanımayan Polisario Cephesi kanlı eylemler yaptı. Ülkenin ekonomik çöküntüden, kuraklıktan meydana gelen kıtlıklardan ve eski İspanyol Sahrâsı’nın sahiplenilme-sinden doğan çatışmalardan kurtulabilmek için devamlı şekilde uluslararası yardıma ihtiyaç duyduğu halde ayakta kalabilmesi günümüz Afrika’sının şaşırtıcı olaylarından biridir; bunda çeşitli etnik grupları bir arada tutan İslâmiyet’in etkisi büyüktür. 20 Mayıs 1961 anayasası İslâm dinini, etnik kökenlerinin farklılığına rağmen Moritanya halkının ve devletinin resmî dini olarak kabul etmiş ve devlet başkanlığına seçilebilmeyi de Müslümanlık şartına bağlamıştır.
Moritanya’da tarikatların önemli tesiri vardır. Sûfîler ülkenin her tarafına dağılmıştır ve bunlardan bazıları kadındır. Muhtemelen tarikatların en eskisi yüzyıllar boyunca önemini yitirmeyen Şâze-Iİyye”dir. Künte kabilesine mensup ünlü şeyhlerle ilişkilendirilen Kâdiriyye ise bütün Batı Sahrâ’nm en büyük tarikatıdır.
Senegal nehri civarında yaşayan siyahi nüfus arasında Ticâniyye yaygındır. Ülkede Vehhâbîlik de güçlü bir konuma sahiptir.
- Moritanya Fiziki, Beşeri Coğrafya, Dini, Etnik Yapı
- Moritanya Başkenti, Yüzölçümü, Nüfusu
TDV İslâm Ansiklopedisi