LİU PANG (İÖ 256-İÖ 195)
Çin imparatoru. Han hanedanının kurucusu ve ilk imparatorudur.
Doğum ve ölüm yerleri bilinmemektedir. Kao Tsu adıyla da anılır. Çin’in doğusunda yaşayan bir köylü ailesinin oğluydu. Ch’intlıanedanı döneminde (İÖ 221-206) güvenlik görevlisi oldu. Çin’de yaşayan toplulukları ilk kez bir imparatorluk düzeni altında birleştiren Ch’in İmparatoru Çe Huang-Ti’nin İÖ 210’da ölümünün ardından başlayan iç savaşa katıldı. Ayaklanmanın önde gelen önderlerinden olan Liu Pang, Batı Çin’de kurulan Han Krallığı’nm denetimini ele geçirdi. İç savaşın önderi olarak tanınan ve Ch’in ordularını yenerek imparatorluk yönetimini ele geçiren eski müttefiki Hsiang-Yü’yü yenilgiye uğrattı ve egemenliğini pekiştirdi.
Liu Pang İÖ 202’de imparator oldu ve Han sülalesini (İÖ 202-İS 220) kurdu. Ch’in sülalesinin son yıllarında bağımsızlıklarını kazanan krallıklara karşı savaşlar yaptı ve imparatorluğun birliğini yeniden sağladı. Ch’in hanedanının yönetim biçimini büyük ölçüde benimsemesine karşın, Doğu Çinli akrabalarına ve yandaşlarına beylikler vererek, bir yanda yeni derebeylerinin, diğer yanda da bucak ve illere bölünmüş olan ve merkezi bürokrasinin denetimi altında bulunan idari yapının bir arada bulunduğu karmaşık bir yönetim düzeni oluşturdu. Ch’in hanedanı döneminde başlayan eski derebeylik düzeninin yıkılması ve yerine merkezi bürokratik bir imparatorluk düzeninin kurulması süreci Liu ve daha sonraki on bir Han imparatoru döneminde sürdü. Eski düzenin parçalandığı ve toprak alım satımının başladığı bu dönemde, toprak sahibi varlıklı köylülerin, tüccarların ve kiracı köylülerin sayısı hızla arttı, iktisadi ve siyasi yapıda eski derebeylerinin yerini soylu olmayan derebeyleri ve varlıklı toprak sahipleri almaya başladı. Liu kırsal iktisadi yaşamı canlandırmak ve köylülerin vergi yükünü hafifletmek için özel çaba harcadı. Merkezi devletin yönetimi, memurlar ve öğrenim görmüş görevliler gerektirdiğinden hor görmesine karşın, eğitime ve geleneksel öğretilere karşı esnek bir tavır aldı. Liu döneminden başlayarak, Han hanedanı boyunca Konfüçyüsçülük yeniden canlandı ve resmi devlet öğretisi durumuna geldi.
Bu sırada Çin’in kuzeyinde yaşayan göçebe Türk kabileleri bir konfederasyon altında birleşerek Hun (Hsiung-nu) Devleti’ni kurmuşlardı. Göçebe yaşamı için gerekli yiyecek ve diğer maddeleri Çin’den sağlamak istediklerinden Çin’i tehdit ediyorlardı. Liu İÖ 200’de kendisini devirmek isteyen Çinli bir kralın Hunlar’ın önderi Mete’ye (Mao-tun) sığınması üzerine Hunlar’a savaş açtı. Bu savaştan bir sonuç elde edemeyince Mete’ye talandan vazgeçmesi karşılığında istediği kadar yiyecek maddesi ve kumaş vermeyi kabul ettiğini bildirdi. Antlaşmayı Mete’yle bir Çinli prensesi evlendirerek sağlamlaştırdı. Bu Doğu Asya’ da iki büyük devlet arasında imzalanan ilk uluslararası antlaşma oldu.
Liu Pang İÖ 195’te kendisine karşı ayaklanan bir derebeyiyle savaşırken öldü. Ölümünden sonra kendisine Kao Tsu (Büyük Ata) adı verildi. Karısı imparatoriçe Lü yönetimi eline aldı ve imparator olan oğullarını geri plana iterek İÖ 179’a değin imparatorluğa egemen oldu.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi