Muharref. Senedi veya metni değişikliğe uğramış hadis anlamında terim.
Sözlükte “bir şeyin yerine başkasını getirmek, değiştirmek” mânasındaki tahrif masdanndan türeyen muharref kelimesi terim olarak “sened veya metninde hareke, harf yahut yazı değişikliği yapılarak nakledilen hadis” demektir. Hadis üzerinde böyle bir değişikliğin yapılmasına “tahrif denir. Muharref terimi ilk dönemlerden itibaren musahhaf ile aynı anlamda kullanılmakla beraber muharref pek yaygınlaşmamıştır. Nitekim Hâkim en-Nîsâbûrî, İbnü’s-Salâh eş-Şehrezûrî, Nevevî, Zeynüddin el-lrâki ve Süyûtî gibi muhad-disler muharreri musahhaf başlığı altında ele almışlardır. Her iki terime ayrı olarak yer veren ilk müellif İbn Hacer el-Askalânî’dir. Ona göre sened veya metninde şekil değişikliği yapılan hadisler muharref, yalnız nokta değişikliğine uğrayanlar ise musahhaftır. Bu durumda muharref musahhaftan daha geniş anlamlıdır.
Hadiste tahrif genellikle yanlış okuma veya yanlış duymadan kaynaklanır. Noktalama işaretlerinin henüz yerleşmediği ilk dönemlerde hadisi bir muhaddisten duymadan önce bir kitaptan yazan veya ilim meclisinde ders takrir eden hocadan yanlış duyan râvilerin nakillerinde daha çok tahrif görülmektedir. Bununla birlikte meşhur muhaddisler de zaman zaman tahrif hatasına düşmüşlerdir.
Tahrif, daha ziyade şekilleri birbirine benzeyen ve okunuşları birbirine yakın olan isim ve kelimelerde meydana gelmektedir. şeklinde, adının adının olarak okunması senedde yapılan tahrife örnektir. Sahabeden Zeyd b. Sâbit’in (Hz. Peygamber mescidde bir oda çevirdi) ifadesini râvi İbn Lehîa’nm bir hocadan duymadan kitapta gördüğü gibi (Hz. Peygamber mescidde kan aldırdı) şeklinde yanlış okuyup nakletmesiyle Câbir b. Abdullah’ın [Übey b. Kâ:b Hendek Gazvesi’nde yaralandı] cümlesindeki kelimesini râvi Gunder’in okuyarak ifadeyi (Babam Hendek Gazvesi’nde yaralandı) şekline dönüştürmesi metinde tahrifin örnekleridir. Seneddeki tahrif pek önemli görülmese de metindeki tahrif mânanın değişmesine sebep olabilmektedir. Bundan dolayı hadis naklederken sık sık tahrif yapan râviler rivayete ehil görülmemiş, muharref hadis aslı sahih olsa bile hüküm bakımından mer-dud kabul edilmiştir.
Muharref rivayetler ve bunların tashihi konusunda ilk dönemlerden itibaren çeşitli eserler telif edilmiş, bunlarda muharref hadis musahhaf ile birlikte ele alınmıştır. Hamza el-İsfahânî’nin et-Tenbîh ıaiâ hudûşi’t-taşhîf Hasan b. Abdullah el-Askerî’nin Taşhîfâtü’l-muhaddişîn fî ğarîbi’l-hadîs” aynı müellifin Kıtabü’t-Taşhîf ve’t-tahrîfl ile bu eserin bir bölümü olup Şerhu mâ yeka’u fîhi’t-taş-hîf ve’t-tahrif adıyla yayımlanan çalışması Dârekutnî’nin Taşhîfü’l-mu-haddişîn’i Osman b. îsâ el-Belatî’nin et-Taşhîf ve’t~tahrîf, Safedî’nin Taşhî-hu’t-taşhîî ve tahrîrü’t-tahrîfi Süyûtînin et-Taşrif (et-Talrîf) ü’t-taşhîi adlı eseri bu konuda yapılan önemli çalışmalardır.
TDV İslâm Ansiklopedisi