LEE, Tsung-Dao (1926)
Çin asıllı ABD’li nükleer fizikçi. Temel parçacıkların zayıf etkileşmelerinde paritenin korunumu yasasının geçersizliğini öne sürmüştür.
25 Kasım 1926’da Şanghay’da doğdu. Kveiçov’ daki Ulusal Çe-Kiang Üniversitesi’nde ve Kunming’deki Ulusal Güneybatı Birleşik Üniversitesi’nde sürdürdüğü fizik öğrenimini, 1946’da ABD’ye yerleştikten sonra Chicago Üniversitesi’nde tamamlayarak 1950’de doktora derecesini aldı. İki yıl kadar Chicago ve California üniversitelerinde, 1951-1953 arası Prin-ceton’daki Institute for Advanced Study’de araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra, 1953’te asistan olarak Columbia Üniversitesi’ne geçti, 1955’te doçentliğe, 1956’da profesörlüğe yükseltildi. 1960-1963 arası yeniden Institute for Advanced Study’de araştırmalar yapan ve 1964’te Columbia Üniversitesi’nde bugün de sürdürmekte olduğu Enrico Fermi Fizik Kürsüsü profesörlüğüne getirilen Lee, çeşitli ülkelerdeki bilim kuruluşlarının yanı sıra 1957’de Çin Bilimler Akademisi’nin, 1964’te ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin üyeliğine seçilmiş, 1957 Nobel Fizik Odülü’nü Yang ile bölüşmüştür.
Her parçacığın, türüne göre +1 ya da — 1 olabilen bir parite sayısı vardır ve temel parçacıklardan oluşmuş fiziksel bir sistemin paritesi, ayrı ayrı parçacıkların pariteleri toplamına eşittir. Başka bir deyişle, parçacıklardan oluşan ve kuvantum kuramına göre dalga fonksiyonuyla tanımlanan fiziksel bir sistem uzaysal koordinatlarına taşındığında, X ekseninin yönü değiştirildiği zaman fonksiyonun işareti değişmiyorsa söz konusu sistemin paritesi -I-1, değişiyorsa -l’dir. 1950’lere değin, tüm doğa olaylarında olduğu gibi nükleer fizik olaylarında da paritenin korunduğuna, dolayısıyla parçacık tepkimelerinde toplam parite değişmeyeceği için, sistemin “sağ-sol simetrisi” ya da “ayna simetrisi” denilen özelliği taşıyacağına inanılıyordu. Bu simetri yasasına göre, bir fiziksel olay, bu olaya katılan parçacıkların geliş-gidiş yönünün tersine çevrilmesinden bağımsız olarak gelişir ve sağ-sol yön kendi aralarında yer değiştirdiğinde de olayın ve sistemin davranışı değişmeyeceğinden, fiziksel olay ile aynadaki görüntüsü özdeş olur.
Önce Chicago Üniversitesi’nde, ardından Insti-tut for Advanced Study’de, kendisi gibi Çin asıllı fizikçi Yang ile birlikte çalışan Lee’nin, parçacıklar arası zayıf etkileşmelerde paritenin korunmadığını ve sağ-sol simetrisinin söz konusu olmadığını göstermesi, doğa olaylarının yorumuna yeni bir bakış açısı getirmişti. İki fizikçi, teta ve tau mezonlarının zayıf etkileşmelerini incelerken, çok benzer iki parçacık türü olan bu mezonların yalnız parçalanma biçimiyle birbirinden ayrıldığını gözlemlediler. Tau mezonu etkileşme sonucunda iki tt mezonu (pion) vererek parçalanıyor, teta mezonu ise üç tt mezonu oluşturuyordu. İlk dönüşümde sistemin toplam paritesi 4-1, İkincisinde — l’di. Teta ve tau mezonlarının gerçekte aynı parçacık (K mezonu) olduğunu ileri süren Lee ve Yang, böyle bir etkileşmede, paritenin korunumu yasasına aykırı olarak, aynı parçacığın değişik parite sayılı parçacık sistemlerine dönüştüğünü belirlediler. Bu olguyu, paritenin korunumu yasasının zayıf etkileşmeler için yeterince sınanmamış olmasına bağlayan Lee ve Yang’ın kuramsal yorumunu, Çin asıllı kadın fizikçi Wu deneysel yoldan kanıtlamaya girişti. Radyoaktif kobalt çekirdeğinden sayılan elektronlar (beta ışınları), kobalt çekirdeğinin doğal mıknatıslanmasına göre yalnızca bir yönü tercih ediyordu. Oysa sağ-sol simetrisi olsaydı, elektronlar her iki yönde de aynı oranda yayılacaktı. Wu’nun deneysel olarak kanıtladığı bu olgu, en azından zayıf etkileşmelerde paritenin korunumu yasasının geçersizliğini ortaya koyduğu gibi, nötrino kuramına da yeni bir yorum getirerek parçacık fiziğinde bir dönüm noktası oldu.
• YAPITLAR (başlıca): Partide Pbysics: An Introduction to Field Theory, 1981, (“Parçacık Fiziği: Alan Kuramına Giriş”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi