MERYEM (İÖ 1.yy- İS 1.yy)
Hz. İsa’nın annesi. Tanrısal tözden gebe kalarak Hz.İsa’yı doğurduğu inancı yaygındır.
İÖ 1.yy sonlarında, Kudüs’te doğmuş, İS 1.yy başlarında bilinmeyen bir yerde ölmüştür. Hıristiyan kaynaklarınca benimsenen, yaygın bir söylentiye göre, Meryem İbrani peygamberlerinden Davud soyundan İmran adlı bir erkekle Hunne adlı bir kadının kızıdır. Uzun süre çocuğu olmayan İmran ile Hunne çifti bir çocukları olsun diye Tanrı’ya yakarmışlar, doğacak çocuklarını da Kudüs’te “Kutsal Tapınak”a adayacaklarını bildirmişler. Yakarışları Tanrı katında olumlu karşılanınca, sonradan adına Meryem dedikleri, bir kız çocukları olmuş, onu tapınağın bekçisi Zekeriya’ya vermişler. Meryem, tapınakta, on beş yıl kaldıktan sonra Yusuf’la nişanlanmış, ancak evlilik gerçekleşmeden, gebe kalmış. Olayı duyan İbrani Kralı Herodos, ilerde tahtını elinden alacakları korkusuyla, bütün yeni doğan çocukların öldürülmesini buyurmuş. Bu durumdan korkan Yusuf’la Meryem, yeni doğan İsa’yı alarak, Mısır’a kaçmışlar. Başka bir söylentiye göre de Meryem Mısır’a değil, Anadolu’da Efes iline kaçmış, kendi adıyla anılan evde oturmuş. Hıristiyan inanışına göre, Meryem, doğrudan doğruya tanrısal ruhtan (Kutsal Ruh) gebe kalmış, İsa’yı doğurmuştur. Bu nedenle Tanrı “Baba”, İsa “Oğul”, doğumu sağlayan öğe de “Kutsal Ruh”tur. Bu olay Hıristiyanlık’ta Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesiyle simgeleşmiştir.
İslam inançlarına göre Meryem, tanrısal tözden gebe kalarak İsa’yı doğurmuştur, ancak Tanrı “Baba” olmadığı gibi İsa da tanrısal bir varlık değildir. Kuran’â a “biz ona ruhumuzu göndermiştik” (Meryem/17) denerek doğumun tanrısal bir kaynaktan geldiği açıklanır. Bu olay üzerine bir melek Meryem’e bir oğlu olacağını bildirir, Meryem şaşırır, “benim nasıl bir oğlum olabilir, bana hiç erkek dokunmamıştır” (Meryem/20) diye karşılık verir. Sonunda Tanrı buyruğu yerine gelir, “Bakire Meryem” tanrısal tözden (ruh) gebe kaldığı İsa’yı doğurur. Kuran bu konuda tartışma götürmez bir yargıya varmıştır, bunun karşıtını ileri süren «ya da ondan kuşkulanan çok ağır bir suç işlemiş sayılır.
Meryem’le ilgili olaylar gerek İslam, gerek Hıristiyan sanatında çok geniş bir yer tutar. İslam edebiyatında Meryem’le ilgili öyküler şiir ve düzyazının önemli konularından biridir. Hıristiyan sanatında ise resim, yontu, şiir, kabartma, oyma, süsleme gibi türlerde Meryem kimi zaman kucağında çocukla arınmışlığın, kutsallığın, analığın, acı ve üzüntünün başlıca simgesidir. Öte yandan Hıristiyan tanrıbilimi üçleme nedeniyle Meryem’in gebeliğini temel sorunlardan biri olarak işler.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi