ÂMENTÜ
Ehl-i sünnet inancı açısından mü’minlerin îmân esaslarını ana hatlarıyle ifâde eden özel bir kavramdır. Arapça’da “âmene” fiilinin birinci tekil şahsı olup Türkçe karşılığı “îmân ettim” demektir. Kur’ân’da üç yerde; kişinin îmânını açıklarken kullandığı bir ifâde olarak geçmektedir. şûrâ sûresinde şöyle buyurulmaktadır: “İşte onun için sen (tevhide) davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allâh’ın indirdiği bütün kitaplara inandım…” (Şûrâ, 42/15; Ayrıca bk. Yûnus, 10/90; Yâsîn, 36/25).
“Amentü” deyimi ile herkesin inanması gereken îmân esasları şöyle formüle edilmiştir: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, iyi veya kötü her şeyin Allah’ın takdiri ile olduğuna îmân ettim. Ölümden sonra diriliş gerçektir. Allah’tan başka İlâh olmadığına, Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim.” Bu îmân esasları Kur’ân’ın çeşitli yerlerinde ifadesini bulmuştur (Bakara, 2/177, 285; Nisâ, 4/136). Buhârî ve Müslim’de yer alan Cibril hadisinde de söz konusu îmân esaslarına, benzer bir şekilde yer verilmiştir (Buhârî, İmân, 37; Müslim, İmân, 1).
İslâm’a ait dinî bilgilerin öğretilmesinde geleneksel inanç metni olan “Âmentü”, itikadla ilgili kaynaklarda da yer almıştır. (F.K.)