Organik Mimarlık
işlevleri ve çevresiyle ilişkileri bakımından biçimlenişi ve yapısal özellikleri, doğal organizmalardaki yetkinliği ve uyumu örnek alan bir mimarlık ve amacı bu tür bir mimarlığın gerçekleştirilmesi için çalışmak olan çağdaş akıma Organik mimarlık adı verilmiştir.
Doğal varlıklardan yola çıkan ya da onlara benzeyen bir mimarlık bütünü ortaya koyma düşüncesi eski çağlardan beri insanları meşgul etmiştir. Eski Yunanlılar’m insan gövdesinden türettikleri oranlara dayalı yapı sanatı, Roma mimarlığı aracılığıyla Rönesans’a ve daha ileriki çağlara iletilmiştir. Vaşari mimarlığın bir insan gövdesi gibi organik olması gerektiğini ileri sürerken, Michelangelo da insan gövdesini bilmenin mimarlığı anlamaya yardımcı olacağını söylemiştir. 19. yy’da yapıyı işlevden türetmek, biçimin de yapımla uyum içinde olmasını sağlamak gerektiğini ileri süren yeni mimarlık düşünceleri arasında da doğayı örnek gösterenler olmuştur. Bunların en önemlilerinden biri L.H. Sullivan’ın bir yapıyı, kökü, gövdesi ve dallan olan bir ağaca benzeten düşünceleridir. Ağacın çiçekleri ise yapıdaki süslemelerin karşılığı olmaktadır. Gene yüzyıl dönümünde çalışmış olan A.Gaudi yapılarında kullandığı ve ağaç gövdelerine, kemiklere benzeyen biçimlerle bir ölçüde bu düşüncelere katılmıştır. 20. yy ’da ise F.L.Wright gerek yapılan, gerek düşünceleriyle Organik mimarlığın öncüsü olmuştur.
Onun, Sullivan’ınkilerigeliştiren düşüncelerine göre yapıyı ağaç yapan, ağacı da mimarlık yapıtı durumuna getiren koşullan araştırmak, bulmak gerekir. Yani doğayı kopya etmek yerine onun kurallanna uyan, kendi içinde uyumlu bir bütün oluşturan, yeni bir şey yaratmalıdır. Wright uygulamalannda yapılann işlevlerini en iyi biçimde yerine getirmelerini sağlamaya, kullandığı yapı gereçleriyle de onları çevrelerinin doğal bir parçası durumuna getiren biçimler elde etmeye çalışmıştır.
Avrupa’da ise H.van de Velde ile E.Mendelsohn benzer bir biçimlendirme anlayışının temsilcisi olmuşlar, H.Scharoun gibi kimi mimarlar da bu düşünceleri orgammsı mimarlık adıyla daha ileri götüren çalışmalar yapmışlardır. Kuramsal alanda Italyan mimar B.Zevi bu düşüncelerin savunucusu olmuştur. Türkiye’de ise, tek kalan birkaç örnek sayılmazsa, Organik mimarlık yaygınlık kazanan bir akım durumuna gelmemiştir.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi