LEDERBERG, Joshua (1925 – 2 Şubat 2008)
ABD’li genetik bilgini. Bakterilerde eşeyli üremenin varlığını gösteren genetik bilgi aktarımını açıklayıcı çalışmalarıyla bakteri genetiğinin öncülerindendir.
23 Mayıs 1925’te New Jersey Eyaleti’nin Montclair kentinde doğdu. 1944’te Columbia Colle-ge’dan diplomasını, 1947’de Yale Üniversitesi’nden doktora derecesini alarak aynı yıl Wisconsin Universitesi’nde genetik asistanı, 1950’de doçent, 1954’te profesör oldu. 1958’de Genetik Bölümü başkanlığına getirildiği bu üniversiteden 1959’da ayrılarak, 1978’e değin Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde genetik profesörlüğünü ve bölüm başkanlığını yürüttü. 1978’de üstlendiği Rockefeller Üniversitesi’ndeki rektörlük görevini 1984’te de sürdürmekte olan Leder-berg, 1957’de ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne, 1979’da Londra’daki Royal Society’nin yabancı üyeliğine kabul edilmiş, bakteri genetiğine ilişkin çalışmalarıyla 1958 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü Beadle ve Tatum ile bölüşmüştür.
Yale Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Lederberg ile aynı üniversitede mikrobiyoloji profesörü olan Tatum, Escherichia coli türü bakteriler üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucunda, X ışınlarıyla değşinime (mütasyona) uğramış yeni soylarda ilk bireylerdeki karakterlerin değişik kombinasyonlarını gözlemlediler ve bulgularını 1946’da bir makaleyle bilim dünyasına duyurdular. Gen alışverişiyle açıklanabilen bu olgu, genetik bilginin bir bakteriden öbürüne aktarıldığını, dolayısıyla bakterilerde eşeyli üremenin söz konusu olduğunu ortaya koyuyordu. Aynı yıl, birlikte çalışan Delbrück ve Luria ile bu araştırmacılardan bağımsız çalışan Hershey de, bakteriler üzerinde asalak yaşayan virüslerde (bakteriyofaj-larda) aynı olguyu gözlemlediklerini açıkladılar. Bakteri ve virüs gibi en basit organizmalarda bile genetik malzemenin eşeysel üreme yoluyla aktarıldığını ve değişik genotipte yeni döller vererek evrimleşme özelliğinin yalnızca gelişmiş canlılara özgü olmadığını açıklayan bu çalışmalar bilim dünyasında büyük bir ilgiyle karşılandı. Öğrencisi Norton Zinder ile birlikte araştırmalarını Salmonella türü bakteriler üzerinde sürdüren Lederberg’in 1952’de, “transdüksiyon” adını verdiği yeni bir gen alışverişini gözlemlemesi, bakteri ve virüslerdeki kalıtım mekanizmasının yeni bir halkasını daha gün ışığına çıkarıyordu. Bu süreçte bakteriyofaj parçacıkları, ilk konağı olan bakteriden aldığı kromozom bölütlerini ikinci konağa taşıyarak bakteriler arasında genetik malzeme aktarımını sağlar.
Ayrıca kanser araştırmalarına katkıda bulunan ve kalıtım mekanizmasını inceleyebilmek amacıyla bakterilere yapay yoldan yeni genlerin aktarılmasını sağlayacak bir yöntem geliştiren Lederberg’in çalışmaları molekül genetiğinde büyük gelişmelere yol açarken, sirke sineği Drosophila ve küfmantarı Neu-rospora’&zn sonra bakterilerin de genetik araştırmalarında önemli bir deney aracı olmasını sağlamıştır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi