Abdurrahman el-Hâzinî, 12. yüzyılda İran'da yaşamış önemli bir bilim insanıdır. Astronomi, mekanik ve alet yapımı konularında çalışmalar yapmıştır. Kaynaklarda zaman zaman diğer bilim insanlarıyla karıştırılan biri olmasına rağmen kendine özgü bir kimliği vardır.
Ebü'l-Hüseyin Ali b. Muhammed el-Hâzin'in kölesi olarak Bizans asıllı olduğu bilinmektedir. Sahibi tarafından Merv sarayında hazinedarlık görevi verilmesi nedeniyle "el-Hâzinî" unvanını almıştır.
Ebü'l-Hüseyin el-Hâzin'in sağladığı imkanlarla, döneminin en iyi eğitimini almıştır. Özellikle felsefe ve matematik alanlarında kendisini geliştirmiştir. Selçuklu Sultanı Sencer döneminde, Merv sarayı bir ilim ve edebiyat merkezi haline gelmiş ve Abdurrahman el-Hâzinî bu ortamda çalışmalarını yürütmüştür.
Sultan Sencer için uzun yıllar güvenilir bir zîc hazırlamış ve ayrıca Mîzânü’l-hikme adını verdiği hidrostatik terazi geliştirmiştir. Bu terazi, metallerin ve taşların saflığını kontrol etmek ve alaşımlardaki metal oranlarını belirlemek için kullanılmıştır. Abdurrahman el-Hâzinî'nin tasarladığı bu terazi, o dönemde yapılmış olanlardan çok daha hassas ve etkiliydi. Bu başarılarıyla, bilim dünyasında önemli bir yere sahip olmuştur.
Abdurrahman el-Hâzinî, aynı zamanda dindar bir kişiliğe sahipti ve riyazet yolunu takip ederdi. Derviş kıyafetleri giyer, mütevazı bir yaşam sürer ve genellikle tek başına yaşardı. Kendisine verilen ödülleri kabul etmeyi reddettiği, hatta Sultan Sencer'in gönderdiği bin dinarı bile geri çevirdiği rivayet edilir. Kendisinden sadece Hasan es-Semerkandi gibi birkaç öğrencisinin adı bilinmektedir.
Hayatıyla ilgili detaylı bilgiler sınırlıdır ve çalışmaları henüz tam olarak incelenmemiştir. Ancak, Hâzinî'nin bilimsel çalışmaları oldukça değerlidir. Özellikle statik ve hidrostatik bilgisinde derinlemesine bilgi sahibi olduğu bilinmektedir. Kendinden önce gelen bilim insanlarının çalışmalarına bağımlı olmasına rağmen, özellikle Bîrûnî ve Asfizâri'den alıntılar yapmıştır. Bununla birlikte, Hâzinî'nin orijinal gözlemler yaptığı ve İslam dünyasında önemli bir astronom olarak kabul edildiği bilinmektedir.
Hâzinî'nin zîci, özellikle Bîrûnî ve Hayyâm'ın zîcinden sonra kullanılmış ve ardından Nasîrüddin et-Tûsî, Kutbüddin eş-Şîrâzî, Kâşî ve Ulug Bey gibi diğer önemli astronomların zîcileri gelmiştir. Bu nedenle, Hâzinî'nin katkıları ve bilimsel etkisi önemlidir, ancak çalışmaları hala tam olarak değerlendirilmemiştir.
Eserleri