ADIVAR, Abdülhak Adnan (1882/83-1955)
Türk hekim, siyaset ve bilim adamı. Sağlık hizmetlerinin örgütlenmesinde görev aldı ve Türkiye’de bilim tarihi alanındaki çalışmaların öncüsü oldu.
Babasının kadı olarak görevli bulunduğu Gelibolu’da doğdu. İstanbul’da Nümûne-i Terakki Mektebi’nde ve Dersaadet İdadisi’nde (Vefa Lisesi) okuduktan sonra 1899’da Tıbbiye-i Mülkiye’de öğrenime başladı. Daha iyi koşullarda ihtisas yapabilmek ve II. Abdülhamid döneminin baskısından kurtulmak amacıyla, Tıbbiye’yi bitirdiği yıl Avrupa’ya kaçtı (1905). Berlin Tıp Fakültesi iç hastalıkları kürsüsünde asistanken, II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine 1909’da İstanbul’a döndü. Tıp Fakültesi’nde asistan, ardından profesör oldu, iki yıl kadar da bu fakültenin başkanlığını yaptı. 1917’de yazar Halide Edip ile evlenen Adnan Adıvar, 192Ö’de son Meclis-i Mebusan’a milletvekili olarak girdi. İstanbul’un işgali ve Meclis’in kapatılması üzerine eşiyle birlikte Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’na katıldı. İlk Büyük Millet Meclisi’ne İstanbul’dan milletvekili seçildi. İlk Cumhuriyet Hükümeti’nin sağlık bakanlığını, daha sonra da içişleri bakan vekilliğini yürüttü. TBMM’de ikinci başkan, savaş bittikten sonra da İstanbul’da TBMM hükümet temsilcisi olarak çalıştı. Ardından dışişleri bakanlığı yetkilisi oldu. 1924’te Halk Fırkası’na karşı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda yer aldı. 1926’da eşinin tedavisi için İngiltere’ye gitti. Aynı yıl Londra’daki Aristotelian Society’ye üye olan Adıvar, İngiltere’de iken Encyclopaedia Britannica için Türkiye’nin son dönem tarihi bölümünü yazmıştır. Bir süre Paris’teki Yaşayan Doğu Dilleri Okulu’nda Türkçe dersleri verdi. 1939’da Türkiye’ye döndükten sonra Maarif Vekâleti tarafından İslam Ansiklopedisin nin çeviri ve yazım kurulunun başına getirildi ve 1954’e kadar bu görevde kaldı. 1947’de kurucularından olduğu Doğu Araştırmaları Derneği’nin (International Society of Oriental Research) ilk başkanı seçildi. 1946’da siyasi yaşama dönerek, 1950’ye değin İstanbul’dan bağımsız milletvekili olarak Meclis’e katıldı. 1955’te İstanbul’da öldü.
Dr. Abdülhak Adnan Adıvar, bilim adamı kişiliğinin yanı sıra Cumhuriyet döneminin ilk çok parti denemesinde de yer almıştır. İkinci başkan olarak kurucuları arasında bulunduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, TBMM’nin ikinci döneminde I. İsmet İnönü Hükümeti’ne bir tepki olarak doğmuştu. Önceleri Dr. Adnan (Adıvar), Refet (Bele), Rauf (Orbay) ve İsmail (Canbulat) beylerin oluşturdukları Dörtler Grubu ile başlayan muhalefet, 17 Kasım 1924’te liberalizm ilkesini benimseyen Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na dönüştü. Ancak, partinin kuruluş tüzüğündeki “dini efkâr ve itikada hürmetkâr olma” ilkesi, Halk Fırkası ve hükümeti tarafından dini gericiliğe ödün verici görülerek eleştiriliyordu. Nitekim, Şeyh Sait ayaklanması sonrasında kurulan İstiklâl Mahkemeleri, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası üyelerinin gericiliği kışkırttığına ve bu tutumun ayaklanmada rol oynadığına karar verdi ve parti kapatıldı (5 Haziran 1925). TCF üyeleri bir yıl sonra, 17 Haziran 1926’da, İzmir’de Atatürk’e karşı suikast girişiminden de sorumlu tutuldular. O sıralar Adnan Adıvar İngiltere’deydi. Gıyabında sürdürülen davada beraat etmesine karşın 1939’a değin Türkiye’ye dönmedi.
Adıvar’ın bilim alanındaki uğraşıları de hemen hemen siyasal yaşamıyla birlikte yürümüştür. Hekim olarak, bir uzmandan çok bir yöneticiydi. Tıp Fakültesi’ndeki yöneticilik döneminde Hilaliahmer Cemiyeti’nin (Kızılay) yeniden örgütlenmesi için uğraşmış, 1911’de Kızılay Müfettişi olarak Trablusgarp cephesine giderek Aziziye karargâhında çalışmıştır. Daha sonra derneğin genel kâtipliğine getirilen Adıvar, aynı zamanda İstanbul’daki Haydarpaşa Tıp Fakültesi Yaralı ve Kolera Hastanesi’ni de yönetiyordu. 1926’dan sonra yurt dışında bilim felsefesi ve bilim tarihi üzerinde çalışmaya başladı. Fransa’da bulunduğu yıllarda yazdığı La Science chez les Turcs Otto-mans bu çalışmalarının ürünüdür. Türkiye’ye dönünce İstanbul’daki kaynakları da inceleyerek yapıtı Türkçe’ye çevirdi. Adıvar bu incelemesinde, Osmanlılar dönemi Türkiyesi’nde “müspet ilimler”in 19. yy’a kadar Arap ve Fars dillerindeki “ilm” anlayışının yanlış ve eksik bir yorumu olarak süregeldiğini belirtir; bununla birlikte Batı’dan alman düşünce ve yöntemlerle yeniliğe doğru yönelen ender dönemleri de vurgular. Bilim tarihi alanındaki çalışmalarının, insanlık tarihinin anlaşılması açısından gerekli ve önemli olduğunu savunan Adıvar’ın söz konusu yapıbakanlığı yetkilisi oldu. 1924’te Halk Fırkası’na karşı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda yer aldı. 1926’da eşinin tedavisi için İngiltere’ye gitti. Aynı yıl Londra’daki Aristotelian Society’ye üye olan Adıvar, İngiltere’de iken Encyclopaedia Britannica için Türkiye’nin son dönem tarihi bölümünü yazmıştır. Bir süre Paris’teki Yaşayan Doğu Dilleri Okulu’nda Türkçe dersleri verdi. 1939’da Türkiye’ye döndükten sonra Maarif Vekâleti tarafından İslam Ansiklopedisi nin çeviri ve yazım kurulunun başına getirildi ve 1954’e kadar bu görevde kaldı. 1947’de kurucularından olduğu Doğu Araştırmaları Derneği’nin (International Society of Oriental Research) ilk başkanı seçildi. 1946’da siyasi yaşama dönerek, 1950’ye değin İstanbul’dan bağımsız milletvekili olarak Meclis’e katıldı. 1955’te İstanbul’da öldü.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
Dr. Abdülhak Adnan Adıvar, bilim adamı Terakkiperver kişiliğinin yanı sıra Cumhuriyet döneminin ilk çok Cumhuriyet parti denemesinde de yer almıştır. İkinci başkan Fırkası olarak kurucuları arasında bulunduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, TBMM’nin ikinci döneminde I. İsmet İnönü Hükümeti’ne bir tepki olarak doğmuştu.
Önceleri Dr. Adnan (Adıvar), Refet (Bele), Rauf (Orbay) ve İsmail (Canbulat) beylerin oluşturdukları Dörtler Grubu ile başlayan muhalefet, 17 Kasım 1924’te liberalizm ilkesini benimseyen Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na dönüştü. Ancak, partinin kuruluş tüzüğündeki “dini efkâr ve itikada hürmetkar olma” ilkesi, Halk Fırkası ve hükümeti tarafından dini gericiliğe ödün verici görülerek eleştiriliyordu. Nitekim, Şeyh Sait ayaklanması sonrasında kurulan İstiklâl Mahkemeleri, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası üyelerinin gericiliği kışkırttığına ve bu tutumun ayaklanmada rol oynadığına karar verdi ve parti kapatıldı (5 Haziran 1925). TCF üyeleri bir yıl sonra, 17 Haziran 1926’da, İzmir’de Atatürk’e karşı suikast girişiminden de sorumlu tutuldular. O sıralar Adnan Adıvar İngiltere’deydi. Gıyabında sürdürülen davada beraat etmesine karşın 1939’a değin Türkiye’ye dönmedi.
Tıp çalışmaları
Adıvar’m bilim alanındaki uğraşıları de hemen hemen siyasal yaşamıyla birlikte yürümüştür. Hekim olarak, bir uzmandan çok bir yöneticiydi. Tıp Fakültesi’ndeki yöneticilik döneminde Hilaliahmer Cemiyeti’nin (Kızılay) yeniden örgütlenmesi için uğraşmış, 1911’de Kızılay Müfettişi olarak Trablusgarp cephesine giderek Aziziye karargâhında çalışmıştır. Daha sonra derneğin genel kâtipliğine getirilen Adıvar, aynı zamanda İstanbul’daki Haydarpaşa Tıp Fakültesi Yaralı ve Kolera Hastanesi’ni de yönetiyordu. 1926’dan sonra yurt dışında bilim felsefesi ve bilim tarihi üzerinde çalışmaya başladı. Fransa’da bulunduğu yıllarda yazdığı La Science chez les Turcs Otto-mans bu çalışmalarının ürünüdür. Türkiye’ye dönünce İstanbul’daki kaynaklan da inceleyerek yapıtı Türkçe’ye çevirdi. Adıvar bu incelemesinde, Osmanlılar dönemi Türkiyesi’nde “müspet ilimler”in 19. yy’a kadar Arap ve Fars dillerindeki “ilm” anlayışının yanlış ve eksik bir yorumu olarak süregeldiğini belirtir; bununla birlikte Batı’dan alman düşünce ve yöntemlerle yeniliğe doğru yönelen ender dönemleri de vurgular. Bilim tarihi alanındaki çalıjmabtın, insanlık tarihinin anlaşılması açısından gerekli ve önemli olduğunu savunan Adıvar’ın söz konusu yapıtı, bu alanda Türkiye’deki ilk çalışmalardandır. Yurt dışında aldığı eğitimin de etkisiyle materyalist biyolojiye karşı çıkan Adıvar, felsefe olmaksızın tıbbın anlaşılamayacağını vurgulamış, doğa ve insanın ancak bilim felsefesiyle birleştirildiğinde anlaşılabileceğini savunmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): La Science chez les Turcs Ottomans, 1939; Osmanlı Türklerinde İlim, 1943; Faust, Tahhl Tecrübe sı-Hulasa, 1940; Tarih Boyunca İlim ve Din, 1944; Bilgi Cumhuriyeti Haberleri, 1945; Dur Düşün, 1950; Hakikat Peşinde Emeklemeler, 1954.
• KAYNAKLAR: H.E. Adıvar, Doktor Abdülhak Adnan Adıvar, 1956; A. Ateş, “Dr. Abdülhak Adnan Adıvar”, İstanbul Enstitüsü Dergisi, I, 1955; C.Baysun, “Dr. Abdülhak Adnan Adıvar 1882-1955”, Tarih Dergisi, (8), 1955; K.I. Gürkan, Adnan Adıvar, 1956; B. Şehsuvaroğ-lu, “Adıvar Olmak”, Bilgi Mecmuası, (148), 1959.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi