Mısır Tarihi -İngiliz İşgali Dönemi- Hakkında Bilgi

Avrupalı güçle­rin Mısır’ın iç işlerine müdahelesîne karşı olan Mısırlılar el-Hizbü’l-vatanî adı altın­da Urâbî Paşa etrafında toplanarak ayak­landılar.[Haziran 1882] Bu durumu fır­sat bilen İngiltere İskenderiye’yi topa tut­tu. [Temmuz 1882]13 Eylül 1882’de Urâ­bî Paşa taraftarları İle İngiliz ordusu ara­sında Kahire yakınlarındaki Tellülkebîr’-de çarpışmalar meydana geldi ve İngil­tere Mısır’ı fiilen işgal etti. Babıâli’nin ve 1881 ‘de Tunus’u işgal eden Fransa başta olmak üzere diğer bazı Avrupalı devletle­rin bu işgale şiddetie karşı çıkması üzeri­ne İngiltere asayiş sağlanınca Mısır’ı bo­şaltacağını ve Osmanlı Devleti’nin hüküm­ranlık haklarının baki olduğunu belirtmiş­se de askerini XX. yüzyılın ortalarına ka­dar Mısır’dan çekmedi. İstanbul’daki İn­giliz büyükelçisi Lord Dufferin’e Mısır’ın nasıl yönetileceği konusunda bir rapor hazırlatıldı. Onun 20 Mart 1883 tarihli raporu uyarınca Sİr Evelyn Baring (Lord Cromer) Eylül 1883’te genel konsolos ve İngiliz komiseri olarak Mısır’a geldi. Tek başına Mısır’a hâkim olma amacını gü­den İngiltere’nin Ocak 1883’te “dual cont­rol” uygulamasını sona erdirmesi diğer alacaklı devletlerin protestosuyla karşı­lanmakla birlikte Mart 1885’te Londra Antlaşması ile mesele halledildi. Mısır’ın iki yıl içerisinde borçlarını ödeyememesi durumunda milletlerarası bir komisyon göreve başlayacaktı. Kasım 1885’te İngil­tere ile Babıâli arasında yapılan bir ant­laşmayla Osmanlılar’ın Mısır’da bir fevka­lâde komiser bulundurması kararlaştırıldı ve bu çerçevede Gazi Ahmed Muhtar Pa­şa Kahire’ye gönderildi.

İngiliz İşgal kuvvetleriyle uyumlu bir ta­vır ortaya koyan Hidiv Tevfik Paşa’nın 7 Ocak 1892’de vefatı üzerine oğlu II. Abbas Hilmi hidiv oldu. Ayrıca Mısır fevkalâ­de komiserliği yapan Gazi Ahmed Muh­tar Paşa genç hidive müsteşâr-ı hâs ola­rak tayin edildi. II. Abbas Hilmi dönemin­de İngiliz karşıtı vatanperver hareket [el-Hareketü’l-vataniyye]Mustafa Kâmil’İn ön­derliğinde tekrar canlanarak geniş halk kitlelerinin desteğini aldı. Hidiv de Önce­leri bu harekete destek vermekle beraber sonradan bundan vazgeçti.

Mısır’daki işgali tamamlayan İngiltere gözünü Sudan’a dikmişti. Mehdî ayaklan­ması bunun için bir fırsat teşkil etti ve çarpışmalardan sonra İngiliz Herbert Kitchener (Lord Kitchener) kumandasında­ki ordu Sudan’da kontrolü ele geçirdi. İn­gilizler ve Mısırlılar 19 Ocak 1899’da Su­dan’da yönetimin çerçevesini oluşturan bir antlaşma imzaladılar. Buna göre Mı­sır ve İngiliz bayrakları yan yana dalgala­nacak, sivil ve askeri idare hidiv tarafın­dan İngilizler’in tavsiyesiyle tayin edilen bir genel valiye verilecekti. Böylece Su­dan’ın kontrolü de fiilen İngilizler’in eline geçmiş oldu. Babıâli hâkimiyet hakları ihlâl edildiği için bu antlaşmaya şiddetle karşı çıktı. Ayrıca hidivin böyle bir antlaş­ma yapma yetkisi olmadığından Mısır-İngiliz Antlaşması milletlerarası hukuka da aykırıydı. Sudan meselesi Sudan’ın 1956’da bağımsızlığını ilânına kadar de­vam etti.

Bu dönemde Mısır’da İngiliz kontrolün­de meclis çalışmaları düzenlenerek bir dizi hukukî ve İdarî değişiklik yapılmakla birlikte I. Dünya Savaşı’mn başlamasıyla harp hukuku yürürlüğe girdi. Savaş Ağus­tos 1914’te başladığında il. Abbas Hilmi İstanbul’da, Lord Kitchener de İngiltere’­de bulunuyordu. İngiltere Harp bakanı olarak tayin edilen Kitchener Mısır’a geri dönmedi. Mısır hükümeti savaşın başın­da [5 Ağustos 1914] önce İngiltere ve Al­manya karşısında tarafsızlığını bildirmek­le beraber İngiltere’nin baskısı üzerine Almanya’ya ve Avusturya-Macaristan’a karşı savaş ilân etti. Ardından İngiltere Mısır’ın bütün resmî finans kaynaklarına el koydu. Ekim 1914’te İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Osmanlı Devleti ile savaşa girmesi üzerine İngiltere, 18Aralık1914′-te tek taraflı olarak Osmanlı hükümran­lık haklarını kaldırıp Mısır’ı himayesine al­dı. Hidiv II. Abbas Hilmi’yi de düşmanla iş birliği yaptığı gerekçesiyle 19 Aralık’ta görevden alarak yerine amcası Hüseyin Kâmil’i Mısır sultanı olarak ilân etti. Bun­ların yanında Fransızlar da Mısır’a asker çıkarınca Osmanlı Devleti, Mayıs 1915’te Süveyş Kanalı’nı savaş alanı içine aldığını ilgili devletlere bildirdi ve Dördüncü Or­du komutanı Cemal Paşa kumandasın­daki kuvvetler başarısızlıkla sonuçlanan iki kanal geçme operasyonu düzenledi.

1914-1918 yılları arasında savaş huku­kunun geçerli olduğu Mısır’da basın san­sür altında tutulurken halk ekonomik açı­dan zor durumda kaldı. Bununla birlikte işgalci güçlere karşı çıkan hareketler halk tarafından büyük destek görüyordu. Hü­seyin Kâmil’İn 1917’de vefatından sonra yerine -tek oğlu olan Kemâleddin veliaht­lığı reddettiği için- Hidiv İsmail’in oğullarından Ahmed Fuâd getirildi. I. Dünya Savaşı’nın sonunda Mısır da bağımsızlık yönünde adımlar attı. Sa’d Zağlûl başkan­lığında oluşturulan bir delegasyon İngil­tere’nin Mısır yüksek komiseri Sİr Regi-nald Wingate’den Londra’daki barış kon­feransında Mısır meselesini savunmak için izin istedi. Ancak İngiliz hükümeti­nin böyle bir delegasyonu muhatap kabul etmemesi üzerine Mısır başbakanı 1 Mart 1919’da istifa etti. Ayaklanmalar ve grev­ler başlayınca Sa’d Zağlûl ve üç politikacı arkadaşı yakalanarak Malta’ya sürüldü.[8 Mart 1919] Bütün bunlar hadiselerin şiddetlenmesine sebep olurken Ezher ulemâsı, talebe ve çiftçiler gibi çok farklı kesimler ayaklanmalarda önemli rol oy­nadı.

  • Mısır Mimarisi, Mısır’da Mimari
  • Mısır, Mısır’da İlim, Kültür, Medeniyet
  • Mısır Tarihi -Abdünnasır, Sedat, Mübarek Dönemi-
  • Mısır Tarihi -Krallık Dönemi- Hakkında Bilgi
  • Mısır Tarihi -Başlangıçtan Bizans Dönemine Kadar-
  • Mısır Tarihi -Fransız İşgali Dönemi-
  • Mısır Tarihi -Osmanlı Dönemi İdari Teşkilat, Sosyal ve Ekonomik Du­rum-
  • Mısır Tarihi -Osmanlı Dönemi, Devri-
  • Mısır Tarihi -İslam Fethinden, Osmanlı Dönemine Kadar-
  • Mısır Tarihi -Bizans Dönemi, İslam Fethine Kadar-
  • Mısır Başkenti, Yüzölçümü, Hangi Kıtada, Nüfusu, Önemli Şehirleri
  • Mısır Fiziki, Beşeri, Ekonomisi, Coğrafyası

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski