LEVENE, Phoebus Aaron Theodor (1869-1940)
Rus asıllı ABD’li kimyacı. Kalıtım mekanizmasının temelini oluşturan nükleik asitlerin yapısına ilişkin çalışmalarıyla tanınmıştır.
25 Şubat 1869’da Rusya’da Sagor kentinde doğdu, 6 Eylül 1940’ta ABD’nin New York kentinde öldü. Asıl adı Fişel (Fyodor) Aaronoviç Levin’dir. 1886’da St.Petersburg’daki Askeri Tıp Akademisi’nde öğrenime başladı ve 1891’de ailesiyle birlikte ABD’ye göç etmesine karşın, eğitimini tamamlamak amacıyla yeniden Rusya’ya dönüp bu okuldan tıp diplomasını aldı. 1892’de New York’a, ailesinin yanına giderek bir yandan serbest hekimlik yaptı, bir yandan da Colum-bia Üniversitesi’nde kimya öğrenimi gördü. Bir süre bir patoloji enstitüsünde çalıştıktan sonra hekimlikten vazgeçip, biyokimya araştırmaları yapmak üzere Avrupa’ya giden ve Emil Fischer, Albrecht Kossel gibi ünlü kimyacıların yanında çalışan Levene, ABD’ye dönünce 1905’te görev aldığı Rockefeller Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü’ndeki araştırmalarını 1939’da emekli oluncaya değin sürdürdü.
Çalışmalarının büyük bir bölümünü biyokimya açısından önemli temel maddelerin, özellikle bileşik proteinlerin incelenmesine ayıran Levene, 1900’lerden başlayarak araştırmalarını nükleik asitler üstünde yoğunlaştırdı. 1871’de keşfedilmesine karşın, bitki ve hayvan hücrelerinde yaygın olarak bulunan nükleik asitler konusunda edinilmiş bilgiler oldukça kısıtlıydı. Levene, 1950’lerde Watson ve Crick’in kalıtım mekanizmasına ilişkin bulgularıyla derin bir anlam kazanan bu asitlerin yapısının anlaşılmasında en önemli katkıyı yapan kişilerden biridir. Hücrelerde iki ayrı tür nükleik asit olduğunu bulan Levene biramayasından elde ettiği nükleik asiti hidroliz yöntemiyle parçalayarak, pürin ya da primidin gibi bir baz ile şeker ve fosforik asit gruplarından oluşan nükleotitlerin varlığını ortaya çıkardı. Sonradan ribo-nükleik asit (RNA) diye adlandırılacak olan birinci türden nükleik asitte temel yapı birimi olarak dört tür nükleotit elde ederek, nükleik asitlerin nükleotitlerin birbirine zincirlenmesinden oluşan polimer yapısını açıkladı. 1909’da, bira mayasındaki nükleik asitin karbonhidrat bölümünün 5 karbonlu bir şeker olan D-ribozdan oluştuğunu belirledikten sonra, yıllarca süren araştırmaları sonucunda, dezoksiribonükleik asit (DNA) diye adlandırılacak ikinci tür nükleik asitteki şekerin, Dribozdan bir oksijen atomu eksiği olan 2-dezoksi-D-Riboz ya da dezoksiriboz olduğunu buldu.
Levene, 700’ü aşkın makalesiyle önemli katkıda bulunduğu biyokimya alanında, yalnızca kalıtım mekanizmasının temelini oluşturan nükleik asitlerin yapısını incelemekle kalmamış, lipit, glikoprotein ve şekerler üstüne, analiz ve sentezi birlikte ele alan temel araştırmalar da yapmıştır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi