Muttasıl Hadis Terimi Nedir, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Muttasıl. Senedinde kopukluk bulunmayan rivayet anlamında hadis terimi.

Sözlükte “ulaştırmak, birleştirmek” an­lamındaki vasi kökünün “iftiâl” kalıbından türeyen muttasıl, terim olarak “senedinin başından sonuna kadar her râvinin hoca­sından semâ veya başka bir muteber öğ­renme yoluyla alıp rivayet ettiği hadis” de­mektir. Aynı mânada mevsûl, mûsal ve mu’tasıl terimleri de kullanılır. Bir senedin muttasıl kabul edilmesi için senedde yer alan bütün râviîerin adlarının bilinmesi ge­rekir. Ancak bazı âlimlere göre râvi adla­rının verilmemiş olması veya eksik veril­mesi hadisin muttasıl olmasına engel de­ğildir.

Muhaddisler, ilk dönemlerden itibaren hadisin makbul sayılabilmesi için sened­de ittisali şart koşmuşlardır. Tabiîn âlim­lerinden Katâde b. Diâme, hadisin ancak sâlih bir kişinin yine sâlih birinden rivayet etmesi durumunda alınabileceğini belir­tirken aynı zamanda senedin muttasıl olmasının önemine işaret etmiştir. Yine tabiîn nes­linden bazı âlimler senedsiz hadis rivaye­tine şiddetle karşı çıkmışlar, Abdullah b. Mübarek, Ebû Yûsuf ve Humeydî başta ol­mak üzere birçok âlim hadisin kabul edi­lebilir olması için senedinin muttasıl olma­sı gerektiğini söylemişlerdir. Abdullah b. Mübârek’in, “Muttasıl senedi araştırmak din­dendir” şeklindeki ifadesi konunun önemini gösterir. Tarih boyunca hadis uğruna ya­pılan uzun seyahatlerin bir sebebinin de muttasıl senedli hadisi elde etmek olduğu bilinmektedir.

Senedi muttasıl olan hadis nisbet edil­diği yere göre farklı isimler alır. Hadis mut­tasıl bir senedie Hz. Peygamber’e nisbet ediliyorsa “muttasıl merfû”, bir sahâbîye nisbet ediliyorsa “muttasıl mevkuf” adını alır. Tabiînden birinin söz ve davranışıyla ilgili haber için “maktu” terimi kullanıl­makla birlikte bu haber ona muttasıl bir senedie ulaştığında birbirine zıt iki kelime­nin zikredilmesi (muttasıl maktu) bir tür çelişki ifade edeceğinden hoş karşılanma­mıştır. Unun yerine bu tür haberler için, “Falan tabiîye muttasıl bir senedie ulaş­maktadır” denir.

Senedinden râvi adı düşen hadis mut­tasıl olma özelliğini kaybeder. Böyle bir ha­dise senedinden düşen râvi sayısına, râ­vinin sened içinde düştüğü yere ve yerin sayısına, ayrıca râvinin düşme şekline göre farklı isimler verilir. Bir tabiînin sahâbî râviyi atlayarak doğrudan Hz. Peygamber-den naklettiği hadis için “mürsel”, bir sahâbînin başka bir sahâbîden duyduğu hal­de doğrudan Resûl-i Ekrem’den naklettiği hadis için “mürselü’s-sahâbî”, râvinin ken­disinden hadis almadığı, hatta hiç karşı­laşmadığı bir çağdaşından naklettiği ha­dis İçin “mürselü’l-hafî”, senedinde peş-peşe olmamak kaydıyla birkaç râvi düşen veya sahabeden sonra bir râvi atlanan ha­dis için “münkatf, senedinde arka arka­ya iki veya daha fazla râvi atlanan hadis İçin “mu’dal”, râvinin bir hocasından mu­teber bir yolla almadığı halde öyle aldığını zannettirecek şekilde naklettiği hadis için “müdelles”, râvinin hadisi kendisine ulaştı­ran râvileri zikretmeden, “Bana şöyle ulaş­tı” diye naklettiği hadis için “belâğ”, râvi­nin, senedinin baş tarafı eksik veya tama­men senedsiz olarak rivayet ettiği hadis için “muallak” terimleri kullanılır. Muttasıl başka bir senedi bulunan, sened aramayı gerektirmeyecek kadar bilinen hadisler de muttasıl kabul edilir. Muttasıl olmayan ha­dis genellikle zayıf sayılır.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski