Konstantin Sergeyeviç Aksakov Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

AKSAKOV, Konstantin Sergeyeviç (1817-1860)

Rus idealist düşünür. Slavcılık akımının öncülerindendir.

Rus yazarı S.T. Aksakov’un oğludur. Babasının etkisiyle dil ve edebiyata, bir generalin kızı olan annesinin etkisiyle de tarihe derin ilgi duyarak büyüdü. 1832’de Moskova Üniversitesi’nin Tanrıbilim Bölümü’ne girdi. Öğrencilik yıllarında Stankyeviç’in grubuna katıldı. Belinski, Bakunin ve Granovski ile tanıştı. Alman idealizmini inceledikten sonra Hegel’in görüşlerini benimsedi. Son dönemlerinde bütün Slav idealistleri gibi dine dayalı bir düşünceye bağlanmasına karşın Hegel’in izinde yürüdü.

Üniversiteden sonra edebiyat çalışmaları yapan Aksakov, Gogol’ün Ölü Canlar yapıtının değerlendirilmesinde eski dostu Belinski ile basında sert bir tartışmaya girdi (1842). Slav idealistleri ve Batıcılar arasındaki savaşım bundan sonra doruğuna ulaştı. Aksakov, daha sonra Komyakov’un etkisiyle Slavcılık akımına bağlanmış, bu akımın savunucularından biri olmuştur.

Tarih görüşü

Tarihsel gelişimi din ve ahlak öğelerinin belirlediği görüşünden yola çıkan ortodoksluğu benimseyen Aksakov, toplumsal ve siyasal yaşamın gerçek biçimlerinin de ancak bu temel üzerinde kurulabileceğini göstermeye çalışıyordu. Aksakov’un Rus tarihi ve dili üzerine gerçekleştirdiği ve Slavcılık düşüncesine dayanarak yaptığı çalışmaları bu dinci ideealist bakıştan kaynaklanır. Öteki Rus Hegelcileri
gibi Aksakov da, tarih sürecinin eyleme geçirici gücünü dine dayalı bir temel üzerinde görüyordu.

Toplumbilimde tarih ve mantık yöntemlerinden yararlandı; toplumsal çelişkilerin çözülmesinde soruna idealist bir tutumla yaklaştı. Bu yanları onu, kendisi gibi Hegel diyalektiğine dayanan Belinski ve Granovski’ye yaklaştırmaktadır. Bununla birlikte, Belinski Hegel’in düşüncelerini tarihin bilimsel kav-ranışı doğrultusunda yeniden ele alırken, Aksakov geriye dönüş yapmış, Hegelcilik’in temeline dinden kaynaklanan bir dünya görüşü yerleştirmeye girişmiştir.

Aksakov’a göre insanı cansız doğadan ayıran özellik, Tanrı’nın ona verdiği özgür istençtir. İnsanın inancı, onu bir ahlak varlığı kılmaktadır. Tarihte dinle bağlantılı ahlak öğeleri, toplumsal ve siyasal yaşamın dolaysız ve temel belirleyenleridir.

 

Devlet-toplum ilişkisi

Devlet, toplum katmanları dışında ve toplum üzerinde bir kuruluştur. Aksakov’un devlet anlayışında devlet ile topluluk, yasa ile insanın iç özgürlüğü, devlet baskısı ile ahlak yükümlülüğü karşıt olarak konumlandırılmıştır. Erken Hıristiyanlık’ın anarşik eğilimlerini yansıtan İncil metinlerine dayanarak devleti yadsıyan Aksakov, sonuçta, yeryüzünde tanrısal egemenliğin kurulması düşüncesine varmaktadır.

Aksakov, toprak dağılımında büyük toprak iyeliği ayrıcalığını koruyordu. Ona göre, Rusya’da devletin ve halkın işlevlerini ve ilişkilerini doğal olarak belirleyen yazısız bir yasa yürürlükteydi. Büyük toprak sahiplerinin, serfliğin kaldırılmasını isteyen bir bölümünün çıkarlarını göz önünde tutan Aksakov, güçlü bir mutlakiyet yönetimini, ülkenin iç yaşamında sınırlı bir özgürlükle birleştirmeye çalışıyordu.

Aksakov, Doğu Sorunu üzerine yaptığı çalışmasında Slav birliği programını düzenlemiş; bu programı daha sonra kardeşi İvan Sergeyeviç yayımlamıştır. Dilbilim çalışmaları da önem taşır. Edebiyat eleştirisi niteliği taşıyan yazılarında Aksakov, sanatın toplumsal çıkarlara hizmet etmesi gereğini dile getirmiştir.

•    YAPITLAR: Polnoye sobraniye soçineniy, 1861-188C (“Tüm yapıtları”).

•    KAYNAKLAR: Bolşaya Sovyetskaya Entsiklopedı Russkaya Filosofiya XI-XIX vekov, 1970; Dmitriyev Slavyanofili i slavyanofilstvo, “Istorik-marksist”, 19t Riskin E.I. Bibliografiçeskiye ukazeteli russkoy literatu;
19 veka, 1949.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski