VIERKANDT, Alfred Ferdinand (1867-1953)
Alman, sosyolog. Sosyolojinin insanlar arasındaki etkileşimi inceleyen bir bilim dalı olduğunu savunmuştur.
4 Haziran 1867’de Hamburg’da doğdu, 24 Nisan 1953’te Berlin’de öldü. 1900’den sonra Berlin Üniver-sitesi’nde ders verdi. Vierkandt sosyolojinin felsefi bir temele oturtulması ve sosyal bilimlerin diğer dallarından farklı bir alana sahip olması gerektiğini savunmuştur, ilk önceleri düşünür E.Husserl’in görüngübi-lim felsefesinden etkilenmişse de daha sonraları, psikolog W.McDougall’m içgüdü kuramına yakınlık duyarak, insan doğası ve toplumsal ilişkiler arasındaki etkileşimin içgüdülerle açıklanabileceğini savunmuştur. Familie, Volk und Staat in ihren gesellschaftlichen Lebensvorgangen (“Aile, Halk ve Devletin Toplumsal Yaşam Süreçleri”) adlı kitabında ise aile, halk ve devlet gibi gruplaşmaların işlevleri ve yapılarını incelemenin önemini vurgulamıştır.
Vierkandt sosyolojiyi insanlar arasındaki etkileşimi inceleyen bir bilim dalı olarak tanımlamıştır. Ona göre toplumun özünü, bireyler arasında ortaya çıkan bir tür iç bağlılık oluşturur. İç bağlılığın çeşit ve derece bakımından farklılıklar gösterdiği varsayımından kalkarak, “topluluk”, “topluluğa yakın” ve “topluluktan uzak” olmak üzere üç çeşit topluluk tipi tanımlamıştır. “Topluluk” üyesi bireyler tüm bireysellikleri ve kişilikleriyle topluluğa bağlıdırlar, “topluluğa yakın” grubundaki kişiler iç güçlerinin yalnızca bir bölümü ile topluluğa bağlanırlar, “topluluktan uzak” tipi ise bireyler arasında iç bağlılıkların tümüyle zayıfladığı bir gruplaşmadır.
Vierkandt toplumsal oluşumları açıklarken ve topluluk sınıflamasıyla iç bağlılık çözümlemesini yaparken bireylerin psikolojik durumlarını temel almıştır. Uyma, yardımlaşma, sempati, öykünme, kederlenme gibi insani eğilim ve özelliklerin insan ruhunun temelini oluşturduğunu ve bunların başka eğilim ve özelliklere indirgenmemesi gerektiğini savunmuştur. Uyma ya da uysallık korku ya da çıkar eğilimlerine indirgenmemeli, aynı şekilde yardım etme eğilimi de akılcı düşünce açısından ele alınmamalıdır. Vierkandt’a göre temel psikolojik özelliklere dayanmasına karşın toplumsal oluşumun kendine özgü yapısı ve gelişim yasası vardır. Toplumsal kurumlar, gelenek ve görenekler, birey üstü ve bağımsız niteliktedirler.
• YAPITLAR (başlıca): Stetigkeit im Kulturıcandel, 1908, (“Kültürel Değişimde Süreklilik”); Familie, Volk und Staat in ihren gesellschaftlichen Lebensvorgangen, 1936, (“Aile, Halk ve Devletin Toplumsal Yaşam Süreçleri”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi