BEDA [ Venerabilis ] (674-734 ?)
İngiliz tanrıbilimci ve tarihçi. İngiliz Katolik Kilise’sinin kurucusu ve kuramcısıdır. Tanrıbilimle felsefeyi uzlaştırmaya çalışmıştır.
İngiltere’de Northumberland yakınlarında doğdu, bütün yaşamı boyunca kaldığı Wearmouth manastırında öldü. Beda Venerabilis’in yaşamı konusunda ayrıntılı bilgi yoktur. Çağından bugüne kalan kaynakların bildirdiğine göre, yedi yaşında öksüz kalmış, Wearmouth manastırının kurucusu olan rahip Benedictus’un yanında yetişmiştir. Bu manastırda öğrenim görmüş, kendinden önce gelen ve yapıtları o çağda bilinen bütün Yunan, Latin filozofları okumuş, Hıristiyanlık’ın doğuşundan sonra dinle felsefeyi bağdaştırmaya çalışarak yeni bir düşünce çığırı açan “kilise babaları”nın yazılarını incelemiş, fizik, matematik, gökbilim, coğrafya konularında çalışmış, kiliseler tarihiyle ilgilenmiştir. Otuz yaşlarındayken rahip olmuş, sonra bütün çalışmalarını tanrıbilim ve felsefe üzerinde yoğunlaştırmıştır.
Beda Venerabilis’e ün sağlayan, ona “Saygıdeğer” sanını kazandıran başlıca yapıtı, Roma ve İngiltere kiliselerinden gelen yazılı kaynaklara dayanarak ortaya koyduğu Historia Ecclesiastica Gentis Anglorum adını taşıyan tarihidir. Bu yapıt, bir kilise tarihi olmasına karşılık yazarın yaşadığı çağa değin İngiltere’nin toplum olaylarını, dinle, tanrıbilimle ilgili sorunlarını, önemli kişilerin yaşam öykülerini içeren geniş bilgilerle doludur.
Felsefeye bilim ve tanrıbilim yoluyla giren Beda Venerabilis’in düşünceleri Kutsal Kitap’tan kaynaklanan yorumlarında bulunur. Kimi şiir kimi düzyazı biçiminde olan bu yorumlar insanla ilgili bütün bilgi türlerini içerir. Ona göre felsefe dinin yardımcısı durumundadır, dini ilgilendirmeyen sorunların felsefeyle de ilgisi yoktur. Dinin özünü Tanrı varlığı oluşturur. Tanrı yaratıcıdır, yoktan varedicidir, önsüz-sonsuzdur. Tanrı’nın özünü kavrama olanağı yoktur, o usun ve kavrayış gücünün sınırlarını aşan “yüce varlık”tır. Felsefe ve tanrıbilim Tanrı’nm yalnız niteliklerini düşünebilir. Kutsal Kitap’ la bildirilenlerin hepsi kesindir, tartışma götürmez gerçeklerdir. Tanrı-Ruh-Oğul üçlüsü bütün kuşkuların ötesinde bir gerçektir.
Ona göre evren de, insan da Kutsal Kitap’ta bildirildiği biçimde “yaratılmış”tır, insan başlangıçta özgür istenciyle suç işlemiştir. Isa bu suçun bağışlanması için acı çekmiş, insanın kurtuluşu yolunda kendini adamıştır. Kişinin yazgısı, başlangıçta özgür istenciyle işlediği suç yüzünden, Tanrı kayrası olmadan değiştirilemez, bütün yetki Tanrı’nın elindedir. Tanrı salt ustur, salt istençtir, salt ışıktır, inan ustan üstündür, gerçeği kavramada ustan daha yeterli olanaklarla donatılmıştır. Güzel, iyi gibi değerler Kutsal Kitap’ta bildirilenlere uymakla tanımlanabilir. Tanrı’ nın yapılmasını buyurduğu güzeldir, iyidir, doğrudur, gerçektir. Yapılmasını istemediği de kötüdür, çirkindir gerçek değildir, doğru değildir. Bu nedenle estetiğin de, etiğin de tek kaynağı dindir, yol gösterici inandır. İnsan, düşünen bir varlık olarak, önce inana, sonra usa bağlanma gereğindedir. Bunlardan birini seçmek, ötekine değer vermemek yanılmaya yol açabilir. Ancak inanın ustan üstün olduğu da gözden kaçmamalıdır.
Beda Venerabilis bir süre unutulmuş, yapıtları yalnız kilise çevresinde, özellikle Katolik kuruluşlar arasında ilgi görmüştür. 15.yy ortalarında Historia Ecclesiastica’nm 1474’teki ilk basımından sonra ünü hızla yayılmış, kendisine “İngiliz felsefesinin kurucusu” denmiştir. 16.yy’dan 19.yy sonlarına değin, onun Historia’sı İngiliz kiliselerinin kaynak yapıtı olarak okutulmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Opera Omnıa, (ö.s.), J.A. Giles (der.), 14 cilt, 1844, (“Toplu Yapıtlar”).
• KAYNAKLAR: K.Werner, Beda Venerabilis und seine Zeıt, 1881.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi