LENOIR, Etienne (1822-1900)
Belçika asıllı Fransız mucit. Başarıyla çalışan ilk içten yanmalı motoru geliştirmiştir.
Jean Joseph Etienne Lenoir, 12 Ocak 1822’de Belçika’da Virton yakınlarındaki Mussy-la-Ville’de doğdu, 4 Ağustos 1900’de Fransa’da Seine idari bölgesindeki La Varenne-St. Hilaire’de öldü. 16 yaşındayken ailesiyle birlikte Fransa’ya yerleşti. Eğitiminin yetersizliğine karşın teknik gelişmelere karşı duyduğu ilgi nedeniyle bir yandan bulaşıkçılık, ema-yecilik türünden işlerde çalışırken bir yandan da kimya ve makine mühendisliği konularında bilgilenmeyi başardı. Elektrikli motorlar ve telgrafla fotoğraf iletimi üzerine çalışmalar yaptı, tren yollarında kullanılmak üzere elektrik sinyalleri geliştirdi, oksitsiz beyaz emayeyi buldu. 1859’da da en önemli buluşunu, içten yanmalı motorun yapımını gerçekleştirdi. Uç yıl sonra kendi geliştirdiği motor yardımıyla yol alan bir taşıt aracı da yapan Lenoir, küçük sanayiin bazı kesimlerinde yaygın bir uygulama alanı bulan motorlarından kısa sürede çok sayıda satmayı başarmışsa da, bu başarısını sürdürememiş ve yoksulluk içinde ölmüştür.
19. yy’ın başlarında sanayide, Savery (1650-1715) ve Watt’ın geliştirdiği buhar gücüyle çalışan makineler kullanılıyordu. Ancak kuruluşu son derece pahalı ve kullanımı zor olan buharlı makineler özellikle küçük güçte motorlara gereksinim duyan sanayi türleri için kullanışsızdı. Orta güçte ve bakımı daha kolay bir makine yapımına yönelen mucitlerden Deniş Papin barutun, Philippe Lebon (1767-1804) havagazınm yanmasından mekanik enerji elde etmekte yararlanılabileceğini öne sürmüşler, Sadi Carnot içten yanmalı motorun işleyiş ilkeleri üzerinde çalışmalar yapmıştı. Yine aynı yıllarda İngiltere’de hidrojenle hava karışımının patlatılmasından doğan basıncı piston devinimine dönüştüren, ancak çeşitli yetersizlikleri nedeniyle sanayide uygulama alanı bulamayan bir içten yanmalı motor yapımı gerçekleştirilmişti.
Lenoir’ın 1860’ta patentini aldığı makine, içten yanmalı motorların ilk başarılı örneğidir. İki pistonlu bir buhar makinesinden öykünerek geliştirilen bu motorda, yakıt olarak havagazı kullanılıyordu. İki ayrı kanaldan silindirin içine üflenen havagazı ve havanın oluşturduğu karışım, porselen bir kapta bulunan iki platin uç arasındaki gerilim farkı yardı-mıyle elde edilen kıvılcımla patlatılıyordu. Patlama sonucu doğan basınç pistonu hareketlendirirken, yanmış gaz da üçüncü bir kanaldan dışarı püskürtülüyordu. Ancak Lenoir’ın, havagazıyla çalıştığı için hareketli araç yapımına uygun olmayan motorundan en fazla 3 bg’lük bir güç elde edilebiliyor ve kullanılan yakıtın yalnızca yüzde dördünden yararlanılabiliyor-du. Silindir içinde gaz yeterince sıkıştırılamıyor, bu yüzden de genleşme yetersiz kalıyor ve aşırı ısı kaybı oluyordu.
1862’de yaptığı, saatte ancak birkaç kilometre yol alabilen motorlu taşıt aracına ve 1883’te denediği tekneye yerleştirdiği motorlarda havagazı yerine ısıtılmış sıvı yakıttan yararlanmasına karşın başarılı sonuçlar alamayan ve motorunun sanayi dışında da kullanılmasını sağlayamayan Lenoir yine de, Alman Nikolaus Otto’nun 1877’de geliştirdiği dört zamanlı motorla başlayan içten yanmalı motor egemenliğinin yolunu açan adların başında yer almaktadır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi