ZÜNNUN-I MISRÎ ( ? -859)
Mısırlı mutasavvıf. Tasavvufun sevgi, geçici olandan kaçınma, Kuran’a uyma ve kötüden sakınma gibi dört ilkesi olduğunu ileri sürmüştür.
Mısırlı Kızılderili (Nevli) bir ailedendi. Gerçek adı Sevlian b.İbrahim’di. Kimi kaynaklarda kendisine Feyz b.İbrahim dendiği de bildirilir. Davranışlarından kuşkulanan kimselerin suçlamaları üzerine, Halife Mütevekkil kendisini Bağdat’a getirdi, durumunu inceledi, suçlamaların gerçek olmadığını anlayınca Mısır’a gönderdi. Zünnun’dan yazılı yapıt kalmamış, yalnız birtakım özdeyişler aktarılmıştır.
Zünnun-ı Mısrî tasavvuf öğretisinin gelişip yayılmasında çok etkili olduğundan adı sık sık anılır. Kendisinden aktarılan özdeyişlere göre Varlık Birliği inancını savunmuş, insan-Tanrı özdeşliği düşüncesini benimsemiştir. Ona göre Kuran Tanrı sözüdür ve gerçektir, insanla Tanrı’yı özdeşleştiren temel öğe sevgidir. Gerçekte yalnız Tanrı vardır, varlık türleri tanrısal tözün birer görünüşüdür. Tasavvuf yoluna girmek isteyen, yetkinleşmeyi amaç edinen kişinin uyması gereken dört ilke vardır. Bunlar da sevgi, azla yetinerek geçici ve duygusal eğilimlerden uzaklaşma, Kuran’a uyma, kötüden sakınmadır. Seven kimse bunu davranışlarına uygulamalı, bütün insanları kardeş bilmeli, acı ve kırıcı sözleri söylemekten kaçınmalıdır.
Zünnun’a göre insanın gönlü Tanrı evidir (beytullah), oraya yalnız sevgiyle girilir. Tanrı sevgiden kaynaklanan derin sezişle bilinir. Seziş ise yetkin kişide gerçekleşen bir içedoğuştur. İnsan tin ve gövde gibi iki tözden kurulmuştur. Bunlardan gövde geçici, dağılıcıdır, tin ölümsüzdür. Gövdenin dağılması yok olmak değil değişmektir. Bütün nesneler tanrısal olduğundan kesin yokluk söz konusu değildir. Ancak her şey Tanrı’dan geldiği için gene ona dönecektir.Işte yeterince yetkinleşmemiş kimselerin yokluk dedikleri de bu tanrısal evrene dönüştür.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi