LIPPMANN, Gabriel Jonas (1845-1921)
Fransız fizik bilgini. Geliştirdiği renkli fotoğraf tekniğiyle 1908’de Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmıştır.
16 Ağustos 1845’te Lüksemburg’un Hollerich kentinde doğdu, 12 Temmuz 1921’de bir deniz yolculuğu sırasında öldü. Ecole Normale Superieure’ de gördüğü fizik öğreniminin ardından Almanya’daki laboratuvarı incelemek ve bu laboratuvarlarda araştırma yapmakla görevlendirildi. Heidelberg Üniversite-si’ndeki araştırmaları sırasında hazırladığı elektrokılcallığa ilişkin tez, Fransa’ya dönüşünde Sorbonne Üniversitesi’nce doktora çalışması olarak kabul edilen ve 1875’te doktora derecesini alan Lippmann bir süre Ecole Normale Superieure’de ders verdikten sonra, 1883’te Sorbonne Üniversitesi’nde matematiksel fizik profesörlüğüne 1886’da da deneysel fizik profesörlüğüne getirildi. Daha sonra aynı üniversitenin araştırma laboratuvarının yöneticiliğini de üstlenen ve ölümüne dek bu görevlerini sürdüren Lippmann, Fransız Bilimler Akademisi’nin ve Londra’daki Royal Society’ nin üyeliklerine seçilmiş, geliştirdiği renkli fotoğraf çekme tekniğiyle 1908’de Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmıştır.
Lippmann Almanya’da görevliyken tanıştığı fizyoloji profesörü Wilhelm Kühne’nin (1837-1900) araştırmalarından esinlenerek çalışmalarını elektriksel kutuplaşma ile yüzey gerilimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi alanında yoğunlaştırdı ve 1873’te çok duyarlı bir ölçüm aygıtı olan kılcal elektrometreyi geliştirdi. Bu aygıtla voltun binde biri oranındaki gerilim farkları ölçülebildiği gibi, o dönemde kullanılan ilk elektrodiagramlarda da bu elektrometreden yararlanılmıştır. Astronomi ve sismoloji alanlarında da çalışmalar yapan Lippmann, gökyüzünün belirli bir kesiminin uzun bir süre gözlemlenmesini olanaklı kılan kolostatı ve denksiz (astatik) galvanometreyi geliştirdi, telgraf sinyalleri yardımıyla yer sarsıntılarını belirleyen ve yayılma hızlarını ölçen bir sismograf üzerinde kuramsal araştırmalar gerçekleştirdi.
Lippmann 1893’te, aynı yıllarda, J.W.S. Rayleigh tarafından da ana çizgileri belirlenebilmiş ancak bazı teknik güçlükler nedeniyle uygulanamamış bir yöntemden yararlanarak renkli fotoğraf çekmeyi başardı. Bir levhadan yansıyan ışık dalgalarının levhaya gelen dalgalarla oluşturduğu girişim düzlemlerinin fotoğraf filmi üzerindeki etkisine dayanan bu yöntemin karşılaştığı zorluklardan birisi ışığın dalga boyundan daha küçük parçacıklardan oluşan gümüş tozunun elde edilmesi, İkincisi de filmle yansıtıcı arasındaki optik temasın sağlanmasıydı. Bu güçlüklerin her ikisini de yenmeyi başaran Lippmann, ışığa duyarlı tabakanın arkasında yansıtıcı olarak cıva tabakası kullanmıştı. Cıva tabakasından yansıyan dalgalarla fotoğrafı çekilen cisimden gelen dalgaların üst üste binmesiyle oluşan duraklı dalgalar, etkiledikleri gümüş parçacıklarının yarım dalgaboyu aralığında katmanlar oluşturacak biçimde kristalleşmelerine yol açıyordu. Filmin yıkanmasından sonra kalıcı duruma gelen bu yapı ışığı farklı dalgaboylarında yansıtabildiği için fotoğrafın renkli görünmesini sağlıyordu.
Lippmann’m bu buluşu ilk kaba renkli fotoğraf elde etme tekniği olmasına karşın poz süresinin çok uzun olması ve çoğaltmaya elverişli olmaması nedeniyle, yaygın uygulama alanı bulamamıştır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi