Resimde Toplumsal Gerçekçi Tutum
Toplumsal gerçekçilik (sosyal realizm) terimi 19. ve 20. yy’larda sanatta, siyasal ya da toplumsal içerikli konulan, gerçekçi (realist) bir biçimde yansıtan eğilimler için kullanılmıştır. Gerçekçilik’in öncülerinden olan Courbet’nin 1849 tarihli Taş Kıranlar adlı resmi ilk toplumsal gerçekçi örneklerden sayılabilir. Bir akım olarak ise 1900’lerin başlarında ABD’de R.Henri öncülüğünde kurulan Ash Can Okulu ile ortaya çkmıştır.
I.Dünya Savaşı ’nın toplumsal yaşamda ve kültürel değerlerde yarattığı çöküntü 1920’lerden başlayarak “sanat sanat içindir” düşüncesinin anlamını yitirmesine ve bazı sanatçıların siyasal düşüncelerini toplumsal bir bağlam içinde anlatmaya yönelmelerine neden olmuştur. Bu tutumun aşın yandaşlan, sanatı siyasal bir silah ya da siyasal ideolojilerin bir propaganda aracı olarak kullanmaya yönelmişler ve böylece belli bir davaya adanmış sanat (art engage) düşüncesi ve örnekleri doğmuştur. Almanya’da 1920’lerde gelişen Yeni Nesnelcilik (Neue Sachlichkeit) akımı doğrultusundaki yapıtlar ile Picasso’nun Guernica’sı ve Kokoschka’nın savaşı yeren resimleri toplumsal içerikli resmin Avrupa’daki ilk örnekleri arasında yer alır. Gerçeküstücülük ise toplumsal gerçekçi türde yapıtlar üretmemekle birlikte, belli devrimci amaçlan açısından siyasal boyuta sahip sanat hareketlerinden biri olmuştur. Toplumsal gerçekçilik anlayışı, II. Dünya Savaşı sonrası İtalya’sında verimli bir ortam bulmuştur. 1945’te yayımlanan Manifesto del Realismo (Gerçekçilik Bildirgesi) çevresinde birleşen ressamlar arasında gerçekçisinden soyutçusuna dek her türlü çalışan ressam yer almıştır. 1946’da kurulan Fronte Nuovo dell’Arte (Yeni Sanat Cephesi) grubu toplumla bütünleşen gerçekçi bir sanat anlayışı yolunda başlangıçta Leger’nin sanatıyla Picasso’nun Guemi-ca’sının anlatımcı biçimciliğinin etkisi altında kalmışlar, ancak Guttuso’nun*, dışında bu grubun büyük bir çoğunluğu, 1950’lere doğru gelişmeye başlayan anlatımcı soyutlama (ekspresif abstraksiyon) doğrultusunda yürümüşlerdir.
Benzer bir deneyin özgün bir verime dönüştürüldüğü tek ülke Meksika’dır. Meksika Devri-mi’nin ardından 1920’lerde başa gelen demokratik hükümetlerin uygulamaya koyduklan sanat ve kültür programlan yeni bir milliyetçilik bilinciyle özgür bir ortamda gerçekleştirildiği için bugün Meksikalı dörtler olarak bilinen D.Rivera, Orozco, D.A.Siqueiros ve R. Tamayo gibi sanatçılar büyük boyutlu duvar resimlerinde, toplumsal gerçekçiliğin en yetkin örneklerini vermişlerdir.
Toplumsal gerçekçiliğin hayli geçerli olduğu sosyalist ülkelerde sanat alanındaki girişimler halkın anlayabileceği ve onu eğlendirirken eğiten bir sanat biçiminin yaratılmasına yönelik bir uygulamaya konu olmuş, Batı’daki toplumsal gerçekçi sanat anlayışından ayırt edilmesi amacıyla Toplumcu Gerçekçilik (Sosyalist Realizm) adıyla anılmıştır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi