LOMBROSO, Cesare (1835-1909)
Italyan, hukukçu. Çağdaş kriminolojinin kurucusudur.
6 Kasım 1835’te Verona’da doğdu, 19 Ekim 1909’da Torino’da öldü. Yahudi bir aileden geliyordu. 1858’de Pavia Üniversitesi’ni tıp doktoru olarak bitirdi. 1859’da Cenova Üniversitesi’nde cerrahlık öğrenimi gördükten sonra bir süre askeri cerrah olarak çalıştı. Beyin anatomisi üzerine incelemeleri psikoloji ve psikiyatriye ilgi duymasına yol açtı. 1862-1872 arasında Pavia Üniversitesi’nde psikiyatri alanında ders verdi. 1871’de Pesaro Akıl Hastanesi yöneticiliğini üstlendi. Bu yıllarda akıl hastalarının fizyolojik özellikleri üzerine ilgisi arttı. Bir yandan da İtalya’da sağlık mevzuatı ve suç olgusu üzerine çalışmalarını yoğunlaştırarak mahkumlar üzerine araştırmalar ve ölen suçlular üzerinde otopsi yoluyla incelemeler yaptı. Paul Broca’nın antropometri tekniklerini ve araçlarını kullandı. 1876 yılında Torino Üniversitesi’ne geçerek adli tıp, kamu sağlığı ve psikiyatri konularında, 1906’dan sonra suç antroplojisi konusunda ders verdi. Kurucusu olduğu Psikiyatri ve Antropoloji Arşivi dergisinin yayımını ölmünden sonra damadı sürdürdü.
Doğuştan suçlu kavramı
Lombrosso’nun düşüncelerinde Auguste Comte’un pozitivizminin, Charles Darwin’in evrimciliğinin Fransız akıl hastalıkları uzmanı Benedict Morel’in (1809-1873) dejenerasyon kuramının ve karşılaştırmalı anatomi uzmanı Bartolomoe Panizza’nın izlerini görmek mümkündür. Öğrencisi ve dostu Enrico Doğuştan Ferri’yle uzun süre birlikte çalışmış, onun “doğuştan suçlu suçlu” kavramını benimseyerek kuramım bu temel kavramı kavram üzerinde geliştirmiştir.
Loıribroso çeşitli gözlem ve araştırmalarının sonucu olarak 1876’da yayımladığı L’uomo deline]u-ente (“Suçlu İnsan”) adlı ünlü kitabında suçun tanımı ve suç işleyen insanın özellikleri üzerinde durmuştur. Lombroso’ya göre insan organizmasının belirli özelliklerinin ürünü olan suç, doğum ve ölüm gibi doğal bir olaydır. Nasıl bazı hayvanlar yırtıcı, bazı bitkiler asalak oluyorsa bazı insanlar da suçlu doğarlar. Lombroso doğuştan kusurlu olmanın çağdaş insanlık için doğal olmadığına, bunun ilkel ırkların özelliği olduğuna inanmış, suçlu kişinin ortaya çıkışının evrimin erken dönemine biyolojik bir geri dönüş olduğunu yazmıştır. Bu nedenle suçlu insanı antropolojik bir tip olarak tanımlamış, onu çağdaş toplumun yasalarını çiğneyen bir varlık olarak görmüştür.
Suç kavramı
Lombroso’ya göre “doğuştan suçlu” anatomik, biyolojik ve psikolojik özellikleriyle kolayca tanınır. Anatomik anormallikler vahşi ve sert bakışlar, küçük ve brakisefal kafatası, dar bir alın, çukur ve eğri gözler, uzun ve geniş bir yüz, maymuna benzer özellikler, genellikle bol saç; biyolojik anormallikler tat alma ve acı duymada daha az duyarlılık ve bazı organların işleyişlerinin farklılığı (görmede ve hareketlerde anormallikler, kadınlaşma ve erkekleşme gibi oluşum bozuklukları); psikolojik anormallikler ise ahlak duygusunun zayıflığı, ya da yokluğu, bencillik, öçalma, hırs duyguları, kumar, alkol, sefahat alışkanlıklarında ihtirasa dönüşme olarak ortaya çıkar.
Lombroso görüşlerine yöneltilen eleştiriler ve tepkiler sonucu kuramında bazı değişiklikler yapma gereği duymuş, “doğuştan suçlu”yu tek suçlu tipi olarak görmekten vazgeçerek suça yol açan nedenler arasında biyolojik dejenerasyon da olabileceğini ileri sürmüştür. Suçlu tiplerini geri zekâlı suçlu, saralı suçlu, sahte suçlu, rastlantısal suçlu, alışkanlık sonucu suç işleyen, öfke ya da hırsla suç işleyen ve dış etmenlerin etkisiyle suç işleyen “kriminoloid tip”i içerecek biçimde genişletmiş, ancak “doğuştan suçlu” ya verdiği önemi hiçbir zaman azaltmamıştır. 1899’da yayımlanan II Crimine, cansa e remedi (“Suç, Nedenleri ve Çareleri”) adlı kitabında çevrenin etkisine de belirli bir önem vermiş, toplumun suça teşvik eden özellikleriyle kısmen sorumluluk taşıdığına değinmiştir.
Lombroso’ya göre suç iradeden bağımsız bir olay olduğundan suçluya da hasta olarak bakmak gerekir. Ceza suçu işleyen kişi, fiziksel ve doğal güçlerle başa çıkamayacağına göre, ceza yerine sağlığı koruma önlemleri daha etkili olacaktır. Mahkûmların toplumla ilişkileri konusunda da çalışan Lombroso, suçluları toplumdan tümüyle ayırmak yerine onları üretime sokmak için çaba göstermiş, İtalyan ceza yasasında bu yönde düzenlemeler yapılması için çalışmıştır. Suçluların kurbanlarına bir anlamda “geri ödeme” yapabilecekleri bir çalışma programı önermiştir.
Lombroso’nun, başta Cesare Beccari olmak üzere katı ceza hukuku uygulamalarına, gerekçesiz tutuklamalara, savunma olanaklarının sınırlılığına, işkenceye karşı çıkarak çeşitli reformlar öneren 18.yy hukukçularından farkı, kriminolojiye bilimsellik kazandırma çabası olmuş, birinci elden gözlemlere, cezaevindeki suçlular üzerinde incelemelere önem vererek 19.yy’ın ikinci yarısında ceza hukuku konusunda pozitivizme dayanan yeni bir anlayışı başlatmıştır. “Doğuştan suçlu” kavramı çerçevesinde geliştirdiği kuramı ve suçluların fiziksel özellikleriyle ayırt edilebilecekleri savı geçerliliğini yitirmiş olsa da suçun tanımını dinin ve metafiziğin sınırlan dışına çıkararak suçluların özelliklerini bilimsel bir temele oturtma çabası nedeniyle suç antropolojisinin ve çağdaş kriminolojinin kurucusu sayılmaktadır.
• YAPITLAR (başlıca): Genio e follia, 1864, (“Deha ve Delilik”); La medicina legale dell’alienazione studiata secondo il metodo sperimentale, 1873, (“Deneysel Yöntemle Akli Dengesizlik Üzerine Adli Tıp Çalışması”); L’uomo delinquente in rapporto ali’antropologla, alla giurisprudenza ed aile discipline carcerarie, 1876, (“Psikiyatri, Hukuk ve Antropoloji Açısından Suçlu İnsan”); La donna delinauente, la prostituta e la donna normale (G.Ferrero ile), (“Suçlu Kadın: Fahişeler ve Normal Kadınlar”); Genio e degenerazione: Nuovi studi e nuove battaglie, 1897, (“Deha ve Dejenerasyon”); II erimine,, causa e remedi, 1900, (“Suç, Nedenleri ve Çareleri”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi