LONDON, Heinz (1907-1970)
Alman asıllı İngiliz fizik bilgini. Üs-tüniletkenlik ve üstünakışkanlığın anlaşılmasına önemli katkıları olmuş, mutlak sıfır sıcaklığa 0,02 K derece yaklaşan soğutma düzenini önermiştir.
7 Kasım 1907’de Almanya’da, Bonn’da doğdu, 3 Ağustos 1970’te, İngiltere’de, Oxford’da öldü.Yüksek öğrenimine 1926’da Bonn’da başladı, Berlin ve Münih’te devam etti. 1931’de Breslau’da (bugün Polonya’da Wroclaw) başladığı doktorasını 1934’te tamamladıktan sonra, Naziler’in artmakta olan baskısı yüzünden İngiltere’ye göçtü. İki yıl Oxford Üniversitesi’nin Clarendon Laboratuvarinda, ardından 1940’a değin Bristol Üniversitesinde çalıştı. Bir sürede Atom Bombası Projesinde yer alan ve daha sonra Birmingham Üniversitesi’ne geçen London 1946’da çalışmaya başladığı ve başaraştırmacı yardımcılığına kadar yükseldiği Harwell Atom Enerjisi Araştırma Kurumu’ndaki görevlerini ölümüne değin sürdürdü.
Üstüniletkenlerin değişken akıma karşı direnç gösterip göstermediğini araştırmayı amaçlayan doktora çalışmalarından sonra uzun süre üstüniletkenlerin manyetik özelliklerini inceleyen London, Meiss-ner’in üstüniletkenliği, direncin yok olması yerine, aşırı yüksek bir diyamanyetiklik olarak belirlemesine yol açan deneylerinin ardından ağabeyi Fritz London ile birlikte, bu olgunun kuvantum kuramına dayalı açıklamasını yapmaya girişti. İki bilim adamı, üstüniletkenlerdeki elektronların dalga fonksiyonlarının taşıdığı kimi özellikleri belirleyerek, Bardeen, Cooper ve Schriffer’in 1956’da geliştirecekleri mikroskopik kurama (BCS kuramı) ışık tutarlarken, üstüniletkenlerin termodinamiği üzerindeki araştırmalarıyla da Landau ve arkadaşlarının yeni bir üstüniletkenlik tipi Önerirken yararlanacakları sonuçlara ulaştılar.
Üstünakışkanların bazı özelliklerinin sıvı He H’de gözlenmesinden sonra bu konuyla ilgilenmeye başlayan London, Landau ve Tisza’nın “iki-sıvı” modellerine termodinamiğin ikinci ilkesini uygulayarak, “fıskiye olayı” olarak tanınan, üstünakışkan He H’nin kılcal borulardan kendiliğinden fışkırması olgusunun açıklamasını yaptı ve He H’nin yüksek ısı iletkenliğinin “iki sıvi’nın birbirleri içindeki konveksiyonlarının sonucu olduğunu öne sürdü. He-3 izotopun keşfinden sonra, bu izotopun He II içine katıldığında “Fermi gazı” olarak davranacağını öngördü ve 1963’te, G.R.Clarke ve E.Mendoza ile birlikte, He II içinde bulunan He-3 miktarının çevrimsel olarak değiştirilmesiyle 0,02 K sıcaklığa kadar inebilen soğutucular yapılabileceğini gösterdi.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi