OZU, Yasujiro (1903-1963)
Japon sinema yönetmeni. Ülkesinin geleneksel anlatım biçimlerini sinemaya uyarlamış, özgün üslubuyla önde gelen sinema sanatçıları arasında yer almıştır.
15 Aralık 1903’te Tokyo’da doğdu, aynı kentte öldü. Yirmi yaşında yükseköğrenimini yarıda bırakıp yönetmen yardımcısı olarak sinemaya geçti ve 1927’de ilk filmini yönetti. Oldukça verimli bir yönetmen olarak yılda 4-5 film yapmaya başladıysa da askerlik görevi yüzünden 1937-1941 arasında sinemadan uzak kaldı. Öldüğünde, 54 film çevirmişti.
Filmlerinin hemen hemen tümünün senaryo yazımına da katılan ve James Maki adıyla bazı filmlerinin öykülerini yazan Ozu, geleneksel Japon anlatım biçimlerinden yararlandığı, kendine özgü bir üslup geliştirmiştir. Özellikle son dönem filmlerinde alıcıyı çok az oynatmış, oynattığı zaman da bunu çok yavaş ve ancak hareketi izleyecek kadar yapmıştır. Özellikle 3×4 oranındaki perde boyutlarında çalışmıştır. Filmlerinde renk kullandığında çarpıcı olmayan, uçuk renkleri seçmeye özen göstermiştir. Üslubunun en büyük özelliği kullandığı çekim ölçeğidir. Alıcıyı sürekli, oturmakta olan bir insanın göz düzeyinde tutar. Filmleri çoklukla geleneksel Japon iç mekânlarında geçtiği için bu ölçek ona, genellikle yerde yastık üstünde oturan kişilerini daha yakından gözleme olanağı verdiği gibi Orson Welles’den çok daha önce tavan çekimleri de yapmasına yol açmıştır.
Filmleri, çoklukla biri yaşlı, öteki genç iki insan üzerine kuruludur. Bu insanların ilişkileri çerçevesinde Ozu, geleneksel Japon yaşam biçiminin değişimiyle ilgilenir. Hemen hemen tüm filmlerinin temel sorunsalını Japonya’nın Batı’ya açılmasının ve bunun sonucu baş döndürücü bir hızla gelişmesinin yarattığı kültürel ikilemler oluşturur. Bu değişim ve gerginlikleri, geniş bir toplumsal ölçekte değil, tersine bunların etkilerinin en derin olduğu aile bireyleri arasındaki ilişkilerde inceler. Bakışı sakin ve dengelidir. Eskinin yok olmasından hüzün duyar ama bunun zorunlu olduğunun da bilincindedir. Eskiye yakınlık besler, değişimden de yakınmaz.
Ozu’nun filmleri, en sıradan ve evrensel durumlarda bile insan davranışlarının gözlemlenmesi açısından benzersiz bir zenginliğe sahiptir. Büyük bir yalınlık ve tutumlulukla, birkaç sözcükle, belli belirsiz bir jestle, bir gülümsemeyle, bir insanın tüm kişiliğini ve duyarlığını çizebilen Ozu’nun ustalığı, çok yakından gözlemlenmiş küçücük parçalardan tüm yaşamı olanca derinliğiyle kurabilmesindedir. Tüm bu özellikleriyle o, Japon sinemasının üç büyük yönetmeni sayılan Kurosava-Migozuçi-Ozu üçlüsü içinde en “Japon” olanıdır.
Japonya’da birçok ödül kazanan Ozu’nun filmleri, 1950’lerden sonra bütün dünyada da beğeni toplamaya başlamıştır,
• YAPITLAR (başlıca): Zange noyayba, 1927, (“Pişmanlık Kılıcı”); Hitori musuko, 1936, (“Tek Oğul”); Toda-ke no kyoday, 1941, (“Toda Kardeşler”); Banşun, 1949, (“İlkbahar Sonu”); Tokyo monogatari, 1953, (“Tokyo Öyküsü”); Soşun, 1956, (“İlkbahar Başı”); Ukigasa Monogatari, 1959, (“Yüzen Otlar”); Sammano aji, 1962, (“Bir Sonbahar Öğleden Sonrası”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi