Gregorios (Nyssa’lı) Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

GREGORİOS [Nyssa’lı] (331-394)

Kapadokyalı din bilgini. Evrenin görünen ve görünmeyen iki ayrı varlık alanından oluştuğu görüşünü savunmuştur.

Kapadokya’nın Nyssa ilçesinde doğdu, 394’te öldü. Yaşamı konusunda yeterli bilgi olmadığı gibi, kimi kaynaklara göre doğum ve ölüm yılları da kesin değildir. Kilise Babalarından Aziz Basilios’un kardeşidir. İlk din bilgilerini ağabeyinden edindi, sonra kendim Hıristiyan dininin özünü açıklama çalışmalarina verdi. Bir süre felsefe ile ilgilendi, kendinden önce gelen bilginlerin, bilgelerin yapıtlarını inceledi. Özellikle Anadolu-Yunan filozoflarının, o dönemde bilinen yazılarını okudu.

Gregorios’un düşünceleri Tanrı, insan ve evren gibi üç varlık alanı üzerinde toplanır. Ona göre evren, biri görünen, biri görünmeyen iki ayrı varlık alanından oluşan bir bütündür. Bütün varlık türleri bu bütünün içinde, gerekli yerlerini almış, belli aşamalara göre sıralanmıştır. Birer varlık katı olan bu aşamaların doruğunda insan bulunur, sonra öteki canlılar, bitkiler ve diri olmayan nesneler gelir. Ona göre insan ruh ile gövdeden oluşan bir varlıktır. Gövde görünen, ruh görünmeyen varlık alanına bağlıdır. İnsan bir us varlığıdır, yaşamın düşünme, devinme, beslenme, üreme gibi bütün eylemlerini içerir. Onda hayvanların ve bitkilerin kimi özellikleri de vardır. İnsan hayvanlar gibi devinir, algılar, duyar, bitkiler gibi ürer ve beslenir. Onun başlıca özelliği ve ona öteki varlıklar arasında üstünlük sağlayan öğesi ustur. Us düşünmenin tek ilkesidir, o olmadan düşünme eyleminin gerçekleşmesi söz konusu değildir. Usun özünde sezmek, yaşamak, düşünmek gibi yetiler vardır, bunlar ona sonradan eklenmiş değil, onun yapısı gereğidir. İnsanı, taşıdığı özellikler dolayısıyla hayvansı ve bitkisel ruhlarla donatılmış, birçok ruhu olan bir varlık diye görmek yanlıştır. Böyle bir görüşü benimseyenlerin insanı anlama olanağı yoktur.

Ruh ve gövde

Gregorios’a göre ruh vardır kesindir, ancak gövdeyle olan bağlantısı ne anlatılabilir, ne de kavranabilir. Ruh gövdeye dirilik kazandıran bir tözdür, yaratılmıştır. Us, ruhun bir ilineğidir. Ruhun gövdeden gövdeye göçmesi de söz konusu değildir. Böyle bir görüş Hıristiyan anlayışıyla bağdaşmadığı gibi, hayvanlar arasında görülen önemli ayrımlar da bunun tutarsızlığını göstermektedir. Ruhun gövdeden önce ya da sonra yaratıldığı savı da geçersizdir. Ruhla gövdenin yaratılışı birliktedir, eş sûre içindedir. Ruhla gövdenin birlikte, eş sürede yaratılmasıyla insan varlık kazanmıştır. Ruh gövdenin belli bir yerinde değildir, onun bütününü kapsar, ölümle büsbütün ortadan kalkmaz, dağılmaz, gövdenin ayrışan öğelerinde varlığını sürdürür. Ruhun gövde üzerindeki etkinliği Güneş’ten çıkan ışınların uzaydaki yayılışına, havanın özüne girişine benzer.

Evren ve Tanrı

Evren yaratılmıştır, onun bir düzenleyicisi, içerdiği varlık türleri arasında uyum sağlayıcısı vardır. Bu yüce varlık da Tanrı’dır. İnsanın davranışları, eylemleri, başarıları incelendiğinde, bütün bunların ruh denen tözün etkisiyle oluştuğu, usla bağlaşımlı olduğu anlaşılır. Evren bütününün durumu da böyledir, ona egemen olan tanrısal bir töz vardır. Ruhun varlığı Tanrı’nın varlığını, Tanrı’nm varlığı da ruhun gerçekliğini kanıtlar. Tanrı’yı kendi bütünlüğü içinde kavrama olanağı yoktur. Ancak insanın tanrısal bir varlık olduğu, varlık türleri içinde Tanrı’ya en çok benzeyen nesne niteliği taşıdığı düşünülürse, Tanrı’yı öğrenme yolu açılır. Çünkü insanda, “Kelam” denen, tanrısal sözü açıklama yetisi vardır. Yaratma eylemi, Tanrı’ nın özgür istenciyle, yoktan var ediş biçimindedir.

İstenç, özgürlük ve seçme

Gregorios, Tanrı’nın yarattığı insana özgür bir seçme yetkisi verdiği görüşünü savunur. Ona göre  Tanrı özgür istenciyle insanı yaratmış, onu kendi kendine seçme yetisiyle donatmıştır. Bu nedenle insanın işlediği suçtan dolayı Tanrı istencini öne sürmek doğru değildir. İnsan başlangıçta özgür istencini kullanarak, iyiyi seçmemiş, kötü bir seçime gitmiştir. Onun bu eylemi için “kötüyü seçti” demek de doğru değildir, çünkü kötü seçilecek bir nesne olamaz, seçme ancak iyi için geçerlidir. Gerekli olanı seçemediğinden dolayı, insan, kötülüğü iş edinen bir gücün ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır.

Varlık ve özdek

Ruh, sonunda, kapsadığı gövdeyle birlikte tanrısal kaynağa dönecektir. Bir özdek olan gövdenin, Tanrı’ya dönmesi için yapısı, nitelikleri engel değildir. Ağırlık, nicelik, biçim, yeğnilik gibi nitelikler özdeğin özüyle bağlantılı olamaz, bunlar ancak kavranabilir olan bilginin konusudur, gerçekte birer kavramdır. Özdek, bu niteliklerinden soyutlanarak düşünülürse gerçek varlığı ortaya çıkar. Bu niteliklerin birbiriyle karışıp kaynaşması, insanda, özdek denen nesnenin ayrı bir varlık olduğu sanısını uyandırmıştır. Bu özdek karışık, bulanık bir nesnedir. Bu durum da onun özüyle değil nitelikleriyle düşünülmesinden dolayıdır.

Gregorios için, kötü bir seçim yaptığından suçlu duruma düşen insanın kurtuluşu, kendi istencine bağlı değildir. Bu konuda Tanrı kayrası gereklidir. İnsanın yapacağı tek iş kendini bilmesidir. Kendini bilen insan, bilgi aşamalarında yüksele yüksele Tanrı’ yı da bilebilir. Bu bilme Tanrı özüyle değil, varlığıyla ilgilidir. Kendini bilmede yetkinliğe ulaşan insan ruhunun Tanrı’da, Tanrı’nın da ruhunda olduğu kanısına varır. Bunu başarmanın tek yolu içekapanış, bütün gücüyle kendini Tanrı’ya veriştir.

Gregorios’un, kendinden sonra gelenler üzerinde etkisi büyük olmuş, özellikle Eriugena, Aquino’lu Thomas gibi tanrıbilimciler ondan esinlenmişlerdir.

•    YAPITLAR (başlıca): From Glory to Glory: Texts from Gregory of Nyssa’s Mystical Writings, (ö.s.), J. Danielou,H.Musurillo (der.), 1961, (“Zaferden Zafere: Nyssa’lı Gregory’nin Mistik Yazmalarından Seçmeler”).

•    KAYNAKLAR
: H.V.Balthazar, Presence etperısee, essai sur la philosophie religieuse de Gregorie de Nyssa, 1943; F.Diekamp, Die Gotteslehre des Heiligen Gregor von Nyssa, 1896; F.Hilt, Des Heiligenn Gregor von Nyssa Lehre von Menschen Systematischdargestellt, 1890; J.Qu-asten, Patrology, 1960.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski