ALEXANDER [ Hales’li ] (1170-1245)
İngiliz tanrıbilimci. Aristoteles felsefesini, özellikle ruh kavramını, Hıristiyan anlayışına göre eleştirmiş, Augustinus’un Tanrı görüşünü yeniden yorumlamıştır.
Ingiltere’de Glouchester kontluğuna bağlı Hales’ te doğdu; öğrenim görmek için gidip yerleştiği Paris’te öldü. Öğrenimini bitirdikten sonra Paris Güzel Sanatlar Fakültesi’nde tanrıbilim okuttu. Çevresindekilerin etkisiyle Fransisken tarikatına girdi. Paris Üniversitesi’ndeki çalışmaları, Aristoteles felsefesi üzerine ayrıntılı, düzenli eleştirileri ve Augustinus’ un Tanrı anlayışını yeniden yorumlaması nedeniyle kendisine “yanılmaz doktor” sanı verildi. Bir söylentiye göre derslerini dinlemeye gelen Papa IV. Inno-cenza’nm önerisi üzerine, dört bölümden oluşan ve dört yüz elliye yakın konuyu içeren Summa Theologi-ca adlı büyük kitabını yazdı. Kilise yetkililerince incelenen bu yapıt Orta Çağ boyunca, öğretim kuramlarının başvurdukları kaynaklardan biri oldu.
Alexander, yapıtlarından anlaşıldığına göre, yalnız Yunan-Latin filozoflarının değil, Aristotelesçi Yahudi-İslam yorumcularının da etkisi altında kalmış, onların evrensel oluşum yasası konusundaki görüşlerini benimsemiştir.
Alexander’e göre oluş bir yaratmadır, yaratan da yalnız Tanrı’dır. Bütün yaratıklar özdek ile biçimden oluşmuştur. Gövdeye biçim kazandıran ruh, bütün öteki yaratıkların eylemlerini kuşatan bir yapıdadır. Yaratılmış varlıkların bir yanım özdek ve biçim, bir yanım da varoluşun sağladığı bileşim oluşturur.
Alexander, oluş sorununu açıklarken Aristoteles felsefesinin temel kavramlarına, özellikle “dört ne-den”e başvurdu; bunu Tanrı ile evren bağlantısını saptamada kullandı. Tanrı, biçimlendirici, düzenleyici, etkin, sonuçlandırıcı nedendir. Evrenin varlığına örnek olan düşünceyi içerdiğinden biçimlendirici; varlık kavramı altında toplanan bütünü, evreni, değişik olgunluk aşamalarından geçerek en yüce ereğe ulaştırdığından dolayı da sonuçlandırıcıdır. Bütün evreni kuşatan Tanrı’nın etkin gücü sonsuzdur.
Us, yapısı bakımından ikiye ayrılır. Biri eylemde bulunan, sürekli bir devinim içinde olan, yönetici, yönlendirici “etkin us”; öteki ise yoğun bir güç niteliği taşıyan “gizil us”tur. İnsan ruhu bu iki ustan oluşur. Etkin us görünmeyen, yalnız devindiren, eyleme geçiren bir varlıktır. Gizil us ise ruha özdek niteliği kazandıran güçtür.
Alexander, yalnız yaşadığı dönemde değil, sonraki yüzyıllarda da etkisini sürdürmüş, kimi düşünürlere göre de Abaelardus, Aquino’lu Thomas gibi tanrıbilimcilere ışık tutmuştur.
• YAPITLAR: Summa Theologica, 1475.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi