MANSEL, Arif Müfid (1905-1975)
Türk, arkeolog. Türkiye’de klasik arkeoloji öğretiminin başlaması ve gelişmesinde önemli katkıları olmuş, Side ve Perge gibi Antik kentlerin kazılarını gerçekleştirmiştir.
İstanbul’da doğdu, 18 Ocak 1975’te aynı kentte öldü. Ortaöğrenimini İstanbul’da Saint Benoit Fransız Lisesi’nde yaptıktan sonra 1925-1930 arasında Berlin Üniversitesi’nde arkeoloji okudu. 1930’da doktorasını tamamlayarak Türkiye’ye döndü. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Aziz Oğan’ın yardımcısı olarak çalışmaya başladı ve on beş yılı aşkın bir süre buradaki görevini sürdürdü. Bu dönemde İstanbul Üniversitesi Eski Çağ Tarihi Kürsüsü’nde ders verdi. 1936’da doçent, 1944’te profesör oldu. 1946’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Klasik Arkeoloji Kürsüsü’nü kurarak başkanlığını üstlendi. 1956’da ordinaryüs profesörlüğe yükseltildi. Ölümüne değin Ege ve Yunan tarihi derslerini sürdürdü.
Mansel, 1930’da İstanbul’da Balaban Ağa Mesci-di’nde başladığı kazı çalışmalarını Atatürk’ün yakın ilgi ve desteği ile sürdürdü. 1932’de Yalova Kaplıcaları’nda ve 1936’dan başlayarak Trakya bölgesinde araştırmalar yaptı. Alpullu, Lüleburgaz-Umurca yöresindeki tümülüslerde (mezar tepesi) kazılar gerçekleştirdi ve bu yörede sık rastlanan tümülüslerin Traklar’ın mezarları olduğunu saptadı. Trak sanatına ilişkin önemli verilerin derlenmesini sağladı. Alpullu Höyüğü’nde gerçekleştirdiği araştırmalarda Erken Bronz Çağı’na tarihlenen ve Ege kültürleri ile Balkanlar arasında bir geçiş dönemini yansıtan buluntular ortaya koydu.
1938’de Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçilen Mansel, 1943’ten sonra kurum adına Pamfilya (Antalya) bölgesinde yüzey araştırmalarına başladı. Bu araştırmalar sonucunda kazı yapılması öngörülen Perge’de 1946’da, Side’de de 1947’de kazılara başlandı. Türk Tarih Kurumu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün katılmasıyla yapılan kazılar 1975’e değin Mansel’in, onun ölümünden sonra da Jale İnan’ın başkanlığında sürdürüldü.
Perge kazıları
Antalya’nın 18 km doğusunda yer alan Perge’de aralıklarla yirmi dört yıl süren kazılarda pek çok yapı ve önemli buluntu ortaya çıkartıldı, bazı yapılar restore edildi. Perge, doğudan batıya tüm Pamfilya’yı geçerek Antalya üstünden Psidya’ya bağlanan ticaret yolu üstündeki yeri ve o dönemde ulaşıma elverişli olan Aksu Irmağı’na (Kestros) yakınlığı nedeniyle bölgenin en önemli kentlerinden biriydi. 2. ve 3.yy’larda Roma egemenliğinde en parlak dönemini yaşayan kent 4.yy’da Hıristiyanlık’ı kabul etti ve 7.yy’a değin önemli dinsel merkezlerden biri olarak ününü sürdürdü. Perge, akropol ve aşağı kent olarak iki bölümde gelişmiş ve Helenistik dönemde surlarla çevrilmişti. Bu surlar dışında yer alan yaklaşık on beş bin kişilik tiyatro ve kent içinde çok iyi korunmuş on bir bin kişilik stadyum, Mansel döneminde temizlenerek onarıldı. Helenistik döneme ait kent giriş kapısında kazılar yapıldı, birçok Roma heykeli bulundu. Kuzey-güney ve doğu-batı yönlerinde uzanan sütunlu caddeler ve kent agorası, 4.yy’a ait iki bazilika, palaestra (cimnastik avlusu), Septimus Seve-rus’a ait bir çeşme ile akropolün eteğinde anıtsal boyutlu başka bir çeşme de yine bu dönem kazılarında ortaya çıkarıldı. 1946’dan başlayarak sürdürülen nekropol (mezarlık) kazılarında önemli buluntular ve mermer lahitler ele geçirildi. Antik kaynaklarda değinilen ünlü Artemis Tapınağı saptanamadı, ancak 1968’den sonra Mansel’in yönettiği kazılarda kentin güneydoğusundaki bir kutsal alanda Dor düzeninde küçük bir tapınak bulundu.
Side kazıları
Antalya’nın 80 km doğusunda bir yarımada üstünde kurulu olan Side, İlk Çağ’da Pamfilya’nın en önemli liman kentiydi. İÖ 7.yy’da yerleşildiği bilinen kent, özellikle 2. ve 3.yy’larda Roma yönetiminde en parlak dönemini yaşadı, ticaret merkezi olduğu kadar bilim ve kültür alanında da ileri gitti. Mansel başkanlığındaki Side kazıları 1947’den 1967’ye değin kesintisiz sürdürüldü, daha sonra çeşitli aralıklarla onarım ve kazı çalışmaları bir arada yürütüldü. Kazılarda kentin kapıları, sütunlu caddeleri, agorası, hamam ve çeşmeleri ile bazilikaları ve piskoposluk sarayı ortaya çıkarıldı. Doğu ve batı nekropollerinde (mezarlık) sürdürülen kazılarda mausoleum (anıt mezar) yapıları bulundu. Athena, Apollon ve Men’e adanmış kentin
önemli tapınakları, ve kent kapısının karşısında Anadolu’nun en büyük Antik çeşmesi de (nymphaeum) kazılarla ortaya çıkartıldı. 2.yy’a tarihlenen yirmi bin kişilik tiyatro ve kente su getiren kemerler onarıldı.
Mansel, bu kazılarda bulunan yapıtların korunması ve onarım çalışmalarıyla da uğraşmış ve araştırma olanaklarının artırılması için 1954’te Antalya Bölgesi Arkeoloji Araştırmaları Merkezi’nin kurulmasını sağlamıştır. 1973’te X.Uluslararası Klasik Arkeoloji Kongresi’nin başkanlığını yapan Mansel, kazıları ve yetiştirdiği öğrencileri ile bu alanda çok önemli katkılarda bulunmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Stockwerkbau der Griechen und Römer, 1932, (“Yunan ve Romalılar’da Çok Katlı Yapılar”); İran’ın Tarih ve Arkeolojisi, 1932; Yalova Kılavuzu, 1936; Mısır ve Ege Tarihi Notlan, 1938; Trakya’nın Kültür ve Tarihi, 1938; Silifke Kılavuzu, 1943; Eski Doğu ve Ege Tarihi’nin Anahatlan, 1945; Ege ve Yunan Tarihi, 1947; Perge’de Kazı ve Araştırmalar (A.Akarca ile), 1949; Die Ruinen von Side, 1963, (“Side Harabeleri”); Side Kılavuzu, 1967; “Perge’de Yapılan Kazılar ve Araştırmalar”, Atatürk Konferansları IV, 1971; Side 1947-1966 Yıllan Kazıları ve Araştırmalarının Sonuçları, 1975.
• KAYNAKLAR: T.T.K, Mansel’e Armağan (bibliyografya içerir), 3 cilt, 1974; E.Akurgal, “Ord.Prof.Dr.Arif Müfid Mansel”, Belleten, XXXIX, 1975.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi