Charles Lyell Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

LYELL, Charles (1797-1875)

İskoç jeoloji bilgini. Jeolojik olguların doğal nedenlerden kaynaklanan uzun bir süreç sonucunda ortaya çıktığını savunmuş, çalışmalarıyla çağdaş jeolojinin temelini atmıştır.

14 Kasım 1797’de Forfarshire’daki Kinnordy’de doğdu, 22 Şubat 1875’te Londra’da öldü. 1816’da öğrenime başladığı, Oxford Üniversitesi’ne bağlı Exeter College’da uygulanan klasik eğitim programından çok jeolojiyle ilgilenerek, bu konudaki başyapıtları okudu, jeoloji ve mineraloji derslerini büyük bir ilgiyle izledi. Gene de, yalnızca yaz tatillerini jeoloji gözlemlerine ayırarak hukuk öğrenimini tamamladı ve 1822’de baroya girdi. 1820’lerin başından 1860’lara değin kendi ülkesinin yanı sıra İtalya, Fransa, İskandinavya ve Kuzey Amerika’da uzun araştırma gezilerine çıkan Lyell’e, çoğu kez, 1832’de evlendiği karısı da eşlik etti. Birkaç yıl avukatlık yaptıktan sonra tüm zamanını jeoloji araştırmalarına adayan ve 1831-1833 arası Londra’daki Kings College’ın ilk jeoloji profesörü olan Lyell, bir amatör olarak ilgilenmeye başladığı jeolojinin 19.yy’daki en önemli kuramcı ve gözlemcilerinden biri olarak kendini kabul ettirdi. 1826’da üyeliğine seçildiği Royal Society’nin 1834’te Royal, 1858’de Copley madalyalarıyla ödüllendirildi, 1848’de “Sir”, 1864’te de “baronet” unvanı aldı.

Evrim kuramına katkıları

19. yy’ın ilk yarısında, yerkabuğunun katmanları, kayaçların oluşumundaki değişik süreçler, yanardağlar ve fosiller üstüne oldukça zengin bir veri birikimi sağlanmış, ancak bu verileri sağlam bir mantık bütünlüğüne kavuşturarak jeolojinin bir bilim dalı olarak gelişmesine yön verecek tutarlı bir kuramsal yapı oluşturulamamıştı. Bu konuda belki de en güçlü görüş, LyelPin 1820’lerde Paris’te tanıştığı Fransız doğabilimcisi Cuvier’nin, jeolojik olayları zaman zaman görülen olağanüstü etkenlere (doğal afetlere) bağlayan kuramıydı. Yer’in ve insanın geçmişini birkaç bin yıl içine sığdıran, bitki ve hayvan türlerinin evrim sonucu oluşmadığını, ayrı ayrı yaratılıp geliştiğini ve doğal afetlere bağlı olarak belli türlerin yok olduğunu ileri süren bu görüşün benimsenmesinde, İncil”Ae.ki yaratılış öyküsüyle uyum içinde olmasının da büyük etkisi vardı. Jeoloji olgularını daha olağan etkenlere bağlayan ilk kuramcılardan biri Hutton olmuş, yerkabuğundaki oluşumları doğal süreçlerle açıklamaya çalışan Hutton’ın yaklaşımı kimyacı Lyon Playfair (1748-1819) tarafından geliştirilmişti. Fransa’da bile, Cuvier gibi etkili bir bilim adamının görüşüne karşı çıkarak, jeolojik olguları bir birikimle açıklamayı yeğleyen kuramcılar çıkmış, bunlardan Constant Prevost (1787-1856) Lyell’a araştırmalarında destek sağlamıştı.

Başta Vezüv ve Etna yanardağları olmak üzere, yerkabuğundaki çeşitli oluşumları inceleyip, değişik yörelerdeki ve değişik jeolojik zamanlardan kalma oluşumları birbiriyle karşılaştıran Lyell, yerkabuğundaki değişimlerin kısa sürede gerçekleşmediği ve nedeni bilinmeyen olağanüstü etkenlerden kaynaklanmadığı, belki de yüz milyonlarca yıl süren doğal olayların birikimiyle ortaya çıktığı sonucuna vardı.

Jeolojide “tekdüzelilik” kuramı

1830’da birinci cildini, 1831 ve 1833’te öbür iki cildini yayımladığı Principles of Geology (“Jeolojinin İlkeleri”) adlı üç ciltlik yapıtında, ısı, yanardağ etkinlikleri, deniz ve buzulların hareketi ve nehirler gibi birçok etkenin yerkabuğu katmanlarının oluşumunu, bu katmanların kimi yerlerde ve dönemlerde alçalıp kimi durumlarda yükselmesini, sıradağların oluşumunu ve genel olarak tüm jeolojik olguları açıklayabileceğini savundu. LyelPin, geçmişteki oluşumların nedenini kendi zamanında da süregelen fizikokimyasal süreçle-
re bağlayan ve “tekdüzelilik” (üniformitaryanizm) olarak adlandırılan bu görüşü, en eski jeolojik zamanlardaki olguların yerkürenin bugünkü yapısına ve eldeki bilgilere dayanarak incelenmesine olanak tanıyor, Buffon, Erasmus Darwin ve Lamarck gibi doğabilimci ve düşünürlerin geliştirdiği evrim kavramım da doğal olarak içeriyordu.

Lyell’in, daha sonraki verilerin ışığında geliştirip, on bir kez yeni basıma hazırladığı Principles’i- kısa zamanda geniş bir etki yarattı, özellikle Charles Danvin’in jeolojiye ilişkin gözlemlerine ve evrim kavramına destek sağlayarak 19. yy’da doğabilimleri konusunda yayımlanmış en değerli yapıtlar arasına girdi. Evrime ilişkin çalışmalarında Danvin’i destekleyen, ancak inançları ve toplumsal konumu nedeniyle türlerin evrimi kavramını güç benimseyen Lyell, sonunda Danvin’in görüşlerine katıldı. İnsanın evrimine yönelik çalışmalar yaparak, 1863’te Danvin’in görüşlerini etkileyen The Geological Evidences of the Antiquity of Man, (“İnsanın En Eski Geçmişine İlişkin Jeolojik Bulgular”) adlı yapıtını yayımladı, böylelikle Danvinci evrim kuramının yaygın olarak benimsenmesine katkıda bulundu.

Üçüncü (tersiyer) zamanı dört çağa bölüp, eyosen, miyosen, erken pliyosen ve geç pliyosen olarak adlandıran, yanardağ etkinliklerinin yerkabuğu oluşumları üzerindeki etkisini ayrıntılı bir biçimde inceleyen Lyell, gene de jeolojiye ilişkin önemli keşiflerinden çok, eldeki verileri tutarlı bir biçimde bütünleştiren bir kuram geliştirmekle tanınmış, doğabilimleri-nin temel yapıtlarından birini hazırlayarak, özellikle de doğayı incelemek için gerekli kuramsal çerçeveyi geliştirerek çağdaş jeolojinin kurucularından olmuştur.

•    YAPITLAR (başlıca): Principles of Geology, 3 cilt, 1830-1833, (“Jeolojinin İlkeleri”); The Geological Evidences of the Antiquity of Man, 1863, (“İnsanın En Eski Geçmişine İlişkin Jeolojik Bulgular”).

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski