Muhib Ne Demek, Tasavvufta Anlamı, Hakkında Bilgi

Muhib. Sûfî olmadıkları halde sofîliğe ve tarikat ehline yakınlık duyanlar İçin kullanılan bir terim.

Sözlükte “seven, dost” anlamına gelen muhib (rnuhibb) kelimesi, başlangıçta sev­gi üzerinde fazla duran ilk sûfîler tarafın­dan “âşık” mânasında kullanılmıştır. Bu dönemde aşk yerine hub ve mahabbet (muhabbet), âşık yerine muhib terimleri görülmektedir. Seri es-Sakatî, iki kişiden her birinin diğerini kendisi olarak görme­dikçe sahih bir muhabbetin gerçekleşmeye­ceğini söylerken bununla aşkı kastetmiş­tir. Allah sevgisini (muhabbetullah) tasavvuf anlayışının temeli kabul ettiğinden Semnûn b. Hamza (Ab­dullah) “Semnûn el-Muhib” diye tanınmıştır.

Öte yandan tasavvufun ilk dönemlerin­den itibaren sûfî veya tarikat ehli olma­dıkları halde tarikat ehline karşı sevgi bes­leyenlere de muhib denilmiştir. Bu anlam­da muhib Hak dostlarının dostu olan kişi­dir. Sûfîler ve tarikat ehli kendi yollarına ilgi duyup sevgi besleyen muhibleri takdir etmiş, bir bakıma kendilerinden saymışlar­dır. Cüneyd-i Bağdadî, “Sûfîlik iddia eden­leri takdir ediniz ki gerçek sûfî olsunlar, eğer himmetleri yüce olmasaydı başka bir şey İddia ederlerdi” demiş, Cemâl-i Mev-sılî, Hak dostlarına dost olanların onların hal, remiz ve işaretlerinin muhibbi olduk­larını belirtip ilgiyle sevgi arasındaki alâ­kaya dikkat çekmiştir.

Kuşeyrî. “Kişi sevdiğiyle beraberdir” ha­disini zikrederek muhib olmanın önemine işaret etmiştir. Bu bağlamda tasavvufta velîlerle gönülden birliktelik önemli bir mertebedir. Sühreverdî, bir araya gelip Hakk’i zikredenlerin faziletinden bahsederken onların arasın­da tesadüfen bulunan bir kişinin de bed­baht olmayacağını bildiren hadise dikkat çekmiştir. Sûfîler, “Bir kavme ben­zeyen onlardandır” hadisini “Velîlere ben­zemeye özenen onların zümresindendir” şeklinde yorumlamışlardır. Sûfîliğe öze­nenlerin arasında gayri samimi ve çıkarcı kişiler her dönemde bulunagelmiş, sûfîler “müddeî, sahtekâr, mukallit, mustas-vıf’ adını verdikleri bu riyakârlara karşı çev­relerindeki insanları sürekli uyarmışlardır.

Muhib terimi, tarikatlar döneminde bir tarikata intisap etme hazırlığında olan ki­şiler için de kullanılmıştır. Tasavvufta hır­ka giymekle amaçlanan şeylerden biri de tarikata girenlerin birbirine benzemesini sağlamaktır. Dervişlerin kıyafetlerinin ay­nı olması gönüllerinin de benzeşmesi ve birleşmesine sebep olur. Mevlevîlik ve Bektaşîlik’te tarikata intisap eden kişiye muhib denir ve tarikat hiyerarşisinde ilk derece­yi temsil eder.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski