BINET, Alfred (1857-1911)
Fransız psikolog. Zekâ testlerinin yaratıcısıdır, bireysel farklılıkların değerlendirilmesinde önemli katkıları olmuştur.
4 Mayıs 1857’de Nice’de doğdu. 8 Ekim 1911 ’de Paris’te öldü. Babası doktor, annesi ise ressamdı. Somut olguları gözlemleme merakını ailesindeki tıp geleneğinden, sanata karşı ilgisini ise annesinden aldı. Yaşamının bir döneminde resim ve edebiyatın psikolojik yönleriyle ilgilendi ve bazı başarılı tiyatro oyunları da yazdı. Liseyi Nice ve Paris’te okudu, hukuk eğitimi gördü ve henüz yirmi yaşındayken hukuk doktorası için gereken ilk sınavı verdi. Bu sıralarda psikolojiye ilgi göstermeye başladı ve hiçbir zaman bir hukukçu olarak çalışmadı. Geçimini aile geliri ile sağlayabildiği için kendi başına psikoloji çalışmaya başladı.
Binet’nin psikoloji ile ilgilenmesi 1877’de, günün önemli felsefecilerinden T.Ribot ile tanışmasıyla başlar. 1870-1880’ler Fransa’da bilimsel psikolojinin temellerinin atıldığı yıllardı. Bu akımın öncülerinden Hyppolyte Taine 1870’de Intelligence (“Zekâ”) adlı yapıtı ile ilk adımları atmış ve Alman psikologu Wundt’un aksine, bilişsel işlevlerin tüm psikolojik işlevlerden ayrılamayacağını belirtmişti. Ribot, Teine’ in izinden giderek psikolojinin İngiltere ve Almanya’ da olduğu gibi felsefenin etkisinden kurtulması ve doğa bilimlerini örnek alması gerektiğini savunmuştu. Binet, Ribot’nun önerisi sonucunda psikolojiyle daha yakından ilgilenmeye başladı, ve 1880’de deneysel psikoloji konusunda ilk makalesini yazdı.
O yıllarda Fransa’da psikoloji ve psikiyatri konularında en yoğun araştırma çalışmaları Salpetriere Hastanesi’nde ünlü psikiyatr Charcot’nun yönetiminde yapılmakta idi. Binet de 1882’de Charcot’nun çevresine katıldı ve psikopatoloji konusunda çalışmaya başladı. Charcot 1885’te ilk kez Fizyolojik Psikoloji Derneği’ni kurdu ve ilk uluslararası Psikoloji Kongresi 1889’da onun başkanlığında yapıldı.
İlk bilimsel çalışmaları
Binet bu ortam içinde meslektaşı Fere ile, özellikle hipnoz ve hayvansal magnetizma üzerinde çalışıp yayın yapmaya başladı. Bu dönemde La psychologie du raisonnement (“Usavurmanın Psikolojisi”), Fere ile birlikte, Animal Magnetism (“Hayvan Mag-netizması”), On Double Consciousrıess (“Çifte Bilinç-lilik), Les Alterations de la Personalite (“Kişilik Değişimleri”) gibi kitaplarım yayımladı. Bu dönemi verimli olmakla birlikte, Binet açısından tam anlamıyla başarılı sonuçlar doğurmadı. Yeni kavramlar geliştirme heyecanı içinde genç Binet, bilimsel kurallara uymayan bazı deneyler yapmıştı ve bunların sonuçlarını yukarıda sayılan kitaplarda yayımladı. Özellikle mıknatısların bireylerin davranış ve duyguları üzerinde etkileri olduğu savında bilimsel yanılgıya düştü.
Bu görüş daha önce hocası Charcot tarafından da ileri sürülmüştü. Deneyimli araştırmacı Delboeuf’un eleştirileri sonucunda bu konudaki yanılgısını kabul etti. Binet’in gençlik yıllarının ürünü olan bu yayınlar gene de dönemin yapıtları arasında önemli bir yer tutar. Binet daha sonraki yıllarda Charcot’yu öğrencilerinin yanlışlarına göz yummakla suçlamıştır.
Binet bir yandan Salpetriere’de çalışırken, diğer yandan da histoloji profesörü olan kayınpederi Ballrani’nin laboratuvarında biyoloji eğitimi görmeye başladı. Bu çalışmaları sonucunda otuz yedi yaşında, doğa bilimleri doktorası aldı.
1889’da Sorbonne’da kurulan deneysel psikoloji kürsüsünün başına Ribot, fizyolojik psikoloji laboratuvarının başına da fizyolog Beaunis getirilmişti. Beaunis, Binet’yi birlikte çalışmaya davet etti ve Binet 1891’de Salpetriere’i bırakarak Sorbonne’a geçti. 1895’te Beaunis’in emekliye ayrılmasından sonra laboratuvarın yöneticiliğine getirildi ve ölümüne değin bu görevi sürdürdü. Ayııı yıl L’Annee Psycbologique (“Psikoloji Yıllığı”) adlı dergiyi çıkarmaya başladı.
Zekâ yaşı kavramı
Salpetriere’den ayrılıp Fizyolojik Psikoloji Laboratuvarı’na geçmesi Binet’nin yaşamında yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu yıllarda, art arda iki kez baba olan Binet, laboratuvar çalışmalarının yanı sıra evde de gözlemlerde bulunmaya başlamış, çocuklarının gelişim süreçlerini sistematik olarak izlemiştir.
Bu konuda 1890’dan başlayarak yayımladığı araştırmalarında çocuklar ve yetişkinler açısından bazı psikofizyolojik endeks ölçümlerinde farklılık olmadığını ileri sürmüştür. En önemli buluşlarından biri olan “zekâ yaşı” kavramının temellerinin atıldığı bu çalışmalarını 1903’te Etüde experimentale de l’intelli-gence (“Zekânın Deneysel İncelemesi”) adlı kitabında derlemiştir.
Binet 1890’larda Fransa’da deneysel psikolojiyi yerleştirip köklendirmeye başlamıştır. Binet aslında ne fizyolojik psikoloji, ne de Alman psikologlar gibi duyularla ilgilenmiştir. Salpetriere’deyken etkilendiği Taine’in görüşleri ve kızları üzerinde yaptığı gözlemler sonucunda kişisel süreçlerin bütünlüğü üzerinde durmaya başlamış ve böylece devrin önde gelen psikologlarından Wundt gibi basit duyular üzerine bir genel psikoloji değil, karmaşık bilişsel süreçler üzerine, insanın bütünlüğünü koruyan bir bireysel psikoloji geliştirmeye yönelmiştir. Binet’nin bu yaklaşımı geliştirmesinde kuşkusuz Darwin’in bireysel farklılıklara önem veren evrimci görüşlerinin ve Darwin’in kuzeni olan Francis Galton’un bu konudaki çalışmalarının etkisi olmuştur.
Psikolojide kişisel siireçt bütünlüğü
Binet çocukları üzerinde yaptığı gözlemler sonucunda zekâyı bireyin tüm davranışlarına yansıyan bir özellik olarak görmeye başlamış ve küçük çocuklarda bile bulunan bu özelliğin karmaşık değerlendirmeler gerektiren sorular yoluyla ölçülebileceğini savunmuştur. Çalışmalarını bu yönde sürdüren Binet, çocukların mantık kullanımlarının aşama aşama geliştiğini ileri sürerek Piaget’ye de öncülük etmiştir.
Binet 1896’da çalışma arkadaşı Henri ile birlikte yayımladığı bir makalede, on farklı kişisel işlevi değerlendirecek bir testler dizisi geliştirme projesinden söz etmiş, ancak bunu sonuçlandıramamıştır. Binet’ye göre bu konudaki en önemli sorun bellek, kavrayış, dikkat gibi bilişsel işlevlerin tek tek ölçüle-memesi; her bireyin aynı temel bütünsel, bilişsel süreci yansıtıyor olmasıydı. Sonucu başarısız da olsa 1896-1904 arasındaki bu çalışmalar, Binet’nin daha sonraki buluşunun hazırlık aşamalarıydı.
Zekâ testi
Binet’nin gelişimindeki dönüm noktasını 1905’te geliştirdiği zekâ testi oluşturmuştur. 1899’da Binet geri zekâlı ve anormal çocuk ve yetişkinlerin kaldığı Perray-Vaucluese’de hekim olan Theodore Simon ile çalışmaya başlamıştır. Kurumun yöneticisi Dr. Blin de geri zekâlıların bilişsel süreçlerini ölçmekle ilgileniyordu. Blin ve öğrencisi Damaye, o dönemde tanınan üç düzeyde geri zekâlılığı (idiot, embesil, moron) ayırt etmek için kaba bir genel zekâ testi oluşturmuşlardı. Bu test bazı yanlışlar içermekle birlikte, Binet’ ye farklı bilişsel işlevlerin tek tek değil, somut davranışa yansımaları ölçüsünde değerlendirilebileceği konusunda bir ipucu sağlamıştı. Buna göre zekâ testi karmaşık olguları basite indirgeyen deneysel bir araç değil, karmaşıklığı olduğu gibi değerlendiren bir araçtı.
Böylece Binet zekâyı ayrı ayrı yeteneklerden oluşan bir süreç değil de, bireyin tüm davranışına yansıyan bir genel yetenek olarak kavramlaştırmak yolunda ilerlemeye başlamış, ancak henüz bu genel yeteneği değerlendiren bir ölçek geliştirmekte başarıya ulaşamamıştı. Bu son atılımı yapıp psikoloji dünyasında çığır açan buluşunu gerçekleştirmesi için bazı başka ipuçlarına gereksinimi vardı. Bunlardan biri, Binet’nin La Societe adlı çalışma grubundaki faaliyetleri sonucunda belirginleşti. Bu dernek çocukların psikolojik açıdan incelenmeleri konusuyla ilgilenen herkese açıktı ve üyeleri öğretmenler, okul müdürleri, hukukçular, doktorlar, psikologlar, sosyologlar ve ana-babalardan oluşmaktaydı. Eğitim profesörü Ferdinand Buisson tarafından kurulan dernek bir süre sonra Binet’nin yönetimi altına girmiş, Binet’nin ölümünden sonra da La Societe Alfred Binet adını alarak çalışmalarını sürdürmüş ve Binet’ nin geliştirdiği bülteni yayımlamaya devam etmiştir.
Geri zekâlı çocuklar
O yıllarda Paris’te devletin sunduğu eğitim olanaklarından yararlanamayacak ölçüde geri zekâlı çocukların ayrı sınıflarda kendilerine uygun bir eğitimden geçmeleri konusu tartışılmaktaydı. Derneğin geri zekâlıları incelemek üzere kurulan komisyonunun 1904’te Eğitim Bakanlığı’na sunduğu bir öneriye göre bir çocuk eğitim dışı bırakılmadan önce tıbbi bir değerlendirmeden geçmeli, eğitilebilir ölçüde geri zekâlı bulunanlara özel eğitim sınıfları açılmalı ve bu tür bir örnek sınıf Salpetriere’e yakın bir okulda başlatılmalıydı. Derneğin bakanlığa verdiği bu öneri olumlu karşılandı ve Binet objektif bir geri zekâlılık ölçme yöntemi geliştirmek üzere bakanlık komisyonuna atandı.
Aynı sıralarda derneğin bellek araştırmaları ile görevli komisyonu yaptığı araştırmada, bir öğrencinin bir bellek testinde aldığı puan toplamı ile o öğretmenin kanaatindeki zekâ düzeyi arasında bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Binet bu araştırmayı bir adım ileri götürerek şu sonuca vardı: Aynı yaşta olan fakat farklı sınıflarda okuyan çocukların bellek testi puanları çok farklı idi. Böylece Binet ilk kez çocuğun gerçek kronolojik yaşı ile bir kişisel işlevde gösterdiği yaş düzeyini ayırt etmeyi başardı.
1905’de Binet’in kliniğinin bulunduğu okulun müdürü Vaney, Binet’nin yardımı ile çocukların hangi yaşlarda ne tür aritmetik problemlerini çözebildiklerini ölçen bir test geliştirdi. Buna göre, bir çocuğun akranlarına göre geri olup olmadığı belirlenebiliyordu. Bu testj Binet’nin buluşunun son ipucu oldu. Haziran 1905’te Binet, Simon ile birlikte yazdığı “Methodes nouvelles pour le diagnostic des niveau intellectuel des anormaux” (“Normal Gelişmemişlerin Zekâ Düzeyinin Tanısı için Yeni Yöntemler”) başlıklı makalesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın istediği yöntemi bulduğunu ı açıkladı. Bu test basit olarak başlayıp, aşama aşama zorlaşan otuz sorudan oluşmaktaydı. Soruların zorluk sıralaması 3-12 yaşları arasında normal ve geri zekâlı çocuklar üzerinde sınanarak belirlenmişti. Soruların içeriği geniş bir alandan örneklenerek derlenmiş olup, Binet’nin zekânın özü saydığı yargı yürütme, kavrayış ve mantık süreçlerini inceliyordu.
Zekâ yaşı kavramı
Binet ve Simon’un 1905’te yayımladıkları test bir ön çalışma niteliği taşıyordu ve henüz bir toplam puan elde etme yöntemi belirtilmemişti. 1908’de geliştirilen testte ise ilk kez “zekâ yaşı” kavramı kullanıldı. 3-12 arasındaki her yaşta çocuğun doğru cevaplandırması beklenen sorular saptandı. Sayısı 58’e çıkarılan sorular, her yaş grubundan beklenen cevaplara göre kümelendirildi. Buna göre değerlendirici kişi bir çocuğun doğru cevaplandırdığı soru kümesine uyan yaşı o çocuğun zekâ yaşı olarak belirleyebiliyordu. İşte bu test dünyada ilk çıkan objektif ve uygulanabilir zekâ değerlendirme aracı oldu. Binet 1911’de testin daha da gelişmiş bir biçimini yayımladı.
Binet’nin testi psikoloji, eğitim ve tıp dünyasında büyük yankılar yarattı. Zekâyı bir bütün olarak değil de parça parça işlevler halinde gören bazı araştırmacılar, testi tepkiyle karşılarken, somut ve objektif bir ölçeğe gereksinim duyan uygulamacılar teste dört elle sarıldılar. Test kısa zamanda çeşitli dillere çevrildi.
Bireysel farklılıkları önemi
Binet geliştirdiği zekâ testi ile psikoloji bilimine büyük katkıda bulunmasının yanı sıra, biyometri ve psikometri alanlarında da önemli bir rol oynamıştır. Bireysel farklılıklara verdiği önem sonucunda, bir kişilik özelliğinin bir grup insan arasında ya da bir kişide zaman içinde nasıl değişebileceğini ölçmek için bir yöntem önermiştir. Aritmetik ortalamalarla yapılan ölçümlerin yetersizliği karşısında, daha karmaşık ölçümler geliştirmiştir. Ölçme konusunda “soru kâğıdı” yöntemini ortaya atmış, yazıbilgisi (grafoloji) konusunda ilk bilimsel çalışmaları yapmıştır. Küçük gruplar psikolojisine de katkılarda bulunan Binet, yaşamının son yıllarında uzun zamandır ilgilenmediği psikopatoloji alanında çalışmalar yapmıştır.
Binet meslektaşlarıyla ortak çalışmalar yürütmüş bir bilim adamı olmakla birlikte, hiçbir zaman gerçek anlamda düşüncelerini sürdürecek öğrencileri olmamıştır. Binet etkisini yayınlarıyla sürdürmüştür. 1893’te Bulletin du laboratoire de psychologie physio-logique de la Sorbonnne dergisini kurarak görüşlerini burada yayımlamıştır, iki yıl sonra Annee Psychologique adını alan ve yılda bir çıkan bu dergi, Binet’nin kişisel çabası sonucunda ölümüne değin sürmüştür. Bu yayın yeni gelişen psikoloji biliminde buluş ve görüşlerin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Böylece Binet özgün buluşlarının yanı sıra psikolojiyi yayıp tanıtma konusunda da katkılarda bulunmuştur.
Zeka kavramı
Binet yalnızca bir araştırıcı-akademisyen değil, bir uygulayıcı ve sosyal reformcu idi. Psikolojik değerlendirmenin soyut bir bilimsel olay olmayıp, önemli bir toplumsal faaliyet olduğunu ve bu konuda tıp ve pedagoji alanları ile sorumlulukları paylaştığını vurgulamıştır. Bu genel tutumun bir parçası olarak Binet, zekâyı tek tek soyut yetenekler olarak değil genel bir yetenek olarak görmüştür. Tek başına ölçülemeyen bu yeteneğin birey davranışına bir bütün olarak yansıdığını, yani bireyin tümünün tek tek özelliklerinden ayırt.edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Binet’ye göre zekâ değişmez kalıtımsal bir özellik değil, belli bir düzeyde başarı gösterme potansiyeli idi, bu potansiyelin somuta yansıma düzeyi (yani zekâ bölümü puanı) ise ortama, duruma göre değişebilirdi. Zekâ bölümünü denek hakkında diğer her türlü bilgiyi unuturcasına yüceltmek son derece yanlış ve sakıncalı idi. Oysa günümüzde bile bu hatalı yaklaşım yüzünden uygun koşullar altında yetişmemiş çocuklar doğru değerlendirilmeyerek düşük zekâ puanları almakta ve geri zekâlı olarak tanımlanmaktadır.
Binet değerlendirme odasının sakinliği, çocuğa gösterilecek yumuşak ve özendirici tutum, çocuğun yaşma uygun bir düzeyde teste başlamak, çocuk hakkında önyargılı olmamak gibi, günümüzün klinik psikolojisinde temel ilkeler olan koşulları daha o dönemde belirlemiştir.
Sonuç olarak, Binet bireysel farklılıklar konusunda çok çeşitli özgün çalışmalar yapmış, psikoloji dünyasında çığır açan yeni bir test geliştirmiş ve psikolojinin bir bilim olarak tanınmasına yayınlarıyla katkıda bulunmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): La psychologie du raisonnement, 1886, (“Usavurmamn Psikolojisi”); Les alterations de la personnalite, 1892, (“Kişilik Değişimi”); Introduction a la psychologie experimentale, 1894, (“Deneysel Psikolojiye Giriş”); “Correlation des epreuvesphysigues”(N.Vachide ile), Annee Psychologique, 1897, (“Fiziksel Deneylerin Bağlantıları”); La fatique intellectuelle (Henri ile), 1898, (“Zekâ Yorgunluğu”); La suggestihilite, 1900, (“Etkilenmeye Yatkınlık”); L’ame et le corps, 1906, (“Ruh ve Beden); “Le developpement de Pintelligence chez les enfants” (Simon ile), Annee Psychologique, 1908, (“Çocuklarda Zekâ Gelişimi”); Hysterie (Simon ile), 1910, (“Histeri”).
• KAYNAKLAR: G.Cansever, Klinik Psikolojide Değerlendirme, 1982; J.D.Matarazzo, VVecsler’s Measurement and Appraisal of Adult Intelligence, 1972.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi