TOLAND, John (1670-1722)
İrlandalı tanrıbilimci. Us ilkelerine dayanan ve maddeci anlayıştan kaynaklanan bir dinin kurulması gereğini öne sürmüştür.
30 Aralık 1670’te Londonderry yakınlarında, Redcastle’da doğdu, 11 Mart 1722’de Putney’de öldü. Katolik bir ailedendi; Presbiteryen mezhebine girdi. Bu nedenle gençliğinin ilk dönemi dine bağlı bir ortamda geçti. Buna karşın yaşamı boyunca sürecek belli bir inanca bağlanamadı. Glasgow, Edinburgh ve Oxford üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. Locke’un öğretisini, ona maddeci bir nitelik kazandırarak, geliştirmeyi ve buna dayalı bir inanç düzeni oluşturmayı amaçlayan çalışmalara koyuldu.
Toland, önce Locke, sonra Spinoza’nm öğretisini benimsedi. Ona göre maddeci felsefeye dayalı, yaşamı yönlendiren bir inanç düzeninin kurulması, insanı içinde bulunduğu düşünce çıkmazlarından kurtarmak için kaçınılmazdır. Christianity not Mysterious (“Gizemsiz Hıristiyanlık”) adlı yapıtında söylence ve gizemlerden arınmış bir din inancını sergiledi. Büyük tepkilerle karşılaşan, parlamentonun onayıyla yakılan yapıtta us ilkeleriyle bağdaşmayan, ustan üstün olduğunu ileri süren bir inanç kurumunun eğitici ve geliştirici olamayacağı görüşünü savundu. Çünkü, insan tini anlamadığı bir konuya inanmaz, içeriği bilinmeden onaylanan önermeler anlamsız olmaktan öteye geçemez. Tanrısal bildirinin (vahy) öğrettikleri kesinlikle doğrudur diye onaylanamaz, önce us ilkelerine uyup uymadıkları araştırılmalıdır. Çünkü usu aşan bir konunun us tarafından benimsenmesi, onaylanması bir çelişkidir. Toland’a göre İsa’nın öğretisi doğrudur, ancak o öğretiyi yorumlayan, özünden uzaklaştıran Incil’ler inanılır bir içerikten yoksundur. Peygamberler, birtakım düşlere kapılmış, bunları gerçek sayarak halka aşılamaya çalışmış kimselerdir. İsa doğal bir insandır, olgundur, yetkindir, din kitaplarının bildirdiği gibi doğaüstü, tanrısal bir varlık değildir.
Toland’a göre tinsel ölümsüzlük düşüncesinin kaynağı Mısır çoktanrıcılığıdır. Bu da ölüye duyulan saygının sonucudur. Sonradan bir inanç niteliğine bürünen bu saygı tektanrıcılığın temel ilkelerinden biri olmuştur. Ölümden sonra dirilme, yargılanma, başka bir yaşam ortamına girme kökleri geleneklerde bulunan bir kuruntudur. Newton’m geliştirdiği kurama dayanan Toland devinme, etkinlik, edilgenlik, durağanlık gibi fizik olaylarının göreli olduğunu, nesnel bir varlığın (cismin) sürekli bir durağanlık içinde bulunmadığını ileri sürer. “Her devinim, kendisini iten somut nesneye oranla edilgen, bir konum değişikliği yarattığı nesneye göre etkindir”. Birinci durumda devinimi yaratan, ondan ayrı nesnedir, dolayısıyla devinim nesnenin ürünüdür, ikinci durumda devinim başka bir nesnenin konumunu değiştirdiği için yeni bir olgunun nedenidir.
Somut ve yer kaplayan nesneleri oluşturan öğeler arasında karşılıklı devinimler vardır, doğal olay bu-dur. Bu olaylar duyular aracılığıyla sinirleri etkiler. Bunlar düşünme ve istenç eylemlerinin kaynağıdır.
Toplum kurumlarının biçimlenmesinde, başlıca etkenin, gelenekleşmiş inançlar olduğunu ileri süren Toland’a göre dinin kaynağı güncel gereksinmelerdir. İnsan ölüm, hastalık, yağmur, deprem, fırtına, yıldırım gibi doğal olayların nedenini bilemediğinden birtakım gizli güçlerin varlığına inanmıştır. Bu inanç, zamanla güncel gereksinmelerini yaratan neden durumuna gelmiş, bir alışkanlık niteliği kazanmıştır, işte krallara, imparatorlara, rahiplere kutsallık yüklemenin, onları doğaüstü birer varlık diye görmenin kökeni budur. Gerçekte Tanrı evrendir, her nesne ondan çıkar, ona döner; kişinin bu gerçeği kavrayabilmesi ise bilge olmasına bağlıdır. Bilgeliğin de gerçeklik, özgürlük, sağlık gibi üç koşulu vardır.
• YAPITLAR (başlıca): Christianity not Mysterious,..1696, (“Gizemsiz Hıristiyanlık”); Anglia Libera, 1701, (“Özgür Anglikan”); Pantheisticon, 1720, (“Tümtanrıcı”); Letters to Serena, 1704, (“Serena’va Mektuplar”).
• KAYNAKLAR: G.Berthold, John Toland und der Mo-nismus der Gegenu’art, 1876; F.H.Hememann,7Van^ und Leibniz, 1947; E.Seeber, John Toland als politischer Schriftsteller, 1933.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi