BARKLA, Charles Glover (1877-1944)
Ingiliz fizikçi. X ışınları üzerinde yaptığı ararştırmalarla, bu ışınların yapısının ve özelliklerinin anlaşılmasını sağlamıştır.
7 Haziran 1877’de Lancashire’da Windnes kentinde doğdu. Bir süre Liverpool Enstitüsü’nde okudu, daha sonra aynı kentteki University College’da (1902’den bu yana Liverpool Üniversitesi) öğrenimini sürdürerek 1898’de diplomasını, bir yıl sonra da lisansüstü derecesini aldı. Aynı yıl bir burs sınavını kazanarak Cambridge Üniversitesi’ne kabul edildi ve bir yıl kadar Trinity College’da, ardından King’s College’da öğrenim gördü. Bu arada müzik yeteneğiyle de sivrilerek üniversite korosunun en değerli elemanlarından biri olmuştu.
1902’de Liverpool Üniversitesi’ne öğretim üyesi olarak dönen Barkla, Cambridge Üniversitesi’nde başladığı X ışınlarına yönelik çalışmalarını burada da sürdürdü; 1904’te doktorasını aldı. 1909’da Londra Üniversitesi’nin Wheatstone Fizik Kürsüsü’ne, 1913’te İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nde doğa felsefesi profesörlüğüne atandı ve 23 Ekim 1944’te aynı kentte ölünceye değin bu görevde kaldı.
1895’te Röntgen’in X ışınlarını bulmasından sonra, bu ışınların niteliği konusunda yoğun bir tartışma ortamı doğmuştu. Başta Röntgen olmak üzere bir grup bilim adamı X ışınlarının ses gibi boyuna yayılan dalgalar olduğunu ileri sürerken, kimileri katot ışınları gibi parçacıklardan oluştuğu, kimileri ise ışık gibi enine yayılan elektromanyetik dalgalar olduğu görüşünü savunuyorlardı.
Liverpool Üniversitesindeki öğrenim yıllarında, bir yandan bu konu çevresinde yoğunlaşan tartışmalar, öte yandan elektromanyetik dalgalar üzerinde çalışan Oliver Lodge’un öğrencisi olmak, Barkla’mn ilgisini X ışınlarına çekmişti. Ardından Cambridge Üniversitesinde öğrenime başlayınca, katot ışınları üzerinde çalışmakta olan J.J. Thomson’un derslerini izleyen Barkla, onun yönetimindeki Cavendish Labo-ratuvarı’nda X ışınları üzerinde yoğun araştırmalara girişti.
Röntgen, üzerine X ışınları gönderilen birçok elementte, ikinci bir X ışınları yayınımı olduğunu gözlemlemişti. Barkla bu yayınımın, gaz halindeki elementlerde yoğunluğa, katı haldeki elementlerde ise atomdaki elektron sayısına bağlı olarak arttığını saptayarak, ilk kez yüklü parçacıkların sayısı ile atom ağırlığı arasında bir bağıntı kurmuş oldu. Bu buluş, X ışınları konusunda olduğu kadar, atom numar^ı kavramının gelişmesinde de önemli bir adımdı.
Barkla, 1906’da, karbon atomundaki elektron sayısını, X ışınlarının yol açtığı ikinci yayınımdan yararlanarak saptamaya çalışırken, bu ışınları polarmayı başardı. Yalnızca ışık gibi enine yayılan dalgaların polarmaya uğradığı bilindiğinden, X ışınlarının da, ışık gibi enine yayılan, ama dalgaboyları ışıktan daha küçük elektromanyetik dalgalar olduğu kesinlik kazandı.
Araştırmalarını sürdürerek çeşitli elementlerdeki ikinci yayınım olayını inceleyen Barkla, yayılan ışınların maddeden geçme (girim) gücünün elementin cinsine bağlı olarak değiştiğini gözlemledi. Flüorışıl yayınım adını verdiği bu ikincil ışımayı, giderek azalan girim güçlerine göre K,L,M diye üç ana gruba ayırdı. Her elementin bu yayınımlardan birine ya da birkaçına yol açabilecek biçimde uyarılabileceğini ve her gruptaki yayınımın girim gücünün, elementin atom ağırlığına bağlı olarak arttığını gösterdi. Siegbahn ve Bohr’un atomun yapışma ilişkin çalışmalarından sonra da, X ışınlarıyla uyarılan ve bir üst enerji düzeyine çıkan elektronun atoma bir iyonlaşma enerjisi kazandırdığı, ancak elektronun kalıcı olmayan yüksek enerji düzeyini koruyamayarak yeniden eski durumuna dönmesi sırasında açığa çıkan bu enerjinin flüorışıl yayınıma neden olduğu açıklanabildi.
Barkla’ya 1917 Nobel Fizik Odülü’nü kazandıran bu çalışması, elektronların atom içindeki dağılımına dikkati çekmiş; Laue kristal yapıyı incelerken, Moseley de atom numarası kavramını geliştirirken Barkla’nın bu buluşundan yararlanmışlardır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi