Muvâfakat. Meşhur bîr musannife nisbetle âlî olan isnad anlamında hadis terimi.
Sözlükte “uygun olmak, münasip düşmek” mânasındaki vefk kökünden türeyen muvafakat “birbirine uygun olmak, birbirine yakışmak, aynı fikirde olmak” gibi anlamlara gelir. Âlî isnadın beş türünden biri olan nisbî ulüvvün muvafakat, müsavat, musâfaha ve bedel adlı dört çeşidi vardır Muvafakat, tanınmış hadis musanniflerinden birinin rivayet ettiği hadisi bir başka senedie o musannife uğramadan şeyhinde onunla birleşmek suretiyle yapılan rivayettir. Eğer bu isnadda musannifin şeyhine o musannifin senedinden daha az bir râvi ile varılırsa buna “âlî muvafakat”, daha fazla râvi ile ulaşılırsa buna da “nazil muvafakat” denir. Meselâ Hz. Peygamber Enes Humeyd Muhammed b. Abdullah el-Ensârî Buhârî râvi râvi râvi şeklindeki bir senedie Hz. Peygamber Enes Humeyd Muhammed b. Abdullah el-Ensârî râvi râvi râvi şeklindeki isnad incelendiğinde ikinci senedle Buhârî’nin senedi arasında Muhammed b. Abdullah el-Ensârî’den rivayette bulunma yönüyle muvafakat vardır. Ayrıca bu isnad râvi sayısı daha az olduğu için Buhârî’nin senedinden âlîdir. Gerek âlî gerekse nazil türünde meşhur bir musannife hadisin rivayetinde muvafakat edildiği için hadisin sahih olma ihtimali daha da güç kazanır. Her ne kadar bir musannife muvafakat edilebilmesi için ikinci rivayetin mutlaka âlî isnadlı olması gerektiği söylenmişse de bazı muhaddisler senedin âlî olmadığı durumda da muvafakat terimine yer vermiştir. Âlî isnada sahip olma düşüncesiyle daha çok müteahhirîn âlimlerinin önem verdiği muvafakat çok nâdir olarak “bedel” anlamında da kullanılmıştır.
Hadis usulünde İbnü’s-Salâh’tan sonra terim olarak kullanılmaya başlanan muvafakat örneklerine dair Ebü’l-Kâsım İbn Balabân’ın el-Erbaûne’l-evvel mine’l-muşâfahât ve’l-muvâfakât ve’l-ebdâl, Zehebî’nin Cüz’ün fîhi muşâfahât ve’l-muvâfakât ve’l-‘avâlî, İbn Hacer el-Askalâni’nin Ebdâlü Abd b. Humeyd ve muvâfakâ-tühû, el-Ebdâlü’l-‘avâlî ve’l-muvâfakatü’l-hisân nün Müsnedi’d-Dârimî Abdülâh b. Abdirmhmân, Ömer b. Muhammed b. Mansûr İbnü’l-Hacib’in ei-Muşâfahât ve’l-muvâfakât ve’l-ebdâl ve ehâdîşü cavâlî, Münzirî’nin el-Muvâfaküt, Abdülmü’min ed-Dimyâtfnin Ehâdîşü cavâlf mine’î-muvâîakât ve’l-ebdâl, el-Erba’ûne’l-muvâfakâli’l-‘avâlî, el-MPetü’t-tüsâ’iyye fi’l-muvâfakat ve’l-ebdâli’l-‘âliye ve Takıyyüddin Süleyman b. Hamza el-Makdisî’nin el-Muşâfahât ve’l-muvâfakâtü’l-cavâlî adlı eserleri bulunmaktadır.
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi