BAUER, Bruno (1809-1882)
Alman tarihçi ve tanrıbilimci. Vahyi ve kilise tarihini eleştirerek özgür düşünceyi savunmuştur.
Saksonya’da Eisenberg’te doğdu, sonradan yerleştiği Berlin’de öldü. Dine, eski geleneklere çok bağlı bir ailedendir. Bu nedenle önce din öğrenimi gördü, sonra Berlin’de tanrıbilim okudu. 1834’te Berlin Üniversitesi’nde tanrıbilim okutmaya başladı. Önce Sağcı-Hegelci, sonra Solcu-Hegelci görüşü benimsedi. 1839’da Bonn Üniversitesi’nde görev aldı. Berlin yakınlarında, ufak bir ilçede kardeşi Edgar’la birlikte “Özgür Ruhlar” diye nitelenen bir topluluk oluşturdu. Daha sonra Prusya Universitesi’nde tanrıbilim okutmakla görevlendirildi. Hıristiyanlık’a aykırı gelen düşünceleri yüzünden, 1842’de, bu görevden uzaklaştırıldı.
Bauer, başlangıçta, dine bağlı kalmasına karşın, sonraları tutumunu değiştirmiş, Hıristiyanlık’a eleştirici bir gözle bakmıştır. Tanrıbilim konularıyla ilgili yazılar yayımlayan bir dergide ele aldığı Hıristiyan inançlarım köksüzlükle, tutarsızlıkla, Kutsal Kitap’m dışına çıkışla suçlamış, insanları yalanla kandırmaya, gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışmakla nitelemiştir. Kendisine karşı gösterilen tepki nedeniyle, daha ağır bir dil kullanarak, tanrıbilimi kan dökücülüğü, insan kanı içmeyi öneren bir inancın yayıcısı diye suçlamıştır.
Bauer’in felsefeye yaklaşımı Hıristiyanlık’la ilgili eski yapıtları incelemekle, eleştirmekle başlamıştır. Din sorunlarını işleyen ilk yazılarında, yazın ürünlerine ilgi duyduğu, bu sorunlara bir yazm adamı gözüyle baktığı görülür. Sonraları yazınla felsefeyi birleştirmiş, düşüncelerini yazm türünde sergilemeye başlamıştır. Ona göre, özünden uzaklaştırılmış, birtakım gerçekdışı olaylarla karışmış olan din, uygarlığın bütün buluşlarına, düşünce özgürlüğüne, insan haklarına, bilimin gelişmesine, devletin yapısına, hukuk düzenine karşıdır. Tanrıbilimin üzerinde durduğu sorunların felsefeyle, bilimle ilgisi yoktur. Kilisenin önerdiği toplum düzeniyle yaşamın oluşturduğu toplum arasında bir bağlantı yoktur. Kilise ve onun bağlandığı inanç kurumu bireyi, bencil, çıkarcı yapmış, insanlar arasında karşılıklı sevginin, birliğin doğmasını engellemiştir. Bu nedenle kilise devletten ayrılmalı, öğretim-eğitim işlerine karıştırılmamalıdır. Bireyin olgunlaşması bencillikten arınmasına bağlıdır.
Bauer kimi yazılarında ulus yönetimi üzerinde durmuş, değişik yönetim biçimlerini incelemiş, karşılaştırmıştır. Onun önerdiği yönetim biçimi “Liberalizm”dir. Ona göre bu yönetim biçimi bireyi bencillikten arındırır, özgür bir düşünce ortamında gelişmesini, ilerlemesini sağlar. Dinin öngördüğü bütün erdemler bu yönetimde vardır. Bu özelliği gereği, Liberalizm de bir dindir.
• YAPITLAR (başlıca): Kritik der Evangelischen Synopti-ker, 1842, (“Dört incilin Eleştirisi”); Geschichte der Politik Kultur und Aufklaerung des 18 Jahrhunderts, 1845, (“Politika, Kültür ve 18. Yüzyıl Aydınlanması Tarihi”); Die Apostelgeschichte, 1850, (“Havarilerin Tarihi”).
• KAYNAKLAR: E. Brehier, Histoire de la Pbilosophie, 1981; D. Hertz-Eichenrode, Der Junghegelianer Bruno Bauer im Vormarz, 1959; S. Hook, From Hegel to Marx, 1936; M. Kegel, Bruno Bauer un eine Theonen über die Entestehung des Christentums, 1908.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi