AFİYET
Hadislerde nimetlerin en hayırlısı olarak nitelendirilen ruh ve beden sağlığı anlamında bir terim.
Sözlükte, “Sıhhat ve selâmette olma, musibet, belâ ve felâketten uzak kalma” ve özellikle “Vücut sağlığı” mânalarına gelmektedir. Hadislere göre Allah’ın insana verdiği nimetlerin en hayırlısı afiyettir. Hz. Peygamber dualarında af ve afiyet diler, ashabına da düşmanla karşı karşıya gelmeyi temenni etmemelerini ve Allah’tan afiyet dilemelerini tavsiye ederdi. Ayrıca sağlık ve afiyette olanların, maddî veya manevî sıkıntıya düşenleri görünce Allah’a hamd ve şükretmeleri tavsiye olunmuştur. Afiyet içinde ömür sürmek arzu edilen bir şey olmakla beraber, Allah sevdiği kullarının samimiyetini ölçmek için zaman zaman sıkıntı ve üzüntülerle onları dener. O halde sabretmek şartıyla bu sıkıntılar birer sevgi nişânesidir. Gerçekte afiyet hayatın neşesi ve yaşama sevincidir; ancak İnsan yaşadığı sürece birçok can sıkıcı ve üzücü olaylarla karşılaşabilir. Bütün bu olumsuzluklar sabırla karşılanırsa o zaman belâlar afiyete ve engin bir gönül huzuruna dönüşür. Konuyu tasavvufî açıdan değerlendiren İbrahim el-Hawâs. bir kimsenin dinî yaşayışının bid’atsız, amelinin riyasız, kalbinin meşgalesiz ve nefsinin isteklerden uzak olmasını afiyet saymıştır. Hatim el-Asamm’a göre afiyet, “Günah işlememek”, Ebû Saîd el-A’râbîye göre “Zorluklardan rahatsız olmamak”tır. Sûfîlikte çile çekmek esas olduğundan, Ebû Bekir ed-Dükki afiyetle sofîliğin bir arada bulunamayacağını ileri sürer.
TDV İslam Ansiklopedisi