BİTRÛCÎ (12. yy’ın ikinci yarısı-13.yy başları)
Endülüslü astronom. Ptolemaios’un astronomi modelini Aristoteles fiziğiyle bağdaştırmaya çalışmıştır.
Bitrûcî’nin adı Latince kaynaklarda Alpetragius, İbrani kaynaklarında Ebu İshâk b. el-Bitrûcî ya da Nureddin el-Bitrûcî el-İşbili olarak geçer. Kimi tarihçiler, Latince adının Cordoba’nın (Kurtuba) kuzeyindeki Pedroche kasabasından geldiğini, dolayısıyla Bitrûcî’nin Endülüs Emevî Devleti’nin bu kentinde doğduğunu savunurlarken, kimileri de adındaki İşbili ekine dayanarak İşbiliye (bugün Sevilla) dolaylarını Bitrûcî’nin yurdu olarak kabul ederler. Gene kimi tarihçilere göre Alpetragius adı İtalyanca Petrucci’den türemiştir, bu da Bitrûcî’nin sonradan İslamlık’ı benimsemiş bir Hıristiyan olduğunu gösterir. Ne var ki, adı, ulusu, dini ve doğum yeri için verilen tüm bu bilgiler tartışmalıdır. Hatta hangi yıllar arasında yaşadığı bile kesin olarak saptanamamıştır. İbrani yazar Yahuda b. Salomon Kohen, Bitrûcî’nin bilinen tek yapıtı Kitabü’l-Heyet’in (“Astronomi Kitabı) tarihine dayanarak 1247’den önce yaşamış olduğunu öne sürer. Gerçekten de Bitrûcî’nin, 1185’te ölen hocası İbn Tufeyl’e adadığı bu yapıtının 1217’de Latince’ye çevrildiği gözönüne alınırsa, Arapça’sını 1185-1217 yılları arasında tamamladığı ortaya çıkar. Bu veriler de Bitrûcî’nin yaşadığı yılları yaklaşık sınırlarıyla belirtir.
9. yy’da İbn Bacce’nin kurduğu Aristotelesçi Endülüs Okulu’nun üyelerinden olan Bitrûcî, astronomiyi bu okulda Ptolemaios’un Almagest’inden öğrenmişti. Ne var ki, aynı okula bağlı İbn Bacce ve İbn Rüşd’den başlayarak Ptolemaios’un yapıtını okuyan tüm Aristotelesçiler gibi Bitrûcî de, Ptolemaios’ un astronomi modelinde Aristoteles fiziğine aykırı düşen noktaları farketmekte gecikmedi. İbn Bacce ve İbn Rüşd gibi düşünürlerin Ptolemaios’un yapıtını felsefe düzeyinde eleştirmelerine karşın, özellikle Ptolemaios’un gezegenlerin ayrıksı hareketine (anomali) ilişkin açıklamasını benimsemeyerek yeni bir açıklama getiren Bitrûcî’nin modeli, Ptolemaios astronomisi ile Aristoteles fiziğini bağdaştırma yolunda bilinen tek çabadır.
Aristoteles, gezegenlerin dairesel yörüngeler üzerinde hareket ettiğini ve bu hareketin merkezinin Yer’in merkeziyle aynı olması gerektiğini belirtmişti. Ptolemaios’un sisteminde ise, gezegenlerin dairesel hareketinin merkezi Yer’in merkeziyle çakışmaz ve her gezegen Yer yörüngesinin çizdiği daire üzerindeki bir noktayı merkez alarak “ilmek” (episikl) denilen başka bir dairesel yörünge çizer. Bitrûcî, eşmerkezli kürelerin hareketini ve gezegen yörüngelerini incelediği, 11 bölümden oluşan Kitabü’l-Heyet’te, Ptolemaios sisteminin karmaşıklığını eleştirerek Aristoteles fiziğine en çok bu noktada aykırı düştüğünü belirtir. Böylece, Aristoteles fiziğinden yola çıkarak, evrenin “ilk devindirici gücü” tek ve yalın olduğuna göre, bu güçten kaynaklanan dairesel hareketin de tek yönde ve yalın olması gerektiğini savunur.
Bitrûcî’nin karmaşık bulduğu Ptolemaios sistemine karşılık önerdiği model, gezegen yörüngelerinin açıklanmasına yeni bir gelişme getirmemekle birlikte, Eski Çağ astronomi bilgilerinin Rönesans’a aktarılması ve Kopernik ile başlayan çağdaş astronominin doğuşuna ortam hazırlaması nedeniyle önemlidir.
• YAPITLAR (başlıca): Kitabü’l-Heyet, (“Astronomi Kitabı”).
• KAYNAKLAR: B.R.Goldstein, Al-Bitruji, 1971; K.Hit-ti, History of the Arabs from the Earliest Times to the Present, i 937; G.Sarton, Introduction to the History of Science, 3 cilt, 1927-1947.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi