Ahmet Muhip DRANAS Şair (Sinop 1909 – 27 Haziran 1980, Ankara).
Ankara Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra Hâkimiyeti Milliye gazetesinde çalıştı (1930-1935). Bir süre Ankara Hukuk Fakültesinde okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne devam etti; Güzel Sanatlar Akademisinde kitaplık müdürlüğü yaptı. CHP Genel Merkezi’nde Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları’nı yönetti (1938 -1942). Çocuk Esirgeme Kurumu yayın müdürü (1946) oldu. Bu kurumun genel başkanlığına getirildi (1957). Bugün İş Bankası Yönetim Kurulu üyesidir. 1930’lardan başlayarak Görüş, Varlık, Çığır, Ağaç, Gündüz, Yücel gibi sanat dergilerinde çıkan ilk şiirleri hece geleneğinin alışılmış kalıpları içinde, alışılmamış bir anlatım ve imge tazeliği taşıyordu. 1940’tan sonra Ülkü, Varlık, Sanat ve Edebiyat Gazetesi, Şadırvan v.d.de bütün süslerden arınmış, yalın fakat anlam yüklü, enginlik özlemiyle dolup taşan şiirler yayımlamayı sürdürdü. Fakat bugüne kadar şiirlerini kitap haline getirmedi. Tiyatro türünde de eser verdi: Gölgeler (1946), O böyle istemezdi (1948). Psikolojik bir çözümleme eseri olan Bölgeler ile CHP piyes yarışmasında ikincilik kazandı. Bir süre Devlet Tiyatrosu edebi kurul başkanlığı görevini de yürüttü. Dıranas 21 Haziran 1980’de Ankara’da öldü.
Edebi Kişiliği
Dranas’ın şiiri, kendinden öncekilere her ne kadar kalıp bakımından benzerse de, dil ve imge açısından bambaşkadır. Yerli, yabancı çağdaş şiir ustalarının çıraklığını yapmış, çağının, gününün sorunlarına yabancı kalmışsa da, türk şiirine (eski kalıplar içinde) yepyeni bir anlatım, büyüleyici bir imge zenginliği, ulaşılması güç bir ses ve ahenk tazeliği getirmiştir. 1940’tan bu yana yenileşen, biçim ve özce kabuk değiştiren şiir dünyamızda, kitabı olmamasına rağmen, adım unutturmamasını, işlediği konular dışında süsten a-nnmış, «derviş sadeliği» içindeki soylu dili, şaşırtıcı imgeleri yanında büyük bir şiir duygusu, şiir sezgisi ve şiir kurma gücüne borçludur.
Şiirlerinde, gönül kapılarına «bir mevsim gibi varıp, bir mevsim gibi» geçer; «içindeki» karanlıklara, mağaralara, inlere güneş ışıklan salmak ister hep. Bu karanlıklardan ışığa çıkmak özlemindedir. Fakat daha çok, gerilerde kalmış güzel günlerin anısında ve geçip giden bir ömrün geri dönülmezliğinde durmadan bunalan ruhuna bir ışık, sıcak bir destek aramaktadır. Bu destek, kimi zaman «güzel»e, «yeni»ye doğru koşan bir sonsuzluk, bir genişlik duygusudur; kimi zaman da, «yemişlerin dallarda sallandığı, gecelerin bir deniz gibi aktığı» günlerin tatlı anısı. Ağrı dağı adlı şiirinde, o içini saran «büyüklük» duygusunu bir an için somutlaştıran dağa bakarken, her şeyin sisler, bilinmezlikler içinde olduğunu görür. Onun gözünde bir saraydır bu dağ; her şey bu sarayın ardından görünür o insana: sevmek, yaşamak ve ölüm.
İşte, bu üç kelime Dranas’ın hayata bakışını özetler ve şiirlerinin başlıca temalarını oluşturur.
Ahmet Muhip Dranas, bu üç temayı, «bir büyük şarkı» bütünlüğü içinde, «kimsenin farkına varamadığı güzellikler» tadıyle, «şairanelikten» uzak bir anlatım sadeliği içinde dile getirir. Ondan edebiyatımıza kalacak olan, eşine az rastlanır bir şiir duygusuyle kurduğu dizeler bütünüdür.
Eserleri (başlıca)
* Yazılar. Adam Yayınları, Haziran 1994.
* Oyunlar Gölgeler, Çıkmaz, Finten. Adam Yayınları 1995, İstanbul
* Yazılar, Toplu Yazıları. YKY 2000, İstanbul
* Şiirler. YKY Kasım 2006.
* Şiirler.eser yayınları.sıcıs.haziran 1994
Şiir
* Şiirler (1974)
* Kırık Saz (1975 T. Fikret’ten).
* Fahriye Abla
Oyun
* Gölgeler (1947)
* O Böyle İstemezdi (1948 – Bu iki oyun Devlet Tiyatrosu ile İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda oynanmıştır).
Çeviri Oyun
* Aptal (1940 – Dostoyevski’den uyarlayanlar F. Neziere / S.W. Bienstock).
İnceleme
* Fransa’da Müstakil Resim (1937 – İki Cilt C. Sıtkı ile birlikte).