Muztarib. Sened veya metinleri arasında çözümsüz ihtilâf bulunan hadis anlamında terim.
Sözlükte “vurmak, dövmek, çarpmak” anlamındaki darb kökünün “iftiâl” kalıbından ism-i faili olan muztarib, çeşitli şekillerde rivayet edilen sened veya metinlerinden biri diğerine tercih edilemeyen hadis” demektir. Buna göre ıztirâb bir hadisin senedinde veya metninde olabilir. Seneddeki iztırâblar altı çeşittir. Bunlar hadisin bir rivayetinin mevsul diğerinin mür-sel, birinin mevkuf diğerinin merfû, birinin muttasıl diğerinin münkatı’ olarak nakledilmesi, râvinin bir sahâbîden belli bir tabiî vasıtasıyla naklettiği hadisi başka bir rivayette aynı sahâbîden başka bir tabiî vasıtasıyla nakletmesi râvi o hadisi her iki şahıstan ayrı ayrı dinlemiş olabileceği için bu tür durumların ıztirâb kabul edilmemesi hususu benimsenmiştir, hadisin iki farklı isnadından birinde fazla bir râvi bulunması, sika mı zayıf mı olduğu kesin bir şekilde bilinmeyen râvinin adı ya da nis-besinde ihtilâf edilmesidir.
Metindeki ıztırâblar genelde iki farklı hadisin aynı hadis zannedilmesinden kaynaklanır. Rivayetlerin sahâbî râvileri farklı, lafızları birbirinden tamamen değişik ise muztarib sayılan metinlerin iki ayrı hadis olduğu kabul edilir. Böyle bir imkân yoksa ya metinler mecaza hamledilir ya da biri mutlak, diğeri mukayyed, biri âm, diğeri has, biri mübhem, diğeri müfesser, biri mücmel, diğeri mübeyyen kabul edilerek ıztırâb giderilir. Bir metindeki ıztırâb o metinden farklı hükümler çıkarılmasına sebep olacak şekilde ise hadisin sıhhatini zedeler; hadisin anlamında önemli bir değişikliğe yol açmayan lafız farklılıklarında râ-vilerin hadisi mâna ile rivayet ettiği kabul edilir. Bazı rivayetlerin muztarib olması râvilerin onu iyi zaptede-mediğini göstermez; bu sebeple senedde-ki veya metindeki ıztirâb hadisin sıhhatini zedeleyen bir kusur sayılmaz.
Hadisçiler muztarib hadislerden birini diğerine açıkça tercih edemedikleri zaman, “Şu daha uygundur” gibi bir ifade ile kanaatlerini belirtirler. Nitekim İbn Ebû Hatim, babasına bir rivayetin durumunu sorduğunda babası onun muztarib olduğunu söylemiş, daha açık kanaat bildirmesini isteyince de ihtiyatlı olan rivayeti benimseyerek onun doğruya daha yakın olduğunu belirtmiştir. Muztarib hadis rivayet eden râviler “muztaribü’l-hadîs” sözüyle cerhedilir. Irâki’ye göre bu sîga cerhin dördüncü, Sehâvfye göre ise beşinci mertebesindeki râviler için kullanılır ve muztaribü’l-hadîs olan râvilerin naklettiği hadisler ancak i’tibar için yazılabilir. Iztırâb illetin bir çeşidi olduğu için muztarib konusu hadis usulü kitaplarında genellikle muallel hadis bahsinden hemen sonra ele alınır. Senedde bulunan ıztirâba Dârekutnfnin ‘İlelü’l-hadîş’inde birçok örnek bulmak mümkündür. Nitekim İbn Hacer el-Askalânî, el-Mukterib fî beyâni’l-muttarib adlı eserindeki örnekleri bu eserden seçmiş ve kendisi de bazı ilâveler yapmıştır.
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi