ÂKIL
Âkıl; akıllı, akıl sahibi kimse demektir. Eşyanın güzellik, çirkinlik, kemal ve noksanlık sıfatlarını idrak etme; her çeşit faaliyette doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ve güzeli çirkinden aıırma yetisine sahip kişiye âkil denir.
Akıl ve bulûğ devresi, genelde, dini mükellefiyetlerin, ferdî ve toplumsal görev ve sorumlulukların başlangıcıdır. Akıllı olmayan, dini mükellefiyetlere muhatap olmadığı gibi, bunların ferdî ve toplumsal sorumlulukları da sınırlıdır.
Akıl, ferdin psikolojik ve manevî olgunluşunu, bulûğ ise biyolojik ve maddî yetişkinliğini ifade eder. Fert bulûğ çağına erişmeden iyiyi kötüden ayırt edebilecek çağa ulaştışında, noksan bir eda ehliyetine sahiptir; tamamen zararına olan tasarrufları geçersizdir; yarar ve zararına muhtemel olan tasarrufları ise, velisinin iznine başlıdır. Akıllı olarak bulûğ çaşına erişen kimse ise, tasarruf ehliyetine sahip olup, dini hükümlere muhatap olduşu gibi bütün tasarruflarından da sorumludur. (İ.P.)