Kıbrıslı Zenon (İÖ 336-262)
Eski Yunan, filozof. Stoa Okulu’nun kurucusudur. Felsefenin yaşamı yönlendiren bir öğreti, bilgeliğin de doğaya uygun yaşayış olduğu görüşünü ortaya atmıştır. Kıbrıslı Zenon, MÖ 334 ile MÖ 262 yılları arasında yaşamış olan önemli bir Yunan filozoftur. Stoa Okulu'nun kurucusu olarak tanınır ve Stoacılık felsefi akımının öncüsüdür.
Akademi'de Krates'in nezaretinde felsefeyle meşgul olan Zenon, Stoacılar tarafından benimsenen temel ilkeleri belirlemiştir. Ona göre, gerçek olan her şey maddidir. Ancak evren, pasif bir maddeden oluşmamıştır. Değişen bir yapısı olan düzenli bütün olan evrende pasif maddeden başka, doğadaki düzenleyici, aktif öğeyi temsil eden bir güç daha vardır. Bu aktif güç, maddeden farklı değildir, ancak maddenin değişik bir görünümüdür. Zenon bu gücün ateş olduğunu söyler; ona göre, bu ateş var olan her şeye yayılır. Bu maddi ateşin en temel özelliği akıldır. Bu ateş, evrendeki en yüksek varlık türüdür. Zenon'a göre, Tanrı her şeydir. Yani, Tanrı bireyleri birbirleriyle birleştiren ateş ya da sıcak nefestir. O, doğanın içindeki akıl ya da rasyonel güçtür. Tanrı'nın ateş ya da rasyonel bir güç olduğunu söylemek, doğaya aklın ve akıl ilkesinin egemen olduğunu söylemekten başka bir şey değildir. Madde kendisinde bulunan bu akıl ilkesine göre davranır. Zenon, bilgi anlayışında, sözcüklerin düşünceleri ifade ettiğini, düşüncelerin ise, bir nesnenin zihin üzerindeki etkisi sonucu ortaya çıktığını söyler. Zihin, doğuştan boş bir levhadır ve düşünce dağarcığını dış dünyadaki nesnelerden etki aldıkça doldurur. Zenon, insan ve ahlak anlayışında, dünyanın bir parçası olan insanın da aynı şekilde maddi bir varlık olduğunu ve tanrısal ateşten pay aldığını söyler. İnsandaki bu ateş, onun ruhunu meydana getirir. O, insan ruhunun en iyi ifadesini akılda ve akıllılıkta bulduğunu savunur. Zenon'un ahlâkı ise, bir yandan akla ve bilgiye, bir yandan da doğal düzene boyun eğmeye dayanır.
Zenon, Megara Okulu'nda eğitim gördü ve ardından felsefi çalışmalarına devam etmek için Atina'ya gitti. Bu dönemde Sokrates'in etkisinde kaldı ve onun öğretilerini benimsedi. Daha sonra ise, Sokrates'in öğrencisi olan Kynik felsefeci Krates'in yanında eğitim aldı.
Kendi felsefi görüşlerini geliştirmeye başladığında, Stoacılık felsefesini oluşturdu. Zenon'un öğretileri, özgür iradeye, yaşamın içinde erdemi uygulamaya ve doğanın yasalarına uyum sağlamaya dayanır. Stoacılık, insanın iç huzurunu ve mutluluğunu, erdeme ulaşarak ve dış dünyadan bağımsız olarak bulabileceğini savunur.
Zenon'un öğretileri, Atina'da bir stoa (cadde kenarındaki sütun galerisi) üzerinde öğrettiği için Stoacılık olarak adlandırılmıştır. Bu stoalar, öğrencileriyle toplandığı ve felsefi konuları tartıştığı yerlerdi. Zenon'un ölümünden sonra da Stoacılık, öğrencileri tarafından devam ettirildi ve Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir etki alanına sahip oldu.
Bilgi, ölçü, izlenim
Zenon'un Stoa öğretisi, bilgiye dayalı bir yöntemle temellendirilmiştir ve tüm felsefi sorunlar bu ilkeye dayanan bir yaklaşımla çözümlenir. Zenon'un felsefesini mantık, fizik (metafizik) ve ahlak olmak üzere üç bölüme ayırdığı ve bu bölümler arasında bilgiyle sağlanan bir birlik ve bütünlük olduğu ileri sürülür. Ona göre, bilgi duyular aracılığıyla elde edilir ve daha sonra us ilkelerine uygun bir şekilde düzenlenerek bilimsel bir veri haline getirilir. Tüm düşüncelerin temeli, dış dünyadan gelen izlenimlerin akılda toplanması ve daha sonra uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesidir.
Ancak Zenon'a göre, izlenimler kesin bilgi değildir, sadece ilk aşamadır. Kesin bilgiye dönüşebilmeleri için yansıttıkları nesneyle uyum sağlamaları gerekir. Bu uyum, tinde kalıcı bir iz bırakan ve kendisinin kesin bir örneği niteliğinde olan bir tasarımın varlığıyla sağlanır. Bu tasarımın nesnesi tinde olduğu gibi yansıtan ve kesin bilgiyi sağlayan bir nitelik taşır. Zenon'un bu niteliği "katalepsis" olarak adlandırdığı ve kesin bilgi ile sanı arasında bir yerde bulunan, bütün insanlarda ortak olan bir bilgi olarak tanımladığı görülür. Katalepsis, salt episteme (bilgi) veya doksa (sanı) niteliği taşımaz, ancak bilgenin bilgisiyle diğer bilgileri birbirinden ayırarak öne çıkan bir özellik taşır.
