Muhammed Ahmed Besyûnî (1885-1953) Endonezyalı âlim, eğitimci.
Borneo (Kalimantan) adasının batısındaki Sambas Malay Sultanlığının merkezi Sambas’ta doğdu. Tanınmış bir ulemâ ailesine mensuptur. Babası Muhammed İmrân sultanlığın en yüksek dinî makamı olan saray imamı, ayrıca Felemenkçe eğitim veren Batı tipi bir halk okulunun müdürü idi. Muhammed Besyûnî ilk eğitimini babasından aldıktan sonra tahsil için 1901 yılında Mekke’ye gönderildi. Mekke’de Ahmed Hatib Minangkabau, Ömer Sünbâvî ve Osman Saravâkî (Pontianî) gibi Malay kökenli âlimlerden Arapça ve fıkıh okudu. Ardından Ali el-Mâlikî’den mantık, fıkıh usulü, hadis, tefsir ve akaid dersleri aldı. 1906’da Sambas’a dönünce Ortadoğu ile kültürel bağını devam ettirdi. Mısır’da el-Menâr dergisinin editörü M. Re-şîd Rızâ ile mektuplaştı. Onun düşünce sisteminden ve fikirlerinden etkilendi; 1910’da Kahire’ye gitti. Önce Ezher’e, daha sonra Reşîd Rızâ’nın yeni kurduğu Dârü’d-da’ve ve’l-irşâd Medresesi’ne kaydoldu. Böylece Reşîd Rızâ’nın yenilikçi düşüncelerinden istifade etmeye çalıştı.
1913 yılında babasının hastalığı üzerine Sambas’a çağrıldı ve onun ölümünün ardından yerine saray imamı oldu. Kadılık ve müftülük gibi görevlerinin yanı sıra öğretmenlik de yaptı. Camilerde cuma günleri halka tefsir ve akaid dersleri verdi. 1916’da Sambas’ta Medrese Sultâniy-ye adıyla modern bir okul açtı. Bu kurum, sadece dinî derslerin okutulduğu ve eğitimin Arapça yapıldığı klasik medreselerden oldukça farklıydı. Çağdaş eğitimin araç ve gereçleriyle donatılan, yeni bir müfredat programının uygulandığı bu okullar daha çok yenilikçi müslüman hareketlerin liderleri tarafından kurulmaktaydı.
Muhammed Besyûnî, tekrar Mısır’a gitme imkânı bulamadıysa da Reşîd Rızâ ile yazışmalarını sürdürdü; birçok konuda kendisine sorular yönelterek görüşlerinden faydalandı. Reşîd Rızâ’ya sorduğu, müslümanların geri kalış sebeplerine dair bir sorusu üzerine Emîr Şekîb Arslan’ın kaleme aldığı “Lİ-Mâzâ teahhare’l-müs-limûn ve limâzâ tekaddeme gayruhüm” başlıklı yazısı el-Menâr’da tefrika edildi ve daha sonra kitap halinde yayımlandı.
Siyasî faaliyetlere de katılan Muhammed Besyûnî, 1943’te Endonezya’daki bütün dinî teşkilâtların federasyonu olarak kurulan ve 1945 yılından itibaren partiye dönüşen Endonezya Müslümanları Şûra Meclisi’nin içinde aktif rol aldı, bu partinin mahallî temsilciliğini yaptı. Hollanda sömürge yönetimi sırasında kısmî otonomiye sahip Sambas Malay Sultanlığı bağımsızlık sonrasında ülkede cumhuriyet rejiminin kurulmasıyla tarihe karıştı; önce son sultanın, ardından Muhammed Besyûnî’nin vefatı üzerine Medrese Sultâniyye de kapandı ve Sambas şehrindeki dinî entelektüel hava giderek kayboldu.
Muhammed Besyûnî, Reşîd Rızâ’nın Hz. Peygamberin hayatına dair kitabını ve akaidle ilgili seçilmiş yazılarını Malayca’ya tercüme etmiş, ayrıca yedi Malayca ve iki Arapça eser yazmıştır. Sambas’ta-ki birçok camide cuma namazı için Şafiî mezhebince gerekli görülen kırk kişilik cemaat toplanamadığından cuma namazı kılınamiyordu. Besyûnî, en-Nuşûş ve’l-berâhîn calâ ikâmeti’l-cum’a bi-mâ dû-ne’l-erbcfîn adıyla bir eser kaleme alarak bu namazın küçük bir grupla edasının mümkün olduğunu savunmuştur. Onun Pinang ve Singapur’da basılan eserleri daha çok yenilikçi görüşlerini ve eski dinî uygulamalara karşı tutumunu yansıtmaktadır. Nitekim Nûrü’s-sirâc fi kıssati’l-isrâ ve’I-mfrâc adlı eserini bu konudaki yanlış düşünce ve uygulamaları düzeltmek için yazmıştır.
TDV İslâm Ansiklopedisi