ALEKSİOS I (1048 – 1118)
Bizans imparatoru. Dağılmaya yüz tutan imparatorlukta yeniden birliği sağlamıştır.
İmparator Ioannes Komnenos’un oğludur. Büyük bir olasılıkla Makedonya kökenli olan Komnenos-
lar’ın Trakya ve Anadolu’da geniş toprakları vardı. Komnenoslar, egemenlikleri döneminde Avrupa hanedanlarıyla akrabalık ilişkileri kurdular. Bizans, bu yolla kurduğu kültür, diplomasi ve ticaret ilişkileriyle Doğulu karakterini bırakarak, Avrupa dünyasıyla yoğun bir bütünleşme içine girdi.
I. Aleksios hakkında bilgiler, kızı Anna Komne-na ve tarihçi Zonaras’dan elde edilmektedir. Genç yaşta Dukas ailesinden irene Dukas’la evlenen Aleksios 1068 – 1071 arasında imparator IV. Romanos Diogenes’in ordusunda komutanlık yaptı. Malazgirt’ te savaştı; Anadolu’daki karışıklıkları bastırmakta etkili oldu, imparator VII. Mikhael Dukas ve III. Nikephoros Botaneiates’in döneminde de askeri görevlerini sürdürdü. Yeteneğinden ve soyunun ayrıcalığından yararlanarak, III. Nikephoros’un başarısız yönetimine karşı ayaklandı. Kardeşi Isaakios, annesi Anna Dalassena ve karısı Irene’nin ailesi Dukaslar’ca desteklendi. Nisan 1081’de imparator olarak taç giydi.
I. Aleksios, imparatorluğun bunalımlı bir döneminde tahta geçmişti. 1081’de Güney İtalya’daki Normanlar Robert Guiscard’m komutasında Mora’ya saldırmış, Kortu Adası’m almışlar ve Durazzo’ya (Draç) çıkmışlardı;oradan Epir, Teselya ve Makedonya’ya ilerliyorlardı. Aleksios, Venedik Cumhuriye-ti’yle bağlaşıklık kurdu ve birkaç yıl içinde yarı diplomatik, yarı askeri başarılarla Normanlar’ı durdurdu. Kuzeyde ise, imparatorluk Türkik bir kavim olan Peçenekler’in baskı ve tehdidi altında idi. Peçe-nekler, Balkanlar’a kadar inmişler ve Bizans’a karşı yerli halkın desteğini kazanmışlardı. Özellikle Bulgaristan’da, bu dönemde, kilise örgütünü tanımayan bir mezhep olan Bogomilizm yaygındı ve halk toplumun yönetimi açısından Peçenekler’i Bizans’a yeğliyordu. Aleksios, Peçenekler’i geleneksel Bizans diplomasisine başvurarak etkisiz kıldı. Önce Peçenekler’in rakibi Kumanlar’la anlaştı. 1091’de Levunion Dağı (Enez yakınlarında) eteklerinde Peçenekler yenildi. Anna Komnena Alexide adlı tarihinde Peçenekler’in bu savaştaki bozgununu “sayıları hesaba gelmez bir kavim bir günde yok edildi”diye anlatır. I. Aleksios, daha sonra Kumanlar’ı da Anadolu Selçuklu Emiri Ebu’l-Kasım’la anlaşarak yok etti. Böylece Ebu’l-Kasım ve yerine geçen I. Kılıç Arslan’la ittifak yaptı ve böylece Selçuklu tehlikesini bir süre için durdurdu.
I. Aleksios, yönetimini güçlendirmeye fırsat bulamadan I. Haçlı Seferi’yle karşılaştı. Gerçi imparator Batı’yla bağlantılar kurmuştu, hatta Batı’dan ücretli asker sağlama yolunda girişimleri de vardı, ama bu, Haçlılar gibi başıbozuk birliklerle ve birbirinden kopuk feodal lordlarla olamazdı. I. Aleksios, Haçlılar’la eski Bizans topraklarını kurtarma yönünde bir anlaşma yaptı. I. Haçlı Seferi sonunda Bizans İznik, Efes, İzmir ve yöresinde yeniden egemenlik kurdu; ama, Antakya, Suriye ve Kudüs Haçlılar’m elinde kaldı. Aleksios’un bundan sonraki hedefi Haçlılar’m kurduğu devletçikleri ortadan kaldırmaktı. Bu amaçla, Robert Guiscard’m oğlu Bohemund’un elindeki Antakya Kontluğu’na saldırdı. Adana, Tarsus, Misis ve Kuzey Suriye kıyı kentlerini ele geçirdi. Bohemund, Selçuklular’m ve Bizans’ın baskısı karşısında kaçtı. Haçlı egemenliği altındaki Antakya, Bizans’ı kurtarıcı olarak karşıladı. Bohemund, bu kez Latin Haçlılar’la anlaşarak Makedonya-Arnavutluk yöresinde Avlonya’ya karşı saldırıya geçti, ama yenildi; 1108’de yapılan bir antlaşmayla Antakya’daki Bizans egemenliğini tanıdı. I. Aleksios, böylece Makedonya hanedanı dönemindeki Restorasyon’dan sonra ikinci ve son kez Bizans’ın görkemini ve otoritesini kuran bir imparator olarak yüceltildi.
I. Aleksios, Balkanlardaki Bogomilizm’i bastırmak ve Ortodoks doktrini yerleştirmek için çaba gösterdi. Bir sikke (para) reformu yaptı. Ticareti geliştirmeye çalıştı. Ancak, 11. yy Akdeniz’de Venedik, Cenova gibi Italyan kentlerinin dönemiydi; nitekim o da Venedikliler’e ayrıcalıklar verdi ve İstanbul’daki Galata (Pera) bile bu dönemde bir Venedik kolonisi oldu. Toprak soyluları sınıfıyla mücadele ederek topraklarda askeri dirlik sistemini korumaya çalıştıysa da başarılı olamadı.
I. Aleksios, iyi bir komutan, başarılı bir diplomattı. Ancak, 11. ve 12. yy’da Bizans’ın artık eskimiş ve çağa ayak uyduramayan bir devlet olması nedeniyle girişimleri yalnızca geçici başarılar sağlamıştır.
• KAYNAKLAR: A.P. Kajdan, Sozialni Sostov Vizantii, 1974; Levçenko, Bizans, 1979; Mitchison, Anna Comne-na, 1928; G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, 1981; Vasiliev, History of Byzantie Empire, II.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi