MELLAART, James (1925 – 29 Temmuz 2012, Londra)
İngiliz, arkeolog. Anadolu tarihöncesi arkeolojisinin önemli yerleşmelerinden Çatalhöyük ve Hacılar kazılarını yönetmiştir.
14 Kasım 1925’te Londra’da doğdu. Londra University College’da arkeoloji ve Mısırbilimi öğrenimi gördü. 1951 ’den sonra Ankara İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nde asistan olarak çalışmaya başladı. Anadolu’da yüzey araştırmalarına ve kazılara katıldı.
1954-1959 arasında Seton Lloyd başkanlığında Denizli yakınlarındaki Beycesultan kazılarında çalıştı. Bu dönemde yaptığı yüzey araştırmalarında Hacılar ve Çatalhöyük yerleşmelerini saptadı. 1963’e değin kazıları sürdürdü. Bu arada 1961-1963 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya ve Arkeoloji Bölümü’nde dersler verdi. Dorak hâzinesi olayına adının karışması nedeniyle Türkiye’de kazı
yapması ve çalışması yasaklandı. 1964’ten itibaren Londra Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nde Anadolu ve Yakındoğu arkeolojisi dersleri vermiştir. 1980’de İngiliz Akademisi üyeliğine seçilmiştir.
Hacılar kazıları
Mellaart, 1957-1960 arasında Burdur’un 26 km güneybatısında yer alan Hacılar’ı kazdı. Ova düzleminden 1,5 m yükseklikteki bu küçük höyüğün batı yamaçlarında çanak çömleksiz Neolitik’e ait yedi yapı katı, planlan kesin anlaşılamayan duvar kalıntıları ve az sayıdaki küçük buluntu İÖ 7. binyıla tarihlendi. Bundan yaklaşık 1000 yıl sonra Hacılar’a gelen ve bu kez doğu yönünde yerleşenler ise daha ileri bir kültür aşamasında, Son Neolitik Çağ’da idiler. Bunlar taş temeller üstüne kerpiçten kalın duvarlı, dikdörtgen planlı ve olasılıkla iki katlı evler yapmışlar, çömlekçilikte oldukça ileri düzeyde ürünler vermişlerdi. Kahverengi ya da kırmızı renkli, değişik biçimlerdeki çömleklerinin yanı sıra pişmiş toprak figürinler de (küçük figürler) yapmışlar ve bunlardan bazılarını boyamışlardı. Vücutlarının üremeyle ilgili göğüs ve kalça gibi yerleri abartılarak biçimlendirilen, doğurganlık ve bereket sembolü bu ana tanrıça heykelcikleri Hacılar kültürünün özgün ürünleridir.
İÖ 5600’lerdeki bir yangınla sona erdiği belirlenen bu dönemi, İlk Kalkolitik Çağ tabakaları izlemektedir. Son evrelerde daha da büyüdüğü, yuvarlak bir sur duvarıyla çevrildiği anlaşılan ve İÖ 5. binyıla tarihlenen bu ilk Kalkolitik yerleşmede toplam altmış dört yapı ortaya çıkarılmış, 350-450 kişinin yaşamış olduğu varsayılmıştır. Hacılardaki İlk Kalkolitik Çağ insanları çanak çömlek yapımında da yenilikler getirmişler, bej, krem gibi açık renk zeminler üstüne kırmızı boya ile geometrik bezemeler yapmışlardır. İnsan ya da hayvan biçimli kaplar ve figürinler de çoğalmakla birlikte daha stilize edilmişlerdir.
Çatalhöyük kazıları
Konya’nın 52 km güneydoğusunda, Çumra ilçesi yakınında yer alan Çatalhöyük yerleşmesi, biri doğuda, Neolitik Çağ’a, öbürü ise batıda, Kalkolitik Çağ’a ait yan yana iki höyükten oluşuyordu. 1958’de Mellaart’ın saptadığı yerleşme, önce 1961-1963 arasında, daha sonra da 1965’te kazıldı. Konya Ovası’nın tarihöncesi çağlarına ait en büyük yerleşme merkezi olan Doğu Çatalhöyük gelişmiş, çanak çömlekli bir’ Neolitik kültürü ortaya koymaktadır. Kazılarda ana toprağa varılamamış, en derine inilen açmada on iki tabaka saptanmıştır. İÖ 6500-5700 arasına tarihlenen bu yerleşme birbirine bitişik evlerden oluşmaktadır, sokak yoktur. Evlerin arasında yer yer avlular yer almaktadır. Evlere tavanda bırakılan deliklerden girilmektedir. Her ev bir ana oda ile yan mekânlardan oluşmaktadır. Odalarda oturmak ve yatmak için topraktan sekiler vardır. Höyüğün kazılan güneybatı yamacının her tabakasında çok sayıda tapmak bulunması (toplam yüz üç eve karşılık altmış üç tapınak), bu kesimin her dönemde kutsal sayıldığını göstermektedir. Evlerin duvarlarında kırmızı boyalı alanlar vardır. Kutsal mekânların duvarlarında ise geometrik desenler, şematik ve simgesel sahnelerle ve doğalcı üslupta yapılmış resimler bir aradadır. Duvarları süsleyen kabartmalar da vardır. Bunların en çok karşılaşılanları ana tanrıca ve keçi, pars gibi hayvan figürleri, boynuzlar, boğa ve koç başlarıdır. Ev ve tapınakların duvarlarına bitişik toprak sekilerin altında beş yüze yakın mezar bulunmuştur.
Çatalhöyük küçük buluntular yönünden de çok zengindir. Doğal camdan (obsidien) yapılma aletlerin yanı sıra aynı malzemeden ayna, kap gibi parçalar üstün bir işçilik gösterir. Doğal cam, bir yanardağ olan yakındaki Hasandağ’danve Acıgöl yataklarından elde edilmiştir. Çatalhöyük’te yaşayanların bu malzemeyi dışarıya sattıkları da sanılmaktadır. Bakır ve kurşun gibi madenler de çeşitli takıların ve araçların yapımında kullanılmıştır. Çatalhöyük’te bulunan ana tanrıça heykelcikleri biçimsel açıdan Hacılar’dakiler-den farklı, ancak gene de doğalcı bir üsluptadır.
Kalkolitik Çağ’da Çatalhöyük halkı batıdaki höyükte yaşamıştır. Burada daha çok küçük sondajlar yapılmış olduğundan yerleşim biçimine ilişin bilgiler ve buluntular çok sınırlıdır. Mellaart çanak çömleğe dayanarak yaptığı çözümlemelerden burada aynı dönemde iki ayrı topluluğun birlikte yaşadığı varsayımını öne sürmektedir. Yerleşim İÖ 6. binyıl sonlan ile 5. bin yıl başlarına tarihlenmektedir.
Çatalhöyük kazılan sürdüğü sırada Mellaart’ın adı bir olaya karışmıştır. Marmara bölgesinde Manyas Gölü yakınlarındaki Dorak köyündeki kral mezarlarında başkalarınca ele geçirildiğini ve kendisinin yalnızca gördüğünü ileri sürdüğü bazı buluntular üstüne yurt dışında yayın yapmış, ama Dorak hâzinesi adını verdiği bu buluntular üstüne Türk makamlarının istediği bilgileri vermekten kaçınmıştır. Bunun üzerine Çatalhöyük kazıları Tü hükümetince durdurulmuş 1965’te O.Gurney başkanlığında İngiliz Arkeoloji Enstitüsü adına Çatalhöyük’te kazıya yeniden başlanmışsa da, Gurney’in bir süre sonra, kazıda asistan olarak bulunan Mellaart’ı kendi yerine bırakarak Londra’ya dönmesi üzerine, kazı izni yeniden iptal edilmiştir. Anadolu tarihöncesi dönemine ilişkin önemli bilgiler içerdiği sanılan Dorak buluntularının şimdi nerede olduğu bilinmemekte, yurt dışına kaçırıldığı düşünülmektedir.
• YAPITLAR (başlıca): Beycesultan (S.Lloyd ile), 2 cilt, 1962-1965; Earliest Civilizations of the Near East, 1965, (“Yakındoğu’nun En Eski Uygarlıkları”); The Chalcoli-thicand Early BronzeAge in the Near East and Anatolia, 1966, (“Yakındoğu ve Anadolu’da Kalkolitik ve Erken Bronz Çağları”); Çatal Höyük: A Neolithic Town in Anatolia, 1967, (Çatalhöyük: Anadolu’da Neolitik Bir Kent”); Excavations at Hanlar, 2 cilt, 1970, (“Hacılar Kazıları”); The Neolithic of the Near East, 1975, (“Yakm-doğuda Neolitik Çağ”); The Archaeology ofAncient Turkey, 1978, (“Eski Anadolu Arkeolojisi”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi