Muhâlefetün li’l-havâdis. Allah’ın yaratılmışlara benzemediğini ifade eden selbî sıfatlarından biri.
Sözlükte “bir şeyin diğer bir şeye aykırı olması” anlamına gelen muhalefet ile “sonradan vücut bulanlar, yaratılmış olanlar” mânasındaki havadis kelimesinden meydana gelen muhâlefetün lî’l-havâdis terkibi “yaratılmışlara benzememek” anlamıyla Allah’ın tenzîhî sıfatlarından birini karşılar. Bu terkip naslarda geçmemekle birlikte hiçbir şeyin Allah’a benzemediği, O’nun şerikinin olmadığı, anne, baba, evlât ve yardımcısının bulunmadığı, denginin düşünülemeyeceği gibi [İsrâ 17/111; Şûrâ 42/11; İhlâs 112/1-4] yanında Allah’ın zâtının yaratılmışlara özgü niteliklerden münezzeh olduğunu ifade eden birçok âyetin bulunduğu bilinmektedir Aynı mahiyette çeşitli hadis rivayetleri de mevcuttur. Öyle anlaşılıyor ki itikadî konulara sistematik açıdan yaklaşım yapan âlimler, Allah’ın zâtını bütün yaratılmışlık özelliklerinden tenzih etmek amacıyla muhâlefetün li’l-havâdis terkibini terim haline getirmişlerdir.
Allah’ın, zâtı ve sıfatlarıyla birlikte yaratılmışlardan farklı bir varlık olduğu konusu üzerinde ilk duran kelâm âlimi Cehm b. Safvân’dır. Cehm. tenzihte aşırı giderek naslarda açıkça belirtilen bazı ilâhî sıfatları bile aynen kabul etmemiştir. Onun tenzihçi tavrına benzer bir tutum daha sonra Mutezile kelâmcı-larında görülür. Ttenzihte ileri giden Cehmî ve kısmen Mu’tezilî yaklaşım. Allah’ın zâtını ve sıfatlarını yaratılmışlara benzeten karşıt grupların ortaya çıkmasına yol açmış, buna bağlı olarak Hişâm b. Hakem, Hişâm b. Salim el-Cevâlîkî ve Dâvûd el-Cevâribî gibi Şîa âlimleri Allah’ı maddî varlıklara benzetmiş Selefiyye hareketi içinde yer alan âlimler de Allah’a cihet nisbet ederek yaratılmışların nitelikleriyle ilâhî sıfatlar arasında benzerlikler bulunduğu anlamına gelebilecek bazı görüşleri savunmuştur.
Kelâm âlimleri, Allah’ı yaratıklarla benzeşen bir varlık şeklinde tasavvur etmenin naslara uymadığını ve aklî bilgilere ters düştüğünü belirtmiş, böylece Allah’ın bütün yaratılmışlardan farklılığını muhâlefetün li’l-havâdis kavramıyla ifade etmişlerdir. Mâtürîdî. Allah’ın cisim ve araz özelliği taşımayan, dengi, benzeri ve zıddı bulunmayan bir varlık olduğuna dikkat çekmek suretiyle muhâlefetün li’l-havâdis sıfatının özüne ilişkin ilk bilgileri ortaya koyduktan sonra konu kelâm literatüründe “tenzîhât” veya “Allah’tan nefyedilmesi gereken sıfatlar” başlığı aitında incelenmiş, bilindiği kadarıyla ilk defa İmâmü’l-Haremeynel-Cüveynî (ö. 478/1085), tarafından muhâlefetün li’l-havâdis adıyla bir selbî sıfat grubu zikredilmiştir. Ancak Cüveynî’den sonra yazılan kelâm kitaplarında genellikle bu terkip kullanılmamış, terim, daha çok son dönem Mâtürîdiyye literatüründe Allah hakkında gerekli olan selbî sıfatlar arasında zikredilmiştir.
Muhâlefetün li’l-havâdis sıfatının içeriği “zâtının kendinden başka varlıkların zâtına, sıfatlarının da onların sıfatlarına hiçbir şekilde benzememesi” diye özetlenebilir. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, kendi dışındaki varlıkların mevcudiyetlerinin başlaması, devamı ve sona eriş olguları, bunların değişimi ve diğer bütün özelliklerinden münezzehtir. Allah’ın bu sıfatı O’nun mahiyetinin, yani mantıktaki beş tümelden biri anlamında cinsinin bulunmadığı mânasına gelir ve ilâhî hakikatin insan zihni tarafından kuşatılmayacağım anlatır. Çünkü bu mânadaki mahiyet bir şeyin cinsinin ne olduğunu belirlemeyi ifade eder. Sözü edilen sıfatın bu içeriği konusunda İslâm kelâmdan ittifak halindedir. Cehmiyye. Mu’tezile ve Şîa âlimleri, bu sıfatın Allah’ın dünyada ve âhirette görülemez bir varlık olmasını gerektirdiği görüşünü savunmuş Sünnî kelâmcılan ise Allah’ın dünyada görülemez olduğu görüşüne katılmakla birlikte rü’yetullaha ilişkin naslan ve insanın varlık yapısının âhirette değişeceği hususunu dikkate alarak müminlerin en büyük ilâhî lütuf olan rü’yetten mahrum kalmayacağı kanaatine varmıştır.
Allah insan zihninde canlandırılan her türlü şekilden münezzehtir tarzında sözleri muhâlefetün li’l-havâdis sıfatını özetleyici mahiyettedir. Kelâmcılar bu sıfat bağlamında, Allah’ın üç unsurdan teşekkül etmiş tek bir cevher olduğunu iddia eden hıristiyanlan da eleştirmişlerdir. Allah’ın yaratılmışlardan farklı bir varlık olması ilkesi, mümâselet konusuyla da irtibatlıdır.
TDV İslâm Ansiklopedisi