Evren kurucu ilke, yönetici öğe
Zenon'un metafizik öğretisi, Anadolu'da ilk olarak ortaya çıkan Doğacılık akımından etkilenmiştir. Bu akımı geliştiren filozoflardan biri olan Herakleitos'un kuramını benimsemiştir. Zenon'a göre, evrenin temel öğesi olan madde (hyle), kesin ve değişmezdir. Kendinden başka hiçbir şeye benzemez ve evreni oluşturan ana unsur olarak kabul edilir. Bu maddesel ilkenin içinde biri etken diğeri edilgen durumda olan iki öğe bulunur. Etken öğe "aiton" olarak adlandırılırken, edilgen öğe ise "prote hyle" olarak adlandırılan saf bir varlıktır. Aiton, düzenleyici, devindirici ve biçimlendirici bir güçtür. Zenon'a göre, aiton'un anlaşılması, Anaksagoras'ın "nous"undan veya Herakleitos'un "logos"undan anlaşılması gereken şeydir.
Zenon'un kurucu ilkenin (arkhe), us ilkelerine uygun bir şekilde yaratıcı bir ateş olduğuna inandığı ifade edilir. Ancak, bu ateş Herakleitos'un anladığı ateşten farklıdır. Bu kurucu öğe, sadece yakıcı değil aynı zamanda düzenleyici, yönlendirici ve biçimlendirici bir öğe içerir. Bu kurucu ilke, birlik ve bütünlük sağlayan maddesel bir ilkedir ve Tanrı'dır, doğadır. Zenon'a göre, Tanrı ile doğa eşanlamlıdır ve evreni oluşturan bu ilke, bir dizi önceden belirlenmiş ve ussal nitelik taşıyan yasalara göre hareket eden "spermatikoi" adı verilen kurucu öğelerden oluşur. Bu öğeler, evreni oluşturmak ve geliştirmek için öncesiz-sonrasız bir şekilde bir araya gelirler.
Us, doğa, soluk, yetenek
Zenon'un öğretisine göre, gök katlarını oluşturan yıldızlar ateşten yapılmıştır ve kendi yapılarına göre canlıdırlar. Evrende bulunan farklı varlık türlerinde, ateşin biçimlendirici, düzenleyici ve koruyucu bir nitelik taşıyan bir "pneuma" veya soluk olarak ortaya çıktığına inanılır. Ancak, bu görünüm, varlık türlerine ve evrendeki aşamalara göre değişiklik gösterir. Örneğin, insanda "nous" veya us, diğer canlılarda "psykhe" veya tin, bitkisel varlıklarda "physis" veya doğa, ve cansız nesnelerde ise "heksis" veya yetenek olarak görünür. Zenon'a göre, evreni oluşturan ilke olan ateşe bir dönüş olacaktır ve bu dönüşüm evrenin arınması anlamına gelen "katharsis" ile gerçekleşir. Bu dönüşümü yöneten ve düzenleyen güç ise Tanrı'dır.
İnsan, beden ve tin olmak üzere iki özden oluşan bir bütündür. Bu özlerin yapıları bir olmasına rağmen, bileşimleri farklıdır. Tin, bedene devinme yeteneği verir, dirilik kazandırır ve birlik sağlar. Zenon'a göre, tin sekiz farklı bölümden oluşur ve bu bölümler beş duyu ile us, konuşma ve üreme yeteneklerini içerir. Bu yetiler, insanın birliğe ulaşmış yaşam erkinin yansımalarıdır. İnsan tininin özellikleri, tutku, eğilim, yanılma, iyilik, kötülük gibi farklı durumlarla belirlenir. Zenon'a göre, tanrısal tin ile insan tini aynı yapıya sahiptir ancak insan tini ölümlüdür.
Bilgi ve ahlak
Zenon'a göre, ahlaki sorunlara yaklaşımında bilginin önemi büyüktür. İnsan, istenç ve us varlığı olduğu için, davranışlarında belli bir ölçüye bağlı olmalıdır. Bu ölçüyü oluşturan şey ise bilgidir. Ahlak, bilgiden kaynaklanan yönlendirici ve düzenleyici bir öğretidir ve yaşamın her alanında uygulanmalıdır. İnsan, kendi varlığının değerini, evrendeki yerini ve diğer varlıklar karşısındaki durumunu sadece bilgiyle kavrayabilir. Bilgi, erdemin ve erdemli davranışların temelidir.
Zenon'a göre, mutluluk bilgiye dayanır. Ahlak değerlerini, evreni, iyiliği, doğruluğu, ölçülülüğü, erdemi, güzelliği, bilgeliği, saygıyı, yardımı, dostluğu bilmeyen bir kişinin mutlu olma şansı yoktur. Bilgi, bilgelik ve erdem arasında derin bir bağlantı bulunur çünkü ancak bilgili biri bilge olabilir ve bilge biri erdemli olabilir. Erdemli olmak da bilgi ile eylem birliğini gerektirir. Bilgisi eylemi yönlendirmeyen bir kişinin yaşam için değeri yoktur.
Zenon'un etkisi çağlar boyunca sürmüş ve kurduğu Stoa Okulu'nun ardılları ortaya çıkmıştır. Özellikle yaşama anlayışı, bilgi ve erdem arasındaki bağlantı, doğaya uyum ve yaşam arasındaki ilişki, bilge kişinin evrensel örneği haline gelmiştir.