Afganistan’da dil ve edebiyat, komşu dil ve edebiyatların etkisi altında gelişme göstermiştir. Peştu dili ve edebiyatı üzerinde Hintçe’nin, Darı dili üzerinde ise Farsça’nın etkisi büyüktür. Ülkenin kuzey bölgelerinde konuşulan çok sayıda mahallî dil üzerinde de Orta Asya dilleri ve kültürlerinin etkisi görülür. Birkaç farklı lehçesi bulunan Peştu dilinde yazılmış çok sayıda edebî ve dinî kitap vardır. XVI. yüzyıla kadar bir geçmişe sahip bulunan Peştu edebiyatının en önemli eserleri Âhund Derveze’nin Mahzen-i Peştu ve Mahzen-i İslâm adlı eserleriyle Efdal Han Hatak’ın Târih-i Murass adlı kitabıdır. Afganistan’ın yetiştirdiği büyük edip ve şairler arasında, devletin kurucusu olan Ahmed Şah Dürrânî ile oğlu Timur Şah ve Şah Şûca’ sayılabilir. Bu hükümdarların birer Farsça divanı vardır. XIX. yüzyıl Kandehar valilerinden olan Mİhridil Han da büyük bir şair olduğu gibi etrafına topladığı şair ve ediplerle Edebistân-ı Kandehar adı altında yeni bir edebiyat ve şiir ekolü kurarak Afgan edebiyatında bir çığır açmıştır. Edebistân-ı Kandehar ekolünden yetişen edebiyatçıların en meşhuru Gulâm Muhammed Han Tarzrdir. Emîr Abdur-rahman Han ile arasının açılması üzerine Türkiye’ye yerleşen Gulâm Muhammed Han Tarzfnin Türkiye’de yetişip öğrenim gören oğlu Mahmud Beg Tarzı (ö 1933), Afgan edebiyatında yeni bir çığır açmıştır. Devrin diğer tanınmış şairleri ise Abdülgafur Nedim (ö, 1926), Abdülgafur Müstağni (ö. 1933), Abdürresul Han (ö. 1934) ve Abdullah Kârfdir (ö. 1943).
XX. yüzyılın başlarında görülmeye başlayan gazetecilik alanında Sirâcü’l-ahbâr, Emîn-i Afğân, Enîs ve Islâh gibi gazetelerin adlarını anmak gerekir. 1978’deki Marksist hükümet darbesinden sonra radyo, televizyon ve gazetecilik alanlarındaki yayınlar Sovyet işgal güçlerinin ve komünist yönetimin etkisine girmiştir.
Farklı etnik gruplara mensup kitlelerin yaşadığı Afganistan’da zengin bir müzik kültürünün varlığı gözlenmektedir. Ülkede dil ve kültürleri az çok farklı halkların yaşamaları ve kendilerine has müzik kültürlerine sahip bulunmaları. Afgan müziğinin karma ve zengin bir yapıda olmasını sağlamıştır. Çeşitli nefesli, vurmalı ve yaylı müzik araçları Hint, İran ve Orta Asya kültürlerinin etkisini yansıtır. Komşu ülkelerin ve kültürlerin tesiri, edebiyat ve dil alanında olduğu gibi müzik alanında da görülmektedir.
Afganistan’daki zengin tarihî ve mimari eserler, ülkenin kültür mirasını yaşatan önemli yapılardır. Milâttan önce üç bin yıllarına kadar giden tarihî eserler Helenistik döneme aittir. Ülkenin çeşitli yerlerinde Budist tapınaklarına rastlanır. Ortaçağ’dan kalan çeşitli kaleler, camiler, türbeler ve zaviyelerin dışında özellikle Gazneliler’den kalma çok sayıda dinî eser vardır. Cam Minaresi (12. yüzyıl), Herat yakınlarında Kilise Camii (13-14. yüzyıl). Herat Camii (15. yüzyıl), Gevher Şah Türbesi. Belh’te Hoca Ebû Nasır Paşa Camii ve Türbesi (15 yüzyıl) bu dönemden kalan önemli eserlerdir. Ülkenin kuzeyinde Mezânşerif şehrinde bulunan Mezânşerif Camii (15-17. yüzyıl) ile Gazne’de bulunan Gazneli Mahmud’un diktirdiği zafer âbidesi, İslâm sanatının en güzel örneklerindendir. Herat mektebi tarafından temsil edilen Ortaçağ’daki güzel sanatlardan halı, seramik ve el sanatlarının örnekleri günümüze kadar intikal etmiştir. Modern dönemde, bilhassa ülkenin başşehri Kabil’de inşa edilen Kabil Üniversitesi kompleksi, bir otel ve havaalanı, belli başlı mimari yapılar olarak anılmağa değer.
- Afganistan Tarihi -Mücahitleri, Gurupları-
- Afganistan Tarihi -Sovyet İşgali ve Sonrası-
- Afganistan Tarihi -Milli Afgan Devleti Dönemi-
- Afganistan Tarihi -İslami Devir-
- Afganistan Tarihi -İslamiyet’ten Önceki Devir-
- Afganistan -Eğitim ve Öğretim-
- Afganistan Din, Dini Yapı
- Afganistan Dil, Konuşulan Diller
- Afganistan Beşeri, Etnik Yapı
- Afganistan Fiziki Coğrafyası
- Afganistan Başkenti, Şehirleri, Yüzölçümü
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi