ABDÜLMELİK b. MERVAN (646/47-705)
Emevî halifesi. Emevî Devleti’nde ilk kez para bastırmış, Arapça’yı resmi devlet dili yapmıştır.
Mervan b. Hakem ile Ayşe b. Muaviye’nin oğludur. 16 yaşında iken, Muaviye tarafından Medine divanı başkanlığına getirildi. 682’de Medine’de I. Yezid’e karşı ayaklanma başlayınca kentten kaçtı ve daha sonra Suriye ordusu ile birlikte geri döndü. 685’te babası Mervan b. Hakem’in ölümüyle halifeliğe geldi. Halifeliği döneminde dini ve siyasi kökenli çeşitli ayaklanmalara karşı savaşarak Emevi Devleti’ nin bütünlüğünü korudu. Para bastırması ve Arapça’ yı devletin resmi dili yapması İslam devletinin ilk kez mali ve yönetsel birlik kazanmasına yol açmıştır.
Abdülmelik, halife olduğunda Mekke’de Abdullah b. Zübeyr halifeliğini ilan etmiş ve İslam dünyasında oldukça yandaş toplamış durumdaydı. Ancak Abdullah b. Zübeyr’in yönetimindeki Kûfe’de Muhtar b. Ebi Übeyd’in ayaklanması hilafet kavgasını zorunlu olarak bir süre erteledi. Şiîler arasında önemli bir güç oluşturan Muhtar b. Ebi Ubeyd, Mehdîci bir öğreti ile ve Ali’nin oğlu Hüseyin’in intikamını almak amacıyla Kûfe’yi ele geçirdi. Küfe üzerine yollanan Abdullah b. Zübeyr’in askerleri yenilgiye uğradılar. Abdülmelik Muhtar’a karşı bir ordu yolladı ise de yenildi. 687’de Abdullah b. Zübeyr’in kardeşi Mus’ab b. Zübeyr, Muhtar b. Ebi Ubeyd’i öldürdü ve Küfe yeniden Abdullah b. Zübeyr yönetimine geçti.
689’da hilafet sorununu çözmek için Şam’dan sefere çıkan Abdülmelik, Şam’da ayaklanma çıkması üzerine geri dönmek zorunda kaldı. Amr b. Said el-Eşdak önderliğindeki ayaklanmacılar, Şam’ı ele geçirmişlerdi. Kenti kuşatan Abdülmelik, teslim olursa Amr’ı affedeceğini söyledi ise de, teslim olduktan sonra onu öldürdü. 690’da başarısız bir sefer denemesine daha girişen Abdülmelik, en sonunda 691’de Abdullah b. Zübeyr’in kardeşi Mus’ab ile Maskin yakınında karşılaştı ve onu yenilgiye uğrattı.
Bir yıl sonra, Mekke’ye Haccâc b. Yusuf’u yolladı. Haccâc, Mekke’yi uzun süre kuşattıktan sonra ele geçirdi ve Abdullah b. Zübeyr öldürüldü. Bu olayla birlikte hilafet sorunu çözülmüş oldu. Bu başarısı yüzünden Hicaz valiliği ile ödüllendirilen Haccâc, daha sonra Irak valiliğine getirilerek İran’ın bazı eyaletlerinde ayaklanmış olan Haricîler üzerine yollandı. Acımasızlığı ile ün yapan Haccâc bu ayaklanmayı da kısa sürede bastırdı.
Kuzey Afrika’da ayaklanan Berberîler’i de sindirerek bu bölgeyi yeniden Emevî Devleti’ne katan Abdülmelik’in sağladığı birlik, daha çok askeri temele dayalıydı. Özellikle Irak ve İran’da Haccâc’ın uyguladığı baskı ve şiddetle ayakta durabiliyordu. Ancak, Abdülmelik’in bunun ötesine gitmeyi amaçlayan çabaları da vardı. Emevî Devleti’nin kendine özgü bir parasının olmayışı ve çeşitli yörelerde Bizans ve İran paralarının kullanılması, iktisadi birliğin önünde bir engel oluşturuyordu. Abdülmelik, buna son vermeyi amaçlayarak para bastırdı. Yönetsel alanda ise Arapça’yı resmi dil yaptı, tüm yönetsel görevlere Müslüman memurların getirilmesini sağlamaya çalıştı. Ancak, Araplar arasında yeterli bir eğitilmiş kadro olmaması yüzünden bu hareket beklenen düzeye ulaşamadı. Buna karşın Abdülmelik, devletin birliğini salt zor yoluyla değil iktisadi ve yönetsel alanda da sağlamaya çalışmış olan halifedir. Aldığı önlemler, sınırları içinde çeşitli etnik grupların bulunduğu bir imparatorluğu yönetebilecek merkezi bir yapının kurulmasına yönelik ilk adımlardır.
• KAYNAKLAR: P.K. Hiut, İslam Tarihi, III, 1980; R. Mantran, İslâmm Yayılış Tarihi, 1981; B. Uçok, Emeviler-Ahbasiler, 1979.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